İŞTE YOLSUZLUKLAR LİSTESİ


Bakan Çelik hastaneler de yapılan yolsuzlukları açıkladı: “Hasta bir hastanede ‘yoğun bakımda’ kalırken, aynı gün başka hastanede poliklinik hizmeti alıyormuş gibi gösterilmiş”

Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 1 Ekim 2007- 31 Mayıs 2008 Dönemi Düzenlemelerini değerlendiren Bakan Faruk Çelik yaptıkları çalışmaları şöyle sıraladı: “Bu süreç içerisinde, yatan hastaların ilaç ve malzemelerinin hastaneler tarafından karşılanması uygulamasına geçilmiş; hasta yakınlarının ilaç temini için eczane eczane koşturmasına son verilmiştir. Aktif pasif 23 milyon, toplam 50 milyon vatandaşımızı ilgilendiren sağlık karnesi uygulaması kaldırılarak, sağlık karnesi yenilenme işlemlerine ve Bağ-kurluların karne çilesine son verilmiştir. Oluşturulan elektronik bilgi paylaşım sistemi sayesinde(Bağ-kur,vergi dairesi) kurumlar arası gel-gitler ve kuyruklar ortadan kalkmıştır. Kayıtdışı istihdamla mücadele amacıyla yapılan yasal düzenlemeler yanında ALO 170 Kayıtdışı İhbar Hattı hayata geçirilmiştir. Haziran ayı içerisinde kayıtdışı ihbar ve bilgi edinme amacıyla 54.633 kişi bu hattı kullanarak Sosyal Güvenlik Kurumuna başvurmuştur.”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, aralarında devlet hastanesi, kamu ve özel üniversite hastanelerinin de bulunduğu çok sayıda sağlık kuruluşunun şişirdikleri faturalarla devleti katrilyonlarca lira zarara uğrattığını dile getirerek, “Devleti soyanlarla ilgili gerekli müeyyideler yapılıyor, gerekirse bu kurumları teşhir edeceğiz. Herkes dosdoğru hizmet etsin. Devletin bir kör kuruşunu bile kimseye yedirmeyiz” şeklinde konuştu.
Bakan Çelik, SSK ve Bağ-Kur borçlarının yapılandırılması için en son başvuru tarihinin 28 Temmuz 2008 olduğunu, bu sürenin ne Bakan ne de Bakanlar Kurulu tarafından kesinlikle uzatılmayacağını açıkladı. Bakan Çelik, Sosyal Güvenlik Kurumu’nda (SGK) düzenlediği basın toplantısında, SSK ve Bağ-Kur prim borçlarının yapılandırılması ve sağlık alanında yaşanan akıl almaz yolsuzlukları da kamuoyu ile paylaştı. Yeniden yapılandırmada peşin ödemelerde prim borçlarına ilişkin ceza ve faizin yüzde 85’inin silindiğini belirten Çelik, 12 aya kadar taksitlendirmelerde ceza ve faizin yüzde 55’inin, 24 aya kadar taksitlendirmelerde ceza ve faizin yüzde 30’unun silindiğini ve herhangi bir vade farkı ve teminat alınmadığını vurguladı. Bu prim borçları yapılandırmasının diğer yapılandırmalardan farklı olduğunu kaydeden Çelik, “İlk olarak prim borcu olmayan işverenlerimize 5 puan prim indirimi getirilmiştir. Ayrıca, çiftçi ve esnafımızı geliriyle orantılı olmayan prim borçlarıyla karşı karşıya bırakan Bağ-Kur basamak prim sistemi kaldırılmıştır. Sosyal Güvenlik Reformu ile primlerin cari ay takibine geçileceğinden geçmiş dönemle ilgili borçların tasfiyesi ve yeni bir sayfa açılması, bu yapılandırmayı zorunlu kılmıştır. Bu yapılandırma kapsamında toplam SSK aktif işyeri sayısı 1 milyon 118 bin 946, borçlu işyeri sayısı 615 bin 254, yapılandırmaya giren borç toplamı 9 katrilyon 890 trilyon, bugüne kadar başvuru yapan işyeri 106 bin 45, toplam Bağ-Kur’lu sayısı 3 milyon 368 bin 239 kişi, toplam borçlu Bağ-Kur’lu sayısı 1 milyon 425 bin 707 kişi, yapılandırmaya giren borç 16 katrilyon 373 trilyon, bugüne kadar başvuru sayısı 206 bin 368 kişi, matrah olarak bugüne kadar yapılandırma başvuru tutarı 3 katrilyon 54 trilyon TL, bugüne kadar net tahsilat 648 trilyon TL’dir” diye konuştu.


Yapılan tahsilatın her gün arttığına dikkat çeken Bakan Çelik, rakamların önümüzdeki pazartesi gününden itibaren kurum sitesinden takip edilebileceğini bildirdi. Bu konuyla ilgili olarak vatandaşları uyaran Çelik, “Borçların yapılandırılmasıyla ilgili başvuru tarihinden itibaren peşin ödemelerde 1 ay içerisinde, taksitli ödemelerde ilk taksitin 1 ay içinde ödenmesi zorunluluğu vardır. En son başvuru tarihi 28 Temmuz 2008’dir. Bu sürenin ne bakan tarafından ne de Bakanlar Kurulu tarafından uzatılması kesinlikle söz konusu değildir. Yasanın amir hükmü budur. Bundan dolayı vatandaşlarımız cumartesi-pazar günleri Sosyal Güvenlik İl Müdürlüklerimize başvurularını yapabilirler” dedi.
Bakan Çelik, Sosyal Güvenlik Kurumu olarak gelirlerinin tahsilatıyla ilgili çalışmaları çok yönlü bir şekilde sürdürürken, özellikle sağlık giderleriyle ilgili suiistimal ve haksız ödemelerin önlenmesi konusunda da çalışmalarını kararlılıkla sürdürdüklerini dile getirdi. Çelik, “2002-2008 yılları arasında sağlık alanında çok ciddi açılım ve reformlar gerçekleştirdik; hastanelerin birleşmesi, serbest eczanelerden ilaç alımı, SSK ve Bağ-Kurlular’ın üniversite ve özel hastanelere gidebilmeleri, Sağlık Uygulama Tebliği gibi sosyal devlet olmanın gereği olan insan merkezli birçok düzenlemeyi hayata geçirdik. Bu uygulamalarla hasta başvuru sayımız 2002 yılında kişi başı yıllık 2.5’tan 6.5’a çıkmıştır. 2002 yılında hastanelere aylık 13 milyon başvuru yapılırken, bu rakam 2007 yılında 34 milyonu aşmıştır. Sağlıktaki bu açılımlar maalesef birçok suiistimali de beraberinde getirmiştir” şeklinde konuştu.

Hasta Aynı Anda İki Hastanede
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, sağlık alanında tespit edilen ve hayrete düşüren vurgunları şöyle anlattı: “Bir üniversite hastanemizde epikrizde özel bir açıklama olmamasına rağmen çok basit bir tanı konularak 21 adet kan tahlili 10 gün boyunca aralıksız faturalandırılmıştır. 200-300 milyon lira olan maliyet 10 katı fazlasına 2 milyar 565 milyon TL olarak faturalandırılmıştır. Diğer bir üniversite hastanemizde 9 hasta için 36 adet serum kullanılıp, kuruma 1 milyar 224 milyon lira fatura edilmesi gerekirken, 54 bin adet faturalandırılarak toplam 1 trilyon 876 milyar 979 milyon TL fatura edilmiştir. Çok sayıda hasta şikayeti ve müfettişlerin incelemeleri neticesinde özel hastane ve tıp merkezinde bazı ameliyatların tahlillerin, tedavilerin yapılmadığı halde yapılmış gibi kuruma faturalandırıldığı tespit edilmiştir. Bardholin apse drenaji diye bir ameliyat yapıldığı ifade ediliyor, ancak hasta ‘Muayene oldum, fakat ben böyle bir ameliyat olmadım’ şeklinde ifade veriyor. Koltuk altı lenf bezlerinden biopsi alındığı şeklinde faturası mevcut, ancak hastanın kurum tarafından yaptırılan muayenesinde biopsi alındığını
gösterecek kaşe yeri bulunmamıştır. Bu durum hastanın ifadesini doğrulamıştır. Hastaya günde 3’den fazla ayvi enjeksiyon yapılmayacağı SUT’da yazılı olmasına rağmen günde 15-20 enjeksiyon yapıldığı ve bu yolla Eylül 2007’den Mart 2008’e kadar 955 milyar 846 milyon TL haksız tahsilat yapıldığı tespit edilmiştir. Kamu ve özel hastanelerde yoğun bakım dahil hasta yatarken, aynı gün aynı dönemde başka bir hastanede veya aynı hastanede poliklinik faturası düzenlenerek kuruma fatura edilmiştir. Bazı kamu veya özel hastanelerde çok sayıda kişiye birden fazla branşta poliklinik muayenesi yapılmakta olup, bu sayı bazen 5-6 branşa çıkmaktadır. Bazı hastanelerde bu şekildeki fatura tutarlarının hastanenin toplam cirosunun yüzde 30’unu bulduğu görülmüştür. Üniversite hastaneleri, özel hastaneler, tıp merkezleri, dal merkezlerinde son dönemlerde yapılan inceleme ve araştırmalarda gerek hasta sayısı, gerekse fatura tutarları açısından olağandışı artışlar görülmüş; 2007’nin son 4 ayıyla 2008’in ilk 4 aylık dönemleri birlikte değerlendirildiğinde 2 ile 8 kata kadar artışların olduğu tespit edilmiştir. Bir üniversite hastanemizde hasta sayısı 2007’nin son 4 ayında ortalama 30 bin iken, 2008’in ilk 4 ayında 60 bine yükselmiştir. Aynı hastanenin fatura tutarı ise 2007’nin son 4 ayında 4 trilyon iken, 2008’in ilk 4 ayında 10 trilyona çıkmıştır. Bir tıp merkezi Aralık 2007’de 21 milyar fatura düzenlerken, aynı tıp merkezi Mayıs 2008’de 398 milyar fatura düzenlemiştir. Bir özel hastane 2007’nin Ekim ayında 197 milyar faturalandırmada bulunurken, aynı hastane Mayıs 2008’de 1 trilyon 187 milyar fatura düzenlemiştir. Bir dal merkezi verdiği sağlık hizmetleri için Kasım 2007’de 28 milyar fatura ederken, Nisan 2008’de 106 milyar lira fatura etmiştir. Yüksek faturalar düzenlemek amacıyla poliklinikte tedavi edilen hastalar acilden işlem yapılmış gösterilmiş. Bir ilimizin en büyük hastanesinde aylık acilden giriş sayısı 9 bin ve fatura tutarı 300 milyar 561 milyon iken, daha küçük ölçekli bir hastanede aylık 30 bin 233 hastaya
bakıldığı ve 1 trilyon 334 milyar TL fatura tanzim edildiği tespit edilmiştir.”

Yolsuzluklarla Mücadeleye Devam
Son 2 aylık dönemde MEDULA sistemi üzerinden yapılan incelemelerde haksız yere ödendiği tespit edilen ve geri tahsil edilmesi istenen ödemelerin tutarının toplam 77 trilyon 347 milyar TL olduğunu ifade eden Bakan Çelik, yapılan vurgunlardan bazılarını şöyle sıraladı:
“Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) uyarınca yapılan ameliyatlarda paket uygulaması yapılırken, pakete dahil olduğu halde ayrıca yatak faturası kesildiği tespit edilmiş; son 6 aylık faturalara bakıldığında paket fiyat dışında fazladan ödenen 10 trilyon 826 milyon TL’dir. 9 ay içerisinde birden fazla doğum faturaları nedeniyle haksız ödenen tutarın son 6 ayda 453 milyar TL olduğu tespit edilmiştir. Yapılan inceleme ve denetimlerde suiistimallerin yüksek boyutlarda olduğu görülmüştür. 2007 sonu itibariyle kurumun toplam sağlık gideri 19.9 katrilyondur. Bunun 8.8’i ilaç, 10.2’si tedavi, diğer harcamalar ise 859 trilyondur. 2008’in ilk 5 ayında ise toplam sağlık gideri 10.4 katrilyondur; 4.3 ilaç, 5.7 tedavi (2.5 katrilyon üniversite-özel hastane) 2007 ve 2008’in 5 aylarını kıyasladığımızda toplam sağlık giderlerinin yüzde 23, özellikle üniversite ve özel hastanelerin ise yüzde 61 oranında arttığı görülmektedir. Bu oldukça dikkat çekicidir.”

Sağlık hizmetlerini tüm sağlık hizmeti sunucuları ve tedarikçileriyle birlikte sunduklarını hatırlatan Bakan Çelik, sağlık hizmeti sunucularının ve tedarikçilerinin büyük çoğunluğunun yasalara, kurallara uygun bir şekilde insan odaklı hizmetler verdiğine inandıklarını ifade etti. Görevini düzgün yapan tüm sağlık kurumları ve çalışanlarına teşekkür eden Çelik, şöyle devam etti:
“Onlara teşekkür ediyoruz. Biz, hizmet alan kurum olarak bu hizmetleri sunarken her türlü suiistimalin ve yolsuzluğun önlenmesi için de gerekli tüm çabayı gösteriyoruz ve göstereceğiz. Bu basın toplantısında sunmuş olduğumuz örneklerimiz ve ifadelerimiz yolsuzluk yapanlaradır, suiistimale neden olanlaradır, 70 milyonun hakkını gasp edenleredir. Gelecekte çok daha nitelikli sağlık hizmeti sunabilmemiz için bu yolsuzlukların ve usulsüzlüklerin önlenebilmesi için sağlık hizmeti alan vatandaşlarımızın bir müfettiş gibi aldıkları sağlık hizmetleri karşılığı kendilerine düzenlenen faturaların gerçek olup olmadığını kontrol etmeleri hayati önem taşımaktadır. Yolsuzlukların, usulsüzlüklerin önlenmesi başta bizim görevimiz olduğu gibi, sağlık çalışanlarının ve bu hizmetlerden yararlanan vatandaşlarımızın da görevidir. Bu konuda sağlık çalışanlarımızın ve vatandaşlarımızın gerekli hassasiyeti göstereceğine inanıyor, sağlıkta suiistimal ve yolsuzlukla ilgili denetimlerimizi ve incelemelerimizi daha sıklıkla yapacak, kurumumuz uygulanan müeyyideleri periyodik olarak kamuoyuyla paylaşacaktır.”
Bakan Çelik, usulsüzlük yaptığı tespit edilen sağlık kurum ve kuruluşları hakkında gerekli yasal işlemler ve müeyyidelerin uygulandığını belirterek, “Devleti soyanlarla ilgili gerekli müeyyideler yapılıyor, gerekirse bu kurumları teşhir edeceğiz. Herkes dosdoğru hizmet etsin. Devletin bir kör kuruşunu bile kimseye yedirmeyiz” dedi.