İÇ HASTALIKLARI GÜNÜNE İLGİ GİDEREK ARTIYOR

Ankara Hilton Otelinde gerçekleştirilen 2. Ankara Tıp İç Hastalıkları Günlerine 13 bilim ve anabilim dalı öğretim üyesi katıldı. Toplantıya başkanlık yapan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Necati Örmeci, İç Hastalıkları Günlerinin bilimsel araştırmalar da sunulmasıyla kongre niteliği taşır hale geleceğini ifade etti. Prof. Dr. Örmeci, tam gün yasası ve hekim hakları üzerine de Sağlık Dergisine yorumda bulundu.

2. Ankara Tıp İç Hastalıkları Günleri 17-19 Nisan 2008 tarihlerinde Ankara Hilton Oteli’nde gerçekleştirildi. 13 Bilim ve Anabilim Dalından öğretim üyesinin katıldığı toplantıda, uydu sempozyumları ve güncel konular tartışıldı. Toplantı da geçen seneden farklı olarak, öğretim üyelerine yeni yaptıkları araştırmaları da sunma fırsatı verildi. Söz konusu araştırmaların sunulmasıyla kongreden pek bir farkı kalmayan toplantı da, birçok hastalığın yeni tıbbi ve teknolojik tedavi yöntemleri de masaya yatırıldı. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Necati Örmeci, toplantı da bu sene yapılan sunumlara ilave olarak iki sunum daha eklendiğini ancak bu sayının gelecek senelerde artmasını beklediklerini söyledi. İç Hastalıkları Günlerini düzenlemekteki amaçlarının her geçen gün bilimin ilerlemesi ve farklı tedavilerin paylaşılması olduğunu ifade eden Örmeci, “Bu tür kongreleri Ankara Tıp Fakültesinden mezun olup da çok fazla bilgiye ulaşamayan hekimlerimiz için düzenliyoruz. Yani hekimlerimizin bilgilerini tazelemek ve yeni bilgileri aktarmak amacıyla hazırlıyoruz. Bu bilgileri sunanlar Ankara Tıp Fakültemizin seçkin öğretim kadrosunda yer almaktadır.” dedi.

Geçen seneye nazaran katılımın daha fazla olduğunu kaydeden Örmeci, bu yıl her hastalığın kendi içinde değerlendirilerek, gelişmeler ve yeniliklerin anlatıldığını bildirdi. Bu toplantının geleneksel bir şekilde her sene devam edeceğini vurgulayan Örmeci, şunları söyledi: “Hekimliğin Türkiye’de dejenere edildiğini ve erozyona uğratıldığını görüyoruz. Doktorlara karşı menfur saldırılar oluyor. Medyada hekimler zor durumda bırakılıyor. Hekimler zor şartlarda çalışıyor. Odalarımız ve Bakanlık sahip çıkmıyor. Bütün olumsuz şartlara rağmen, ettiğimiz Hipokrat yeminine sadık kalarak özveri ile çalışmaya devam ediyoruz” şeklinde konuştu.

Tam Gün Yasası Arzu Edilen İdeal Şekliyle Çıkmıyor
Tam gün yasasının bir işlerlik kazanmayacağına inandığını belirten Prof. Dr. Necati Örmeci yasa ile ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı: “Tam gün yasası benim gördüğüm kadarıyla arzu edilen ideal şekliyle çıkmıyor. Bu çıkartılmak istenen sistemde birçok hekim mağdur duruma gelecek. Bu anlamda bizim toplumumuzun da hak ettiği şekilde sağlık hizmetinden faydalanabileceğini düşünmüyorum.”
İlgili yasayla özel kurumlarda çalışan hekimlerin şartlarının da zorlaştırıldığını ifade eden Örmeci, “Bu yasa hekimlerin özlük haklarında gerilemelere sebep olacak” dedi. Devlet hastanelerinde kalacak hekimlerin de çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalabileceğine dikkat çeken Örmeci, hastaya gelen her hangi bir zararda doktorların suçlanacağını hatta hasta yakınlarının şiddetine bile maruz kalabileceğini söyledi.
Hasta haklarının en iyi şekilde sunulması ve tedavilerinin yapılması gerektiğini ancak bu yapılırken hekimlerin de haklarına sahip çıkılmasının şart olduğunu dile getiren Prof. Dr. Necati Örmeci, tabip odalarının siyasetle ilgilenmekten hekimlerle ilgilenemediğini belirtti.

Fakültemiz Yeni Tıbbi Teknolojilerle Hizmet Sunuyor
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalında da birçok yenilikler olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Örmeci, “Bazı önemli hastalıklarda endoskopik tedaviler cerrahi tedavilerin önüne geçmeye başladı. Mide bağırsak hastalıklarıyla ilgili ilaçlarla ilgili gelişmeler var. Bağırsak hastalıklarıyla ilgili bağışıklık sistemini baskı altında tutan çok güzel ilaçlar var. Bağışıklık sisteminin vücudun kendi hücrelerine saldırmasıyla ilgili bir takım rahatsızlıklar oluyor. Bu yeni ilaçlar sayesinde immün sistemin baskı altına alınmasıyla saldırıların vücuda zarar vermesi engelliyor. Dolayısıyla hastaların tablolarında düzelmeler meydana geliyor. Ayrıca karaciğer hastalıklarında da yeni gelişmeler ve tedavi yöntemleri bulunuyor” dedi.