Ada Hastanesinin yapımının belediye ile anlaşmalı olarak 2006 yılı Nisan ayında başlandığını dile getiren Prof. Dr. Volkan Özgüven, hizmet vermeye başlamadan kadro oluşturduklarını söyledi. Hastane çalışanlarına 1 ay süren adaptasyon eğitimi verildiğini kaydeden Özgüven 2006 yılı Aralık ayı itibariyle hastanede ekip çalışması başladığını ifade etti. Hastanelerinin 2007 yılı Ocak ayında hizmet vermeye başlağını dile getiren Özgüven, SSK ve Emekli Sandığı ile anlaşma yapılmasının uzun zaman aldığını ve bunun hastaları mağdur ettiğini belirterek, “En çok şu alanda iyiyiz dediğimiz konuları laboratuvar ve klinik branşlardaki iyilerimiz olarak ikiye ayırabiliriz. Laboratuvar olarak Mikrobiyoloji ve Biyokimya branşlarında laboratuvar test sonuçlarını aynı gün içinde veriyor olmamızı; tomografi, mamografi ve ultrasonografi gibi randevu verilen radyolojik tetkiklerin büyük olasılıkla aynı gün içinde yapılıyor olmasını söyleyebiliriz. Hastane gereksinimi duyulan ancak hastane açılmayan bir yerde hizmet veriyoruz; 24 saat açık laboratuvarlarımız sayesinde aynı gün içinde sonuçları vermekteyiz. (Ankara’da değil) Hastanemizde hormon tetkikleri günün hangi saatinde istenirse istensin bekletilmeden çalışılıyor. Sonuçları, serum ayrıldıktan sonraki 30 dakika içerisinde hastaya verebiliyoruz. Böylece hastaların tedavisi hemen yapılabiliyor ve hasta mağdur edilmiyor. Klinik branşlar açısından da en iyilerimizi şöyle sıralayabilirim: Cerrahi ve dahili branşlarda da çok başarılıyız. İşinin ehli uzmanlarla çalışıyoruz. En son teknolojik ürünlerle donatılmış olan ameliyathanemizde günde 30-35 ameliyat yapabilme kapasitesine sahibiz. Kaliteli sağlık hizmeti vermek bizim hedefimiz.” dedi.
Tam gün yasasının doktorları ve hastaneleri kısıtladığını dile getiren Prof. Dr. Volkan Özgüven, “Demokrat, özgürlükçü bireyler iseniz herkese ve her meslek grubuna eşit mesafede olmalısınız. Hekimler, her nedense, sık aralıklarla değiştirilen yasalarla adeta yaşamlarını planlayamaz, önlerini göremez hale geldiler. Şimdi tıp fakültesine girmiş olan bir tıp öğrencisi mezun olduğunda belki de hiç hayal edemeyeceği sağlık yasalarına tabi tutulacaktır. Artık bunun bir ortası bulunmalıdır diye düşünüyorum. Örneğin devlet hastanelerinden özele kayma nedenlerinin üzerine gidilmelidir. Gerçekten de devlet hastanelerinde çalışma koşulları cazip hale getirildikten sonra herkes devlet hastanelerinde çalışmayı seçecektir” şeklinde konuştu. Yüzde 20 fark alınması kuralı ile ilgili olarak gelecek yeni sistemin, pek çok özel hastanenin sonunu hazırlayacağına dikkat çeken Özgüven, “Yeni getirilmeye çalışılan sistem, ahlaki kuralları da zorlayacaktır. Kanımca bu taslak ya daha kabul edilebilir hale getirilecek, ya da uygulamaya konulsa dahi bu haliyle ömrü çok uzun olmayacaktır” dedi.
Hedefimiz Günlük 600’ün Üzerinde Hastaya Hizmet Vermek
Anlaşmalı kurumlar ile anlaşarak halka hizmet vermek için bu yola çıktıklarını belirten Özgüven, anlaşmanın yapılamadığı özel hastanelere sadece maddi darlık içinde olmayan bireylerin gidebildiğini belirtti. Kurumlarla anlaşmalar yapıldıktan sonra talebin arttığını ve günlük ortalama 450-500 hastaya bakıldığını kaydetti. Hastanelerinin hedefleri arasında hasta sayısının günlük 600’ün üzerinde hastaya kaliteli hizmet sunmak olduğunu vurgulayan Özgüven, amaçlarının, hastanelerinde henüz açılmamış plastik cerrahi ve gastroentoroloji branşlarını bünyelerinde açarak daha çok alanda ihtiyacı karşılamak olduğunu dile getirdi.
Hastanelerinde dahiliye, kardiyoloji, göğüs hastalıkları-tüberküloz ve dermatoloji uzmanlarının bulunduğunu, diş hekimlerinin bulunduğunu ve acil servislerinin ve çocuk hastalıkları uzmanlarının 24 saat hizmet verdiğini, ancak kalp-damar cerrahisi bölümünün bulunmadığını söyleyen Özgüven, buna karşın, hastanelerinde her tür kanser ameliyetlarının, ürolojik, ortopedik (özellikle protez), beyin cerrahisi ve endoskopik cerrahi girişimlerin; göz, kulak-burun-boğaz ve kadın-doğum ameliyatlarının yapıldığını kaydetti.
Prof. Dr. Volkan Özgüven, “Hastanemiz inşa edilirken; bulunduğu konum ve yaşayan kesimin ihtiyaç duyacağı şekilde tasarlandı. Örneğin ana yol üzerinde ve çevre yoluna yakın konumda bulunduğumuz için hastanemize fazlasıyla trafik kazası yaralısı getirilmektedir. Bu nedenle hastanemize tomografi koymayı uygun gördük. Böylece hastalarımızın uzak merkezlere gönderilmesini ve dolayısıyla bu tür olgularda çok kıymetli olan zaman kaybını önlemiş olduk. Tek eksik yönümüz, kendimizi yeterince tanıtamamış olmamız” dedi. Ayrıca hastanelerinde hastalara verilmekte olan otelcilik hizmetlerinin de standardın üzerinde olduğunu dile getiren Özgüven, hasta sahiplerini huzurlu, güvenli ve konforlu bir ortamda barındırdıklarını, bünyelerinde en fazla 2 kişilik odalar bulunduğunu kaydetti. Özgüven son olarak, “Biz hızlı ve doğruyuz, doğruyu hızlı yapan hastaneyiz” dedi.