“İLK KEZ KONGREDE ROBOTİK CERRAHİ KURSU VERİLDİ”

9. Türk-Alman Jinekoloji Kongresi’nde ilk kez robotik cerrahi kursu yapıldı . Robotik cerrahiyi başlatanlardan ABD Stanford Üniversitesi’nden Prof. Dr. Camran Nezhat, robotik cerrahinin kullanımı ile ilgili görüşlerini paylaştı.

Antalya Belek’te Türk-Alman Jinekoloji Eğitim, Araştırma ve Hizmet Vakfı (TAJEV) tarafından 4-8 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen 9. Türk-Alman Jinekoloji Kongresi yapıldı. Kongrede düzenlenen basın toplantısında konuşan TAJEV Başkanı Prof. Dr. Cihat Ünlü, TAJEV’in 18 yıldır Türkiye’nin en büyük jinekolojik kongreleri düzenlediğini söyledi. Prof. Dr. Ünlü, “Kongre kapsamında 6 kurs yapıldı, 3 günde 20 farklı ülkeden 50’ye yakın yabancı bilim adamı ile 145 Türk bilim adamı sunum yaptı. Kongreyi bin 500 doktor izledi. Kongre kapsamında Türkiye’de ilk kez yapılan robotik cerrahi kursuydu” dedi.

“Türkiye’de bu ameliyatı yapabilen 14 robot var”
Robotik cerrahinin günümüzde giderek uygulaması artan bir yöntem olduğu ve bu yöntemle pek çok ameliyat yapılabildiğini kaydeden Prof. Dr. Ünlü, “Türkiye’de bu ameliyatı yapabilen 14 robot var. Pek çok hastanede robot eşliğinde ameliyat yapılabiliyor. Yapılamaz denilen birçok operasyon laparoskopik olarak uygulanmaya başlandı. Basit over kistleriyle başlayan spektrum, en zor kanser ameliyatlarına kadar genişledi. Bu gelişim sıralamasında artık sıra robotik cerrahiye mi geldi? İster bir kabus, ister bir vizyon olarak görülsün, bu sorunun cevabı nettir. Evet, robotik cerrahi bu evrimdeki gelinen son noktadır. Bundan sonraki basamak ikinci ve üçüncü jenerasyon robotların geliştirilmesi ve belki de insan kontrolü olmadan operasyon yapabilen robotların üretilmesi olacak. Robotik sistemde cerrah iki elini kullanır ve operasyonu en doğala yakın yapar, ayrıca sistemde tremor filtrasyonu sayesinde titreşimler enstrümana gönderilmeden elenir. Sadece enstrümana istenilen motor hareket sıfır titreşimle yaptırılır. Cerraha çok iyi ergonomik koşullar sağlayan robotik sistem 3 boyutlu görüntü ile operasyonun kalitesini arttırır” diye konuştu.

Or-Ready İnsiyatifi İle Yanlış Ameliyata Son
Kongrede ‘Or Ready’ ‘Ameliyathane Hazır mı?’ inisiyatifinin de görüşüldüğünü dile getiren Prof. Dr. Ünlü şunları kaydetti: “Or Ready ameliyathane güvenliğini en üst seviyeye çıkaran bir proje. Dünyada yılda 250 milyon ameliyat yapılıyor ve bu ameliyatların yüzde 2 ya da 3’ü yanlış ameliyat. 6 milyon hastaya yanlış ameliyat yapılıyor. Ameliyathane Hazır – ‘OR READY’ İnsiyatifi, ameliyat öncesi alınması gereken önlemleri üç adımda tasarlamışlar ve eğer bu adımlar eksiksiz uygulanırsa hata oranlarının yüzde 40 azalacağını ve ameliyat sırasındaki ölümlerin ise yüzde 50 azalacağını hesaplamışlardır. Bu amaçla tüm ameliyathanesi olan hastanelerin üye olabilecekleri bir web sitesi hazırlanmış, burada tecrübelerin planlanmasının yanı sıra ‘ısınma’, ‘kontrol listesi’ ve ‘son kontrol’ olarak özetlenebilecek üç adımın 6 yılda tüm dünyada yaygınlaştırılması amaçlanmıştır.”

Robotik Cerrahinin Geleceği
Telerobotiğin gelişmesi ile odalar arası ve hatta ülkeler arası operasyon yapma sıklığının artacağını dile getiren Prof. Dr. Ünlü, “İletişim teknolojisindeki gelişmeler ve hızlı veri aktarımı sayesinde tele-robotik sistem ile ülkelerarası operasyon yapma, telementoring denilen uzaktan operasyonun sevk ve idaresini mümkün hale getirebilecek. Robotik cerrahi emeklemeye başladı. Laparoskopinin evrimi ile kıyaslandığında sistem daha başlangıç aşamasında. Gelişmeler bu hızla giderse 5-10 yıl sonra sistem daha ucuz, daha kullanışlı ve ulaşılabilir hale gelecek” diye konuştu.

“Pilotun Check List’i gibi Cerrah Operasyona Başlamadan Ameliyathaneyi Kontrol Etmeli”
Kongrenin Onursal Başkanı ABD Stanford Üniversitesi’nden Prof. Dr. Camran Nezhat da, ‘Or Ready’ inisiyatifini “Nasıl bir uçakta pilotun check list’i vardır aynı şekilde cerrah operasyona başlamak önce tüm ameliyathaneyi kontrol edilmelidir. Örneğin güvenlik soruları vardır. Hastanın adı, hangi tarafının ameliyat edileceği sözel olarak söylemeli. ABD’de mesela birçok insanın adı Bob Smith ve bir hastanede bu isimde birçok hasta olduğunu düşünün. Or ready yanlışlığı önleyecek bir insiyatif. Mesela ameliyatta bir kanama başladı. Bu durumda kanamayı durduracak aletin çalışmaması kabul edilebilecek bir şey değildir. Her şey ameliyat öncesi kontrol edilmeli ve sonra ameliyata başlamalı. Uçak havalanmaya hazır komutunu verilmesi gibi” sözleriyle açıkladı.

Robotik Cerrahide Büyük Kesiler Yok
Dünyada tüm akademik merkezlerde majör kesikler olmadan ameliyat yapılmasının daha iyi bir yöntem olduğunu söylen Prof. Dr. Nezhat, “Kadın, erkek ve çocuklar için büyük kesilerdense çok ufak deliklerden girilerek ameliyat edilmesi çok daha iyi bir durum. Dünyada yüzde 70 abdominal ameliyatlar büyük kesilerle yapılıyor. ABD’de hala majör abdominal kesilerle ameliyat yapılıyor. Biz 20 yıldan daha fazla süre önce erkeklerde barsak kanseri ve kadınlarda farklı hastalıklarda küçük delikler açarak ameliyat yapmayı başardık. Ameliyatların büyük çoğunluğu açık ameliyat olarak yapılıyor ve bunun nedeni, bu yöntemi uygulayacak doktor sayısının azlığı ve yeterince teknik geliştirilmemesi. Videolar, robotlar bu yönde geliştirilmiş bazı enstrümanlar” şeklinde konuştu.

“Bana Robot Dokunmasın Siz Yapın Ameliyatımı”
ABD’de çoğu zaman hastaların kendisine geldiğinde “Bana robot dokunmasın siz yapın ameliyatımı” dediğini anlatan Prof. Dr. Nezhat, şunları söyledi: “Bu genel yanlış bir algılama. Ameliyatı yapan robot değil. Bu computer yardımlı bir cerrahi. Bu aslında iki boyutlu ekrandan çalışamayan cerrahlara üç boyutlu ortamda ellerini kullanarak hastanın karnı açıkgözleri ile görüyor gibi ameliyat yapması. Ayrıca bazı cerrahların elleri titriyor ve robot cerrahi kolaylık sağlıyor. Önümüzdeki 20 yıl ameliyatı yapan robotlar olmayacak. Cerrahlar yapacak. Ama ilerde robotlar cerrahların yerini alabilir”

Ulusal Kordon Kanı Bankası Oluşmalı
Prof. Dr. Ünlü, kordon kanının çok kıymetli olduğunu hatırlatarak, “TAJEV olarak diyoruz ki, devlete ait bir kordon kanı bankası olsun. Ve hastalığı olanlarda kullanılabilsin. İşte kordon kanı bankacılığında olması gereken nokta budur. Bunun bir ticari araç olarak değil, Ulusal Kordon Kanı Bankası oluşmalı” dedi.

“Doğum Sonrası Çöpten Toplanan Plasenta Çok Değerli”
Türk Alman Jinekoloji Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Kubilay Ertan da, doğum sonrası çöpte toplanan plasentanın çok değerli olduğunu, Almanya’da da kordon kanı bankası ile ilgili çalışmaların devam ettiğini belirtti. Doç.Dr. Ertan ayrıca Almanya’da 43 robotik merkez bulunduğunu kaydederek, pek çok hastanede robotik cerrahi kullanma yaklaşımı olmadığını söyledi.

“Sağlık Bakanlığı’nın Kordon Kanı Bankası ile İlgili Ciddi Bir Çalışması Var”
TAJEV Yönetim Kurulu Üyesi Operatör Dr. Şenol Kalyoncu ise Sağlık Bakanlığı’nın kordon kanı bankası ile ilgili ciddi bir çalışması bulunduğunu, proje aşamasında olan çalışmaya göre, doğan her bebeğin kordon kanının ailenin izni ile alınacağını bildirdi.