SAĞLIĞIN TEŞVİKİ VE GELİŞTİRİLMESİ ÇALIŞTAYI

Sağlığın Teşviki ve Geliştirilmesi Çalıştayı’na katılan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Türkiye’de aşılama çalışmalarıyla bir çok hastalığın artık görülmediğini belirterek, “Kızamığı Avrupa’da elimine eden ilk ülke olacağız” dedi.

Sağlığın Teşviki ve Geliştirilmesi Çalıştayı’na katılan Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, sağlığın teşviki ve geliştirilmesi için önemli bir araya gelindiğini söyledi. Çalıştaya YÖK, üniversiteler, sivil toplum örgütleri ve diğer ilgili kesimlerden uzmanların katıldığını kaydeden Prof. Dr. Akdağ, Batılıların sağlığın promosyonu şeklinde ifade ettiğini, sağlığın geliştirilmesinin, bireyin kendi sağlığını koruması konusunda farkındalık ve davranış değişikliği yaratılması anlamına geldiğini bildirdi. Türkiye’de yürütülen Sağlıkta Dönüşüm Programı ile sağlık göstergelerinde önemli iyileşmeler meydana geldiğini, vatandaş memnuniyetinin arttığını söyleyen Prof. Dr. Akdağ, sağlığın iyileştirilmesinde bir hedef olarak sadece Sağlık Bakanlığı’nın ajandasında bulunursa başarının bir yere kadar olacağını ve sektörel katılımınım önemini vurguladı. Dünya Sağlık Örgütünün sloganında da bulunan ‘Herkes İçin Sağlık’ zeminin, herkesin ulaşabildiği bir sağlık hizmeti olması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Akdağ, vatandaşın finansal riskten korunmasının son derece önemli olduğunu söyledi.


“Sağlık Sistemleri 3 Ana Başlıkta İnceleniyor”
Sağlık sistemleri incelendiğinde 3 ana başlıkta toplandığını belirten Prof. Dr. Akdağ, “Birincisi sağlık göstergelerinin iyileşmesi, ikincisi vatandaşın hizmetlerden memnun olması ve üçüncüsü de vatandaşın finansal riskten korunmasıdır. Sağlık hizmetleri Türkiye’de hakikaten iyileşiyor” dedi. Anne ve bebek ölümlerinde önemli düşüşler olduğunu, ortalama yaşam süresinin yükseldiğini belirten Prof. Dr. Akdağ, sağlığın geliştirilmesi konusuna önem verdiklerini, bunun için de bakanlıkta bir daire kurduklarını söyledi. Türkiye’de yaşam süresinin son yıllarda daha hızlı bir eğimle yükseldiğinin görüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Akdağ, başta bakanlığın olmak üzere, vatandaşın talep yüksekliğinin motive eden bir talep olduğunu ifade etti. Hareketli yaşamın önemli olduğunu, ancak Türk toplumunun yeterince hareket etmediğine dikkat çeken Prof. Dr. Akdağ, bu konuda bir strateji geliştirilerek hayata geçirilmesinin planlandığını açıkladı.

“Kızamığı Avrupa’da Elimine Eden İlk Ülke Olacağız”
Ülkede tifo, sıtma ve kızamık gibi hastalıklara karşı yürütülen mücadeleyle ilgili bilgi veren ve aşılama sayesinde birçok hastalığın artık görülmediğini belirten Prof. Dr. Akdağ, “Kızamığı Avrupa’da elimine eden ilk ülke olacağız. Bütün bu gelişmeler aşılama konusunda uyguladığımız doğru politikaların sonuçları. Sıtmanın ülkemizde elimine edildiğine dair de Dünya Sağlık Örgütüne başvuracağız” şeklinde konuştu.

“Tıp Fakültelerinde Eğitim Güncellenmeli”
Meme kanserine karşı ülke genelinde ücretsiz tarama çalışması yürüttüklerini, ama başvuruların yetersiz olduğunu anlatan Prof. Dr. Akdağ, burada farkındalığın öneminin bir kez daha ortaya çıktığına dikkati çekti. Tıp eğitiminde farkındalık konusunda yeni bir düzenleme yapılmasında fayda olduğuna işaret eden Prof. Dr. Akdağ, klasik eğitimin kendilerini güncelin uzağına atmaması gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Akdağ, “Tıp fakültelerinde neden sağlığın promosyonu ile ilgili ders olmasın, akılcı ilaç kullanımı ile ilgili verilmeye başlanan dersler genişletilsin. YÖK ile birlikte geliştirilecek” diye konuştu.


Uyuşturucuyla Mücadele İçin Hukukçularla Bir Çalışılıyor
Korunma stratejilerini her zaman vurgulamak gerektiğini kaydeden TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Cevdet Erdöl, “Korunma stratejileri, tedavi stratejilerinden çok daha ucuz, daha kolay, daha pratik oluyorlar. Uyuşturucuyla ilgili Bakanlık’ta bir teşkilat kurulmalı, bunun da ötesinde asıl uyuşturucu trafiğini önlemede ne gibi önlemler alınabilir, cezai müeyyideler nasıl değiştirilmeli, uygulamada nasıl değişiklik yapılmalı diye hukukçularla çalışıyoruz” dedi.

Sağlıkla Ekonomi Arasındaki İlişki
Son zamanlarda sağlıkla ekonomi arasındaki ilişkinin giderek daha çok konuşulduğuna değinen
AK Parti Adana Milletvekili Prof. Dr. Necdet Ünüvar şöyle konuştu: “Bunda şüphesiz, sağlığa verilen önem, sağlığın yürütülmesinde kullanılan bir takım enstrümanların ekonomisiyle ilişkisi büyük yer kaplıyor. Ülkemiz koruyucu sağlık hizmetleri ile kısa zamanda olumlu noktalara geldi. Aşı oranlarında o seviyeyi yakaladık. Bebek ve anne ölümleri oranlarında da hızla yol alıyoruz.”


“Önce Toplumu Tanıyacaksınız”
Konuşmasında Halk sağlığı kitap yazarı Prof. Dr. John Lust’ten bir alıntı yapan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Çağatay Güler şunları söyledi: “Halk sağlığı kitabımızın yazarı prof. Dr. John Lust diyor ki, “Hekimler, siz şu motivasyon, motive etmek lafını bir tarafa bırakın. Kimse kimseyi motive edemez. Siz motivlerden yararlanırsınız. Önce toplumu tanıyacaksınız. Onların dürtüleri ne, eğitimleri ne, ona göre onları yönlendirebilirsiniz. Sizin elinizde sihirli bir kuvvet yok. Siz insanları motive etme gücüne sahip değilsiniz.”

SAĞLIĞIN TEŞVİKİ VE GELİŞTİRİLMESİ ÇALIŞTAYI

Sağlığın Teşviki ve Geliştirilmesi Çalıştayı’na katılan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Türkiye’de aşılama çalışmalarıyla bir çok hastalığın artık görülmediğini belirterek, “Kızamığı Avrupa’da elimine eden ilk ülke olacağız” dedi.

Sağlığın Teşviki ve Geliştirilmesi Çalıştayı’na katılan Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, sağlığın teşviki ve geliştirilmesi için önemli bir araya gelindiğini söyledi. Çalıştaya YÖK, üniversiteler, sivil toplum örgütleri ve diğer ilgili kesimlerden uzmanların katıldığını kaydeden Prof. Dr. Akdağ, Batılıların sağlığın promosyonu şeklinde ifade ettiğini, sağlığın geliştirilmesinin, bireyin kendi sağlığını koruması konusunda farkındalık ve davranış değişikliği yaratılması anlamına geldiğini bildirdi. Türkiye’de yürütülen Sağlıkta Dönüşüm Programı ile sağlık göstergelerinde önemli iyileşmeler meydana geldiğini, vatandaş memnuniyetinin arttığını söyleyen Prof. Dr. Akdağ, sağlığın iyileştirilmesinde bir hedef olarak sadece Sağlık Bakanlığı’nın ajandasında bulunursa başarının bir yere kadar olacağını ve sektörel katılımınım önemini vurguladı. Dünya Sağlık Örgütünün sloganında da bulunan ‘Herkes İçin Sağlık’ zeminin, herkesin ulaşabildiği bir sağlık hizmeti olması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Akdağ, vatandaşın finansal riskten korunmasının son derece önemli olduğunu söyledi.


“Sağlık Sistemleri 3 Ana Başlıkta İnceleniyor”
Sağlık sistemleri incelendiğinde 3 ana başlıkta toplandığını belirten Prof. Dr. Akdağ, “Birincisi sağlık göstergelerinin iyileşmesi, ikincisi vatandaşın hizmetlerden memnun olması ve üçüncüsü de vatandaşın finansal riskten korunmasıdır. Sağlık hizmetleri Türkiye’de hakikaten iyileşiyor” dedi. Anne ve bebek ölümlerinde önemli düşüşler olduğunu, ortalama yaşam süresinin yükseldiğini belirten Prof. Dr. Akdağ, sağlığın geliştirilmesi konusuna önem verdiklerini, bunun için de bakanlıkta bir daire kurduklarını söyledi. Türkiye’de yaşam süresinin son yıllarda daha hızlı bir eğimle yükseldiğinin görüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Akdağ, başta bakanlığın olmak üzere, vatandaşın talep yüksekliğinin motive eden bir talep olduğunu ifade etti. Hareketli yaşamın önemli olduğunu, ancak Türk toplumunun yeterince hareket etmediğine dikkat çeken Prof. Dr. Akdağ, bu konuda bir strateji geliştirilerek hayata geçirilmesinin planlandığını açıkladı.

“Kızamığı Avrupa’da Elimine Eden İlk Ülke Olacağız”
Ülkede tifo, sıtma ve kızamık gibi hastalıklara karşı yürütülen mücadeleyle ilgili bilgi veren ve aşılama sayesinde birçok hastalığın artık görülmediğini belirten Prof. Dr. Akdağ, “Kızamığı Avrupa’da elimine eden ilk ülke olacağız. Bütün bu gelişmeler aşılama konusunda uyguladığımız doğru politikaların sonuçları. Sıtmanın ülkemizde elimine edildiğine dair de Dünya Sağlık Örgütüne başvuracağız” şeklinde konuştu.

“Tıp Fakültelerinde Eğitim Güncellenmeli”
Meme kanserine karşı ülke genelinde ücretsiz tarama çalışması yürüttüklerini, ama başvuruların yetersiz olduğunu anlatan Prof. Dr. Akdağ, burada farkındalığın öneminin bir kez daha ortaya çıktığına dikkati çekti. Tıp eğitiminde farkındalık konusunda yeni bir düzenleme yapılmasında fayda olduğuna işaret eden Prof. Dr. Akdağ, klasik eğitimin kendilerini güncelin uzağına atmaması gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Akdağ, “Tıp fakültelerinde neden sağlığın promosyonu ile ilgili ders olmasın, akılcı ilaç kullanımı ile ilgili verilmeye başlanan dersler genişletilsin. YÖK ile birlikte geliştirilecek” diye konuştu.


Uyuşturucuyla Mücadele İçin Hukukçularla Bir Çalışılıyor
Korunma stratejilerini her zaman vurgulamak gerektiğini kaydeden TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Cevdet Erdöl, “Korunma stratejileri, tedavi stratejilerinden çok daha ucuz, daha kolay, daha pratik oluyorlar. Uyuşturucuyla ilgili Bakanlık’ta bir teşkilat kurulmalı, bunun da ötesinde asıl uyuşturucu trafiğini önlemede ne gibi önlemler alınabilir, cezai müeyyideler nasıl değiştirilmeli, uygulamada nasıl değişiklik yapılmalı diye hukukçularla çalışıyoruz” dedi.

Sağlıkla Ekonomi Arasındaki İlişki
Son zamanlarda sağlıkla ekonomi arasındaki ilişkinin giderek daha çok konuşulduğuna değinen
AK Parti Adana Milletvekili Prof. Dr. Necdet Ünüvar şöyle konuştu: “Bunda şüphesiz, sağlığa verilen önem, sağlığın yürütülmesinde kullanılan bir takım enstrümanların ekonomisiyle ilişkisi büyük yer kaplıyor. Ülkemiz koruyucu sağlık hizmetleri ile kısa zamanda olumlu noktalara geldi. Aşı oranlarında o seviyeyi yakaladık. Bebek ve anne ölümleri oranlarında da hızla yol alıyoruz.”


“Önce Toplumu Tanıyacaksınız”
Konuşmasında Halk sağlığı kitap yazarı Prof. Dr. John Lust’ten bir alıntı yapan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Çağatay Güler şunları söyledi: “Halk sağlığı kitabımızın yazarı prof. Dr. John Lust diyor ki, “Hekimler, siz şu motivasyon, motive etmek lafını bir tarafa bırakın. Kimse kimseyi motive edemez. Siz motivlerden yararlanırsınız. Önce toplumu tanıyacaksınız. Onların dürtüleri ne, eğitimleri ne, ona göre onları yönlendirebilirsiniz. Sizin elinizde sihirli bir kuvvet yok. Siz insanları motive etme gücüne sahip değilsiniz.”