TAM GÜNDEN KAMPÜSE MERAK EDİLENLER..

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Nihat Tosun, Kampüs Projesi’nden Tam Gün uygulamasına birçok konuyu Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. Prof. Dr. Tosun, Tam Gün Yasası ile tıp fakültelerinde asistanların bir hastayla ilgili ilk hazırlığı yaptıktan sonra, değerlendirmeyi hocasıyla birlikte yapacağını belirterek, ”Bu sistem olmadığında hoca bir hasta için 20 dakika harcayacak iken asistanın hastayı hazırlamasıyla 2 dakikada bakacak. Böylece, hoca daha fazla hastaya bakmış olacak” dedi.

Ankara, Etlik ve Bilkent olmak üzere iki kampüs şeklinde hizmet verileceğini belirten Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Nihat Tosun, Etlik Kampüsünün ihale işlemlerinin tamamlandığını, Bilkent Kampüsünün de ihaleye çıkılacağını dile getirdi. Kamu özel ortaklığı ile ilgili ihale ortaklığındaki sürecin uzayabildiğini bildiren Prof. Dr. Tosun, ihalelerin yıl sonundan önce tamamlanacağını ifade etti. Sağlık Kampüsü projesine, genel ve dal hastanelerinin bir arada yer aldığı ve lojistik ihtiyaçların kolay temin edilebildiği bir ortam hazırlamayı hedeflediklerini söyleyen Prof. Dr. Tosun, ulaşımı ve alt yapı koşullarının yanı sıra, bu alanlar seçilirken gelişime açık alanları tercih ettiklerini dile getirdi. Kampüsler açıldığında merkezde sıkışan hastanelerin taşınacağını bildiren Prof. Dr. Tosun, iki kampüste aynı branşların olacağını ve rekabetin de kaliteyi getireceğini sözlerine ekledi. Bünyesinde çok sayıda hastaneyi barındıracak şekilde inşa edilecek ve bazılarında sağlık bilimleri üniversitesi de bulunacak kampüs hastane modelindeki poliklinik sisteminin de asistan-uzman hekim-profesör ilişkisine yönelik oluşturulacağını belirten Prof. Dr. Tosun şu bilgileri verdi: “Bu sistemde, poliklinikte ortada bir oda, yanlarda da birer muayene odası bulunacak. Hocanın oturacağı ortadaki oda görüşme ve çalışma odası şeklinde olacak. Yan taraflarda ise asistanlar hasta bakacak. Her bir asistan hazırladığı hastayı hocasının yanına giderek değerlendirecek, tedaviyi birlikte planlayacaklar.”

Kampüs sisteminin tam günün alt yapısını oluşturduğunu kaydeden Prof. Dr. Tosun, üniversitede çalışan hekimlerin devlet hastanesinde de hizmet verebileceğini veya devlet hastanesinde çalışan bir hekimin üniversitede ders anlatabilmesine imkan sağlandığını dile getirdi. Hasta bakmayan öğretim üyelerinin performans ücretlerinin düşük olacağını belirten Tosun, “O zaman hoca sadece yaptığı bilimsel yayınlardan, hoca olmasından ve çalıştığı klinikteki havuzdan ücret alacak. Bu da esas alacağının yüzde 60’ını bulur, ama geriye kalan yüzde 40’ını da kendi çalışarak kazanacaktır” dedi.

Sektör Temsilcileri İlk Kez Politikalarını Belirleyebilecek
Yeni hastane projeleri dahilinde Samsun, Erzurum, Adana, Mersin, İzmir ve Antalya’da da hastane arazileriyle ilgili sorunu çözülen illerde ihaleye çıkılacağını belirten Prof. Dr. Tosun, “Bir kısım hastanenin yerleri belli, bir kısmının alternatifi var. Netlik kazandığında hastane açacağız. Bu yıl yeni açılacak hastanelerle ilgili tıbbi cihaz ve ürünlerle ilgili de sektörde açılım olacak. Bunu sektör temsilcileriyle de paylaştık. 2009 sonuna doğru toplantı yaparak 2010’daki stratejilerimizi ve onlarla ilgili neler alabileceğimizi sunum yapıp, görüşlerini aldık. Onlar da ilk kez önlerini görecek şekilde politikalarını belirleyecekler” dedi.

“Bir Hekim Çalışmalarından bağımsız olarak yaklaşık 4-5 Bin Lira Alacak”
Hastane birlikleri tasarısının büyük bir kampüsün temeli olacağını dile getiren Prof. Dr. Tosun, kampüslerin hastane gibi yönetilmediğini, kendi içinde özerk yapısının olacağını ifade etti. Cerrahi branşlardaki öğretim üyelerinin de yaptıkları ameliyatlar karşılığında performans alabileceğini bildiren Prof. Dr. Tosun, “Bu branştakiler günde 1-2 ameliyata girdiğinde performansı zaten doldurur. Bu hocalar dersini verse, günde 3-5 hasta baksa, 1-2 ameliyat yapsa, diğer hastaları konsülte etse performansını tamamlar” dedi. Hekimlerin performans sistemi sayesinde çalıştığının karşılığını alacağını kaydeden Prof. Dr. Tosun, “Bir hekim çalışmalarından bağımsız olarak yapmasa bile yaklaşık 4-5 bin lira alacak” diye konuştu. Tetkik, tahlil ve ameliyat yapılmayan bir hastanenin para kazanamayacağını vurgulayan Prof. Dr. Tosun, tam gün öncesi sistemde üniversite hastanelerinde özel muayene sonrası tetkiklerin hastanede, ameliyatların ise özel bir kurumda yapıldığı eleştirisinde bulundu.

“Tam Gün ile Hekimler Haklarının Karşılığını Alacak”
Tam Gün ile , Anadolu’da açılan bir üniversite hastanesinin uygulama zorluğunun ortadan kalkacağını kaydeden Prof. Dr. Tosun, basit bir protokol yardımıyla çerçevelerin belirlenebileceğini ifade etti. Yani hekim hem üniversiteden ek ödeme alırken, hem de başka bir hastanede baktığı hastalardan performans ücretini alabileceğini söyleyen Prof. Dr. Tosun, kamuda çalışan hekimlerin de özeldeki gibi verdiği hizmetin karşılığını alacağını ifade etti. Özlük hakları açısından hekimin üniversite mi yoksa hastanenin mi bünyesinde olacağı ile ilgili tüzük çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Prof. Dr. Tosun, tıp fakültelerinin derslerini YÖK’ün belirleyeceğini, ayrıca üniversitelerde de konuyla ilgili yeni düzenlemelerin yapıldığını kaydetti. Prof. Dr. Tosun, Tam Gün uygulamasının devlet hastanelerinde 6 ay, üniversite hastanelerin de 12 ay süre sonunda uygulanmaya başlayacağını söyledi.

“Hem Devlet Hem de Özel de Çalışılmaz”
Hekimlerin tüm gün çalışmasına ilişkin yasayla ilgili bazı sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarının eleştirilerine Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Nihat Tosun, yanıt olarak şunları söyledi: “Yasanın en fazla tartışılan kısmı, hekimlere üniversite ve kamu hastanelerinde tam zamanlı olarak çalışma zorunluluğu getirmesi. Aynı zamanda özelde de çalışmalarına imkan tanınmamasıdır. Bu düzenleme halkın ve devletin çıkarlarını koruyor. Tam Gün Yasası hazırlanırken her noktanın tek tek üzerinde duruldu. Yasa ile öncelikle akademisyenlere kamunun verebileceği tatminkar bir ücret sunuldu.”

Parası Olmayan İnsanlar da Üniversitede Hekim Seçebilecek
Tam Gün Yasası ile hasta hakları açısından hekim seçme özgürlüğünün kısıtlandığı iddialarına katılmadığını, aksine hasta yararına bir değişiklik yapıldığını ifade eden Prof. Dr. Tosun, “Kamuda hekim seçmek istediğinizde o hocanın muayenesi için para vermeniz gerekiyordu. Bu durumda o hekimi devlet finanse etmiş oluyordu. Hem devletin tüm imkanlarını kullandırıyorsunuz, hem de karşılığında ayrı bir para alıyorsunuz. Peki, o parayı veremeyecek durumda olan insanların seçim hakkı ne oluyor? Bizim buradaki en önemli çıkış argümanımız bu. Parası olan insanların hekim seçme hakkını üniversitede yapması gerekmiyor, özel sektörde de yapabilir.”

“Tam Gün Sayesinde Öğretim Üyeleri Ek Ödemenin Yüzde 25-35’ini Eğitimden Alacak”
Üniversite hastanelerinde hastaların asistan ya da uzman yerine bir öğretim üyesine muayene olmak istemesi halinde sistemin işleyişiyle ilgili olarak Prof. Dr. Tosun, bu konuda çözümün hastane yönetimi tarafından belirlenebileceğini söyledi. Hastaların genelde asistan ya da uzman yerine öğretim üyesine muayene olmak isteğine dikkat çeken Prof. Dr. Tosun, “Hasta şunu kabullenecek ki, asistanlar uzmanlarla birlikte hastayı hazırlayacak. Zaten asistanın tek başına hastayı değerlendirip sonuçlandırmaya hakkı yok. Hocasına danışacak, hoca ile birlikte değerlendirilecek. Tıp fakültelerine ilişkin eleştirilerden biri de ‘öğretim üyelerinin sürekli hasta baktığı takdirde araştırma yapmaya vakit bulamayacakları, araştırmaya ağırlık verdiklerinde de hasta bakamayacakları’ yönünde oluyor. Asistanların hazırladığı ve hekime sunduğu hastalara bakan hoca aynı zamanda eğitim için de puan alacak. Alacağı ek ödemenin yüzde 25-35’ini eğitimden almış olacak. Bunun dışında o klinikte bakılan hastaların muayenesinden oluşan ortak havuzdan ve ekstra kendi baktıklarından da ücret alacaklar” dedi. Bu sistemde asistanın uzman hekimin işini kolaylaştırdığını ve hasta ile hekim arasında köprü olduğunu anlatan Prof. Dr. Tosun, “Bu sistem olmadığında hoca bir hasta için 20 dakika harcayacakken, asistanın hastayı hazırlamasıyla 2 dakika bakacak. Böylece, o hoca daha fazla hastaya bakmış olacak” şeklinde konuştu.

Yakında Uçak Ambulanslar Faaliyete Girecek
Bu sene uçak ambulansların faaliyete gireceğini kaydeden Prof. Dr. Tosun, uçakların ihalelerinin sonuçlandığını, hizmet alımı yoluyla bir turbo jet ve türbo prob uçağı hizmete başlayacağını belirtti.

Biyologların Çalışma Alanlarında Hassas Davranılacak
Hastanelerin laboratuar hizmetlerinin özel hizmet alımına açılması ile biyologların aktif çalışmasını hedeflediklerini kaydeden Prof. Dr. Tosun, üniversite araştırma laboratuarlarında biyologların yer alması gerektiğini vurguladı. Biyologların yaşadığı kadro ve tanımlanmamış çalışma şartları ile ilgili yaşadığı sıkıntılar konusunda hassas davranacaklarını ifade eden Prof. Dr. Tosun, biyolog dernekleri ve YÖK ile ortak bir çalışma yapacaklarını dile getirdi.

Aile Hekimliği Uygulaması 2010 Yılında Tüm Ülkede Olacak
4 yıldır pilot olarak devam eden ‘Aile Hekimliği Sistemi’ bu yılın sonuna gelmeden bütün ülkede uygulamaya geçileceğini kaydeden Prof. Dr. Tosun, aile hekimliğinin sayısı Ocak ayında 40 ile çıktığını, 9. ya da 10. aya kadar bütün Türkiye’de uygulamaya geçilmiş olacağını belirtti. 2011 yılına girerken aile hekimliği tüm Türkiye’de yerleşmiş ve 4 yıllık tecrübelerin getirisiyle sistemin oturmuş olacağını dile getiren Prof. Dr. Tosun, Ankara ve İstanbul’da çok fazla hekime ihtiyacımız olduğunda bu yılın 6. ya da 7. ayında uygulanmaya başlanacağını söyledi.