Türk Oftalmoloji Derneği Ankara Şubesi tarafından düzenlenen 30. Ulusal Oftalmoloji Kursu’nda bu yıl kırma kusurlarının tedavisinde güncel yaklaşımlar ele alındı. ‘Prof. Dr. Esat Işık Paşa’’ anısına yapılan toplantıda Prof. Dr. Kadircan Keskinbora’nın yazdığı ‘Esat Işık’ isimli kitap toplantıya katılanlara dağıtıldı. Ülkemizde çağdaş anlamda ilk göz kliniğinin kurucusu olan Prof. Dr. Esat Paşa’nın hayatı ve çalışmalarını içeriyor. ”Optik, Refraksiyon ve Rehabilitasyon” temasının işlendiği, bin 300 dolayında göz hekiminin katıldığı toplantıda, optik, refraksiyon, rehabilitasyon, kontakt lens birimlerince düzenlenen uygulamalı kurslar verildi. Kornea ve şaşılık birimlerince interaktif olgu sunumlarının da yapıldığı toplantıda, gözün kırma kusurları, görme kalitesinin değerlendirilmesi, objektif ve subjektif muayene yöntemleri, presbiyopi muayene ve rehabilitasyonu, cerrahi yöntemleri, miyopi, hipermetropi, astigmatizma, gözlük camları ve gözlük çerçevelerinin özellikleri, gözlük tashihinin görme kalitesine etkileri, az görenler ve rehabilitasyon, az gören çocuklara yaklaşım, , kontakt lensler ve görme kalitesi gibi konular üzerinde sunumlar yapıldı.
“Çocuk Hekimleri Aileleri Göz Muayenesi İçin Bilinçlendirmeli”
Göz alanındaki hastalıkların teknolojik gelişmelerle paralel olarak tedavisinin de önemli ivme kazandığını kaydeden Türk Oftalmoloji Derneği Ankara Şube Başkanı Dr. Firdevs Örnek, “Toplantıda tedavide son gelişmeler anlatıldı. Optik konusunda muayene aletleri ve sistemlerinde gelişmeler oldu. Bunun içerisinde çok sayıda parametreler var. Eskiden sadece uzaktan görme muayene edilirken, artık renk görmesi ve görme gücü gibi farklı parametrelere bakılıyor. Toplum artık bu konuda bilinçlendi. Aileler çocuklarını daha küçük yaşta muayeneye getiriyor. Göz tembelleşmesi konusunda çocuk hekimleri aileleri erken muayene konusunda uyarmalı ki, erken yaşta bebeklere çözüm bulunabilsin” diye konuştu.
“Lazerde Göz İçi Merceğinin Kalınlığı Önem Taşıyor”
Refraksiyon’un kırma gücü anlamına geldiğinin altını çizen Dr. Örnek, bunun miyopi, hipermetropi ve astigmatizma gibi kırma kusurlarının gözün görmesini engelleyen durumlarının incelendiğini dile getirdi. Dr. Örnek, “Toplantıda göz kusurunun nasıl düzelteceğinin gözlük camları ve çerçevelerinin özellikleri, gözlük tashihinin görme kalitesine etkileri, az görenler ve rehabilitasyon, az gören çocuklara yaklaşım, presbiyopi cerrahisi, kontakt lensler ve görme kalitesi üzerinde duruyoruz. Toplantıda lazerin etkileri ve sakıncaları üzerinde duruyoruz. Her hastaya refraktif cerrahi uygulayamazsınız. Excimer lazer cerrahisi geçirmiş gözlerde katarakt gelişmesi durumunda göz içi merceğinin derecesini ölçmek için farklı formüller kullanıyoruz. Bu tip vakalarda en büyük sıkıntımız, hastanın refraktif cerrahi geçirmeden önceki değerlerine ulaşmakta sıkıntı yaşıyor olmamız. Stromal kalınlık ve ablasyon miktarı ile ilgili bilgiler lens gücünü hesaplamada çok önem taşıyor.
“Refraktif Cerrahide Regresyon Görülebilir”
Refraktif cerrahi yapılmış hastaların katarakt ameliyatı olabildiğini belirten Dr. Örnek, Refraktif cerrahi geçiren gözlerde regresyon görülme ihtimalinin olduğunu, özellikle de hipermetrop gözlerde bu geri dönüşlerin daha hızlı yaşandığını iletti. Kornea stroma tabakasını belli mikronun altına indirmemek gerektiğine dikkat çeken Dr. Örnek, “Belli bir orandan sonrası gözün kaybı demektir. 18 yaş altında bu lazeri yapmamak gerekiyor. 18 yaş üzerinde de eğer her sene gözlük numarası artıyorsa bu tip hastalara, lazer yapmamak gerekiyor. Hastalık yoktur hasta vardır. Her hastaya ayrı özen göstermek gerekir” şeklinde konuştu.