Şans kapınızı çalsın ister misiniz? Hani fırsatlara rastlayıp, işlerinizin rast gittiği bir hayatta yaşamak çok keyifli olur değil mi?
Şanslı olmak aslında bir yandan elinizde, çünkü şansın kapınızı çalması için öncelikle düşünce sisteminizde bazı değişiklikler yapmanız gerekecek. Sonrada iletişimin gücünü kullanmak işinizi kolaylaştıracak. Tabii ki eyleme geçirilmemiş hiçbir düşünce başarıya ulaşamaz, bunun için hemen harekete geçilecek.
Şans, tesadüfleri sever
Şimdi diyeceksiniz ki şans tesadüfleri sever. Ancak gözümüzün önündeki fırsatları görmemiz de bizim elimizde. Bununla ilgili bir çalışma yapılmış.
Bir kafeye gitmeleri için kendini şanslı ve şanssız kabul eden iki kişiye aynı ortam sağlanmış ve sonuçlar izlenmiş. kafeye giderken yola para bırakmışlar, şanslı olan parayı görüp, kafede oturan bir yönetici ile konuşup çevresiyle iletişim kurmuş. Şanssız olarak gören ise, parayı görmemiş, kafede kimseyle iletişim kurmamış.
Sonuçta ortamda aynı fırsatlar olsa da size sunulan fırsatları kullanmak için iletişim kanallarınızı açmanız gerekiyor.
Kendini doğrulayan kehanet düşüncesi
İlk basamak olan düşünce sistemimiz ile başlayalım. Kendini doğrulayan kehanet düşüncesi, “Pygmalion Effect” (Beklenti etkisi) adıyla biliniyor. Yani düşünce şeklimiz hayatımızı etkiliyor. Mesela, kendimize duyduğumuz güven sürekli olarak artıp azalabilir ve sonunda da ağır basan yönde kehanet gerçekleşir.
“Sınıfta Pygmalion” adlı kitabında yazarı olan Robert Rosenthal iletişimle ilgili bir deney yaptı. Bir ilkokulda yaptıkları çalışmada, her sınıftan eşit sayıda öğrenci rasgele seçilmiş iki gruba ayrılıyor.
Araştırmada Rosenthal öğretmenlere, bazı öğrencilerin diğerlerine göre daha yüksek potansiyel gösterdiklerini ve ileride çok başarılı olacaklarını belirtiyor. Oysa çocuklar rasgele seçilmişler ve potansiyelleri bilinmiyor.
Birkaç ay geçtikten sonra araştırmacılar bakıyor ki, öğretmenlerin farkında olmadan bu seçilen öğrencileri daha çok teşvik ve takdir ettikleri görülüyor. Bunun sonucunda da bu öğrenciler daha iyi ödevler teslim ediyorlar ve zeka testlerinde diğer öğrencilerden daha yüksek puan alıyorlar.
Rosenthal’a göre, öğretmenlerin yüksek performans beklentisi, öğrencilerine söyledikleri sözler ve beden dilleri gibi sözel ve sözel olmayan çeşitli iletilmiş şekillerinden olabilir. Böylece gelişen olumlu beklentiler öğrencilerin öğrenmelerini destekliyor.
Beklentinin gücü
Michelle Pfeiffer’in dediği gibi; “Yaşamımın bir aşamasında yolumu değiştirdim ve artık olayların sürekli karanlık yanlarını görmek yerine aydınlık yanlarını görmeye başladım. Şimdi genel olarak baktığımda çok şanslı olduğumu düşünüyorum.”
Başarabileceğine inanan kişi başarmak için hareket eder. Karl Wallenda adında bir ip cambazı senelerce başarılı gösteriler yaptıktan sonra bir gün ipten düşerek hayatını kaybeder.
Ölümünden sonra eşinin söyledikleriyle, Karl Wallenda’nın, düşmeden önceki üç ay boyunca tek düşüncesinin ipte yürümek yerine ipten düşmek olduğu ortaya çıkar. İşte buna Wallenda Faktörü denir.
Sağlık ve düşünce
Düşünce şeklinin olumlu olması ile ilgili başka bir çalışmada da, 2 binden fazla erkeği geleceklerinin pozitif, negatif ve nötr olacağını düşünenler diye üç gruba ayırırlar. 6 yıl boyunca gözlemleler; negatif olanların kanserden, kalp ve damar hastalıklarından veya kaza sonucu ölme olasılıkları nötr gruba göre çok daha yüksek çıkar. Pozitif olanların ise, nötr ve negatife göre çok daha düşük olduğu gözlenir.
Şanslı olmak için önce düşünce sistemi değişmeli
Tüm pişmanlıklarınızı geride bırakın, artık şanslı birisiniz. Çünkü şans olaylara bakış açınız ve gerçekleşmesi için harekete geçmenizle doğru orantılıdır. Siz her probleme ‘çözerim’ diye bakarsanız, şans denilen tesadüfler zinciri de peşinizden gelmeye başlar.
Tutumunuz sayesinde şansınızı kendiniz yaratırsınız. Eğer hiçbir şey yapmazsanız, hiçbir şey olmaz. Ancak dışarı çıkıp, bir şeyler yapmak için çaba harcarsanız, fırsatlar sizi bulur. Bazen zorlu günler yaşanabilir, mücadele ettiğiniz sürece umut vardır. Çıkış yolu aradığınız sürece şans sizi bulacak ve yardımcı olduğunu göreceksiniz. Şanslı insanlar, beklentileri, tutkuları ve hedefleri olanlardır. Şanssız insanlar her şeyin ters gideceğini düşünür.
Şans sizin elinizde, kullanın ve istediklerinizi gerçekleştirin.