6. Ulusal Sterilizasyon Dezenfeksiyon (DAS) Kongresi, 1-5 Nisan tarihleri arasında Antalya Kremlin Palace Otelde gerçekleştirildi. 1200 kişinin katılımıyla yapılan kongrenin açılışında Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Doç Dr. Turan Buzgan şöyle konuştu: “Tıbbın gelişen iki önemli unsurlarından biri öncelikle zarar vermemektir. Bazen fayda vermek isterken kaçınılmaz komplikasyonlarla karşılaşılabilir. Antisepsi ve sterilizasyon çalışmalarına bakıldığında tıbbın zarar vermemek ilkesi ile birebir örtüştüğü görülür. İkinci önemli husus ise, koruyucu sağlık hizmetleridir. Hijyen, tıbbi temizlik, sağlık eğitimi, aşılama, yeterli ve sağlıklı beslenme, çevre şartlarının sağlıklı hale getirilmesi gibi birçok ana başlığı kapsıyor. Bakanlık olarak sağlık hizmetlerine önem veriyoruz. Aşılama oranları ülkemizde son iki yıldır yüzde 96 oranlarına yükseldi. Yeni aşı programları eklendi. Hastane enfeksiyonları ile ilgili mevzuat oluşturuldu, çalışmalar devam ediyor, eğitimler veriliyor. Bu bağlamda DAS derneği bize yol gösterici oluyor.”
30 oturumda 4’ü yabancı olmak üzere yaklaşık 65 konuşmacı ve oturum başkanın katkısıyla gerçekleşen toplantıda konuşan Kongre Genel Sekreteri Duygu Perçin “Kongre sonucunda hastalara daha güvenli bir hizmet sunulmaktadır.” dedi. DAS Kongre Başkanı Prof. Dr. Murat Günaydın, bu yıl altıncısının düzenlendiği kongrede ilginin giderek arttığına dikkat çekerken, DAS Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Gürler, derneğin ilk yıllarından bu zamana yaşanan gelişim sürecine değindi.
Kongre hakkında Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e konuşan DAS Kongre Başkanı Prof. Dr. Murat Günaydın, “Bugünlere gelmemiz DAS gönüllüleri ile olmuştur. Hemşire arkadaşlarımız ve özellikle Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon hastalıkları uzmanlarının katılımı ve katkısı ile 1999 yılında Samsun’da küçük bir sempozyum olarak başlayan bu hareket 2004 yılında DAS Derneği olarak yaşamına devam etti. 2005, 2007 ve 2009 yılı kongrelerini başarıyla gerçekleştirdi. Kongreler büyüdü ama mütevazılığımız değişmedi. 2007 yılında konunun duayeni W. Rutala ABD’den ülkemize gelerek kongrede toplam 3 saat konferans verdi ve ülkemiz bir dost kazandı” dedi.
1200 Katılımcı ve 46 Stand
Bin 200 katılımcı ve 46 stand ile fuar havasında geçen kongrede, oturumların yoğun ilgi ile karşılandığını kaydeden Prof. Dr. Günaydın, “Kongrede her türlü ayrıntı düşünüldü, simultane tercümanlar, sunum hazırlık odası, elektriğin anlık kesilmelerinde bile sistemin etkilenmeyeceği şekilde hazırlandı. Geçen kongrede olduğu gibi bu yılda Dünya Forum (WFHSS) Başkanı Wim Renders kongrede konuşmacı olarak yer aldı. Sterilizasyon ana konu başlıkları içerisinde sterilizasyondaki yenilikler, sorunlar, dezenfeksiyon, yara bakımı, havalandırma sistemleri ve sorunlu mikroorganizmalar ve hastane mimarisi ele alındı. Sağlık Bakanlığına kongre sonrası ortaya çıkan bilgiler bir rapor şeklinde sunulacaktır .” dedi.
Antibiyotik Kullanımını Düşürmek İçin
Prof. Dr. Günaydın, “Hastanede enfeksiyon olduğunda kurumlar bunu doğal olarak karşılarken, hastane enfeksiyonunu önlemek için yapılan giderler, hastanede geri dönüşümü olmayan giderler gibi algılanmaktadır. Aslında geri dönüşümü çok net olan bu harcamalar, sadece ekonomik olarak da algılanmamalıdır, zira konu personel ve hasta sağlığı ile yakından ilgilidir. Enfeksiyon oranlarının düşmesi hastane kalitesinin yükselmesi açısından çok önemli bir kriterdir. Özellikle hastanelerin giderlerini düşürmek içinde dezenfektan kullanmak, sterilizasyon yaparken kontrol ürünlerini kullanmak gibi ihtiyaçlardan kaçmaya bir meyil vardır. Bunlar belli bir standardı oluşturmak için gerekli ihtiyaçlardır. Hastane enfeksiyon kontrol komitesi, başhekimliğe önererek bunların yapılmasını istemelidir. Bu komiteler yapılan eğitimler sonrası daha bilinçli olarak bu taleplerini belirtebiliyorlar. DAS okulundan mezun öğrencilerimiz hastanelerinde konu ile ilgili sorunları belirleyebiliyorlar. Hastane başhekimleri yapmaları gereken öncelikli işler arasına sterilizasyon ve dezenfeksiyonu almak zorundadır. Bu bilinci yakalamış başhekim sayısı her geçen gün artmaktadır.”şeklinde konuştu.
Tek kullanımlık malzemelerin tekrar kullanımının son dönemlerde sık gündeme geldiğini kaydeden Prof. Dr. Günaydın, bu konunun Sağlık Bakanlığının da gündeminde olduğunu belirterek sağlıkta uygulanan ücretlendirme politikasının verilen hizmetlerde bu tür sorunlara neden olduğunu belirtti. Prof. Dr. Günaydın, “Tek kullanımlık malzeme adından da anlaşılacağı gibi tek kullanımlıktır. Ancak bu malzemeler pahalı malzemelerdir ve bazılarının birden fazla kez kullanımı söz konusu olabilir, ancak bunun da uygulanabilmesi için prosedürlerinin belirlenmiş ve otorite tarafından kabul edilmiş olması gerekir” dedi. Hastanelerdeki çamaşır ve su sistemleri üzerinde de durulması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Günaydın, hastanelerdeki suların kalitesinin çok önemli olduğunu özellikle eski ve tesisatı değişmemiş hastanelerin bu tür sorunu olduğunu vurguladı.
DAS Okulu
2007 yılı kongresinin ardından Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Refik Saydam Hıfzısıhha Merkezi ile ortak olarak DAS Okullarını düzenlediklerini dile getiren Prof. Dr. Günaydın, 5 günlük eğitim programı sonucunda yapılan sınavda başarılı olanlara sertifika verdiklerini iletti. İlki Kızılcahamam, ikincisi Kartepe’de gerçekleşen 2 DAS okulunun 1.’sinde katılımcılardan hiçbir ücret alınmadığını belirten Prof. Dr. Günaydın, DAS okulu programı sonucunda 370 kişiye sertifika verildiğini kaydetti. 13 tane eğitim semineri düzenlediklerini aktaran Prof. Dr. Günaydın, bir günlük sıkıştırılmış programla eğitimi bölgelere ve şehirlere taşıdıklarını ifade etti.
Fuar Gibi Kongre
Medikal firmaların yapılan çalışmaları gördüklerini ve bu nedenle DAS’ın tüm faaliyetlerine destek verdiklerini söyleyen Prof. Dr. Günaydın, kongrede stand sayısının çok olması nedeni ile standların çeşitli aktivasyonlarla standlarına ve ürünlerine ilgiyi çekmeye çalıştıklarını belirtti. Katılımcı firmaların çok faydalı ve başarılı bulduğu kongrede, standların ziyaret için daha uzun zamana ihtiyaç olduğu, bu nedenle toplantı aralarının biraz daha uzun olması istekleri dikkat çekti.
Sektör Sorunları Tartışıldı
Bilimsel konuların yanı sıra sektör sorunlarının da tartışıldığı bir oturum düzenlenen kongrede, Kongre Başkanı Prof. Dr. Murat Günaydın, Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürü Doç. Dr. İrfan Şencan, Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Başhekim yardımcısı Doç. Dr. Faruk Aydın, Ecolab Temizleme Sistemleri Genel Müdürü Fulya Akpolat, 3M Ürün Yöneticisi Benek Civelek ve TÜDER Başkan Yardımcısı Necati Kaya yer aldı. Kongrede kendilerine söz hakkı verilmiş olmasına teşekkür eden Kaya şöyle konuştu: “TÜDER olarak 256 tane üretici firmadan sadece 89 tanesine kayıt yaptık. Merdiven altı üreticileri, derneğimize kabul etmiyoruz. İhracat yapacak, belgesi olacak ve ulusal bilgi bankasına kayıtlı olacak. TÜMDEF ise tüm medikal firmalaı çatısı altında bulunduruyor. Türkiye’de üretici olmak yürek ister, bu ülkeye katkı sağlamaktır. Yerli üretimde artık ülkemiz tanınır hale geldi. İthalata bağımlılığı azaltıyoruz. Global krizin işsizlik oranını azaltılmasını sağlıyoruz. Ülkemizdeki üreticiler korunmalı. Gümrükte sorunlar yaşıyoruz, ithal sağlık ürünlerinin gümrük vergisi yok. Oysa biz üreticiler hammaddelerimizin bir kısmına yüzde 18 gümrük ödüyoruz, bu maliyetlerimizi artırmaktadır ve rekabette bizi olumsuz etkilemektedir. Hastanelere ürün satarken yüzde 8 ile ürün satıyoruz. İthalat öncesinde TSE denetleme yapıyordu. TSE’den üreticiler çekiniyordu, zira laboratuar ve yetişmiş elemanları vardı. 31 Mart 2008 tarihinde gümrüklerdeki denetlemeyi Dış Ticaret Müsteşarlığı yapıyor. Onlarda bu işte çok yeniler onlarda sadece masa başı denetimi yapıyorlardı. Benim ülkeme giren bir ürün test edilmesi gerekiyor. Her elini kolunu sallayan ülkeye ürün getiriyor. Birçok ülke kendi üreticilerini koruyacak tedbirler alıyor. Hastane ihalelerinde eşitlik sağlanamıyor, çünkü her hastane kendine göre standart olmayan şartnameler yapıyor. Şartnameler için bir kılavuz olmasını istiyoruz.”
“Ar-Ge Çalışmalarına Destek Vermeye Her Zaman Açığız”
Yerli üreticilerin ithalatı kısıtlayarak üretimi desteklemek gibi bir talebin yaygın destek bulmadığını kaydeden Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürü Doç. Dr. İrfan Şencan, toplantı sonrası Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’ün sorularını yanıtladı. Doç Dr. Şencan, “Yerli üreticilerin çeşit geliştirmelerine ve Ar-Ge çalışmalarına destek vermeye her zaman açığız. Gümrük duvarlarını yükselterek gitmek çok mümkün görülmüyor. Yerli ürünlere yüzde 15’e kadar fiyat farkı verilebiliyor. Çoğu firmalar bunu bilmiyor yada uygulamıyor. Yerli üreticiyi destekleyecek argüman verilebiliyor. Geniş kapsamlı katılımın olduğu kongrede çok farklı branşı bir araya topladı. DAS toplantılarını çok verimli ve başarılı buluyorum, ülkemizdeki önemli bir sorunu çok doğru noktadan yakaladı. Hastanelerin ürettikleri daha çok yapılan iş, muayene, ameliyat üzerinden ödeme yapılıyor. Ameliyatın ve yapılan işlerin içerisinde dezenfeksiyon ve sterilizasyon masraflarının da olması gerekiyor. Gerçek maliyet hesaplarının olması lazım. DAS ile ilgili maliyetlerin de olması gerekir. Geri ödeme kurumları gerçekçi bir geri ödeme Net olarak hastanelerin maliyetleri üzerinde, DAS’a harcananda kalemlerin içerisinde yer alır. Bu konuda olacak en ufak bir gereksiz ihtiyacı karşılamayan bir kısıtlama yüksek maliyet olarak hastane enfeksiyonu, salgın şeklinde bizlere geri dönüyor. Her hangi bir geri ödemede fiyatlandırma kısıtlama söz konusu olamaz. Bu harcamaların maliyetler içerisine katılması lazım. Maalesef şimdiki geri ödeme kurumları tarafından çok gerçekçi geri ödeme hesabı da yapılmıyor” dedi.
Dernek web adresi: www.das.org.tr