SAĞLIK HUKUKUNDA ELE ALINMAYANLAR KONUŞULDU

Ankara Barosu Sağlık Hukuku Kurultayında, sağlık hukuku alanında daha önce ele alınmamış konulara açıklık getirildi.

Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Ankara Barosu Sağlık Hukuku Kurultayı, sağlık hukuku alanında çalışan akademisyenler, hekim ve hukukçuların katılımları ile gerçekleştirildi. İki gün boyunca devam eden Kurultay’da katılımcılar, “Etik-Hukuk İlişkisi”, “Psikiyatride Hukuki Sorunlar”, “Diş Hekimliğinde Hukuki Sorunlar”, “Sağlık Sektöründe Reklamın Hukuki Boyutları” ve “Tıbbi Bilirkişilik” konularını masaya yatırdı.

“Sağlık Sektörü ve Sağlık Hukuku Alanında Sıkıntılı Bir Süreç”
Kurultayın açılışında konuşan Ankara Barosu Başkanı Av. Metin Feyzioğlu, sağlık sektörü ve sağlık hukuku alanında sıkıntılı bir süreçten geçildiğine dikkat çekerek, “Sanırım bunun ilk nedeni, siyasi iktidarın sağlık alanında temel değişiklikleri, sivil toplumun demokratik kitle örgütlerinin, sağlık mesleği çalışanlarının, hukukçuların kısacası bütün bir toplumun tartışmasına değerlendirmesine sunmadan Kanun Hükmünde Kararnameleri ile yapmış olmasıdır. Kapalı kapılar ardında, sivil toplumu dışlayan düzenlemeler ile demokrasi olamaz.Performans sistemi doktor ve hekimleri tüccar yerine koyuyor. Yapılması gereken ilk şey, hekimlerin hekim olduğunu kabullenmek ve sağlık hizmetinin bir ticaret olmadığını anlamak. Böylece sağlık hizmetinden yararlananlar kendilerine yapılan tetkiklerin, müdahalelerin performansı artırmamak için yapıldığından emin olabilirler ve sağlık mensupları da gönül rahatlığıyla hastalarına ayırmaları gerektiği vakti ayırabilir” dedi.

“Sağlık, Hukukun ve Hukukçuların İlgi ve Bilgi Alanı İçindedir”
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Vedat Ahsen Coşar ise, sağlık hakkının temel bir insan hakkı olduğunun kaydederek, “Sağlık hizmetinin özgürlükler gibi iyi örgütlenmesi, iyi düzenlenmesi, adil biçimde dağıtılması ve bu hizmetten herkesin eşit biçimde yararlanmasının sağlanması ve bütün bunların yasalarla güvence altına alınması gerekir. Zira sosyal devlet olmanın, insan ve hizmet odaklı devlet olman asgari koşulu budur. Sağlığın temel bir hak olması nedeniyle hukuk, sağlıkla ilgilenmektedir. Sağlık, hukukun ve hukukçuların ilgi ve bilgi alanı içindedir” diye konuştu.

Tartışılmayanlar Tartışıldı
Sağlık Hukuk Kurulu Başkanı Pınar Aksoy, kurultay hakkında Sağlık Dergisi’ne bilgi verdi. Aksoy, “Toplantımız Ankara Barosu Sağlık Kurulu tarafından 2007 yılından bu yana devam ediyoruz. Bu kurultaylarda özellikli olarak hukukta ve sağlıkta tartışılması gereken konulara değinmeye çalışıyoruz. İlk 3 hukuk kurultayında ele aldığımız konular haricindeki konuları taşımaya çalıştık. Diş hekimlerinin çalışmaları, cerrah ya da pratisyen hekimlerin yaptığından çok daha farklı ele alınıyor. Sağlık sektöründeki reklamlar yasa ve yönetmelikle sınırlandırılmış durumda, ancak bir taraftan da çeşitli reklamlar görülüyor. Sağlıkta reklam gerekli midir? gibi konular tartışıldı” diye konuştu.

Araştırmanın Her Aşamasında Bilimsel Sorgulamalar
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Etiği ve Tıp Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nesrin Çobanoğlu, “Etik ve Hukuk” konulu konuşmasında şunları dile getirdi: “Etik soru ve sorunlar gelişen bilim ve teknoloji ile çeşitlenerek artmaktadır. Bu sorunların çözümünde, farklı amaç ve kapsamda etik kurullar kurulmaktadır. Günümüzde giderek artan sayıda ve çeşitlilikte etik kurullar söz konusudur. Kamu Görevlileri Etik Kurulu’ndan, Hayvan Deneyleri Etik Kuruluna uzanan yelpazede uluslararası, ulusal ve kurumsal etik sorunları çözümlemek üzere etik kurullar vardır. Hem hukukçuların hem de hekimlerin katıldığı bir platformda hiç tartışılmayan konular ele alınıyor.Tıbbi bilimsel araştırmalar, hem bilimsel hem de etiksel açıdan çok daha hassas, ayrıntılı, çok yönlü etkileri düşünülerek tasarlanmalıdır. Araştırmanın her aşamasında bilimsel sorgulamalar, insan hakları ve onurunu koruyacak, gelecek kuşaklar açısından canlıların yaşama hakkında kalıcı zararlar oluşturmayacak biçimde tasarlanmalı ve uygulanmalıdır. Bu nedenle dünyada ve ülkemizde öncelikle tıp alanında olmak üzere, araştırma etik kurulları kurulmuştur. Araştırma etik kurullarının kuruluş amacı, insanı temel alan bilimsel araştırmalar, yayınlar hakkında etik ilke ve kurallar oluşturmak, insan onuru ve haklarının korunmasına yardımcı olmaktadır.”

SAĞLIK HUKUKUNDA ELE ALINMAYANLAR KONUŞULDU

Ankara Barosu Sağlık Hukuku Kurultayında, sağlık hukuku alanında daha önce ele alınmamış konulara açıklık getirildi.

Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Ankara Barosu Sağlık Hukuku Kurultayı, sağlık hukuku alanında çalışan akademisyenler, hekim ve hukukçuların katılımları ile gerçekleştirildi. İki gün boyunca devam eden Kurultay’da katılımcılar, “Etik-Hukuk İlişkisi”, “Psikiyatride Hukuki Sorunlar”, “Diş Hekimliğinde Hukuki Sorunlar”, “Sağlık Sektöründe Reklamın Hukuki Boyutları” ve “Tıbbi Bilirkişilik” konularını masaya yatırdı.

“Sağlık Sektörü ve Sağlık Hukuku Alanında Sıkıntılı Bir Süreç”
Kurultayın açılışında konuşan Ankara Barosu Başkanı Av. Metin Feyzioğlu, sağlık sektörü ve sağlık hukuku alanında sıkıntılı bir süreçten geçildiğine dikkat çekerek, “Sanırım bunun ilk nedeni, siyasi iktidarın sağlık alanında temel değişiklikleri, sivil toplumun demokratik kitle örgütlerinin, sağlık mesleği çalışanlarının, hukukçuların kısacası bütün bir toplumun tartışmasına değerlendirmesine sunmadan Kanun Hükmünde Kararnameleri ile yapmış olmasıdır. Kapalı kapılar ardında, sivil toplumu dışlayan düzenlemeler ile demokrasi olamaz.Performans sistemi doktor ve hekimleri tüccar yerine koyuyor. Yapılması gereken ilk şey, hekimlerin hekim olduğunu kabullenmek ve sağlık hizmetinin bir ticaret olmadığını anlamak. Böylece sağlık hizmetinden yararlananlar kendilerine yapılan tetkiklerin, müdahalelerin performansı artırmamak için yapıldığından emin olabilirler ve sağlık mensupları da gönül rahatlığıyla hastalarına ayırmaları gerektiği vakti ayırabilir” dedi.

“Sağlık, Hukukun ve Hukukçuların İlgi ve Bilgi Alanı İçindedir”
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Vedat Ahsen Coşar ise, sağlık hakkının temel bir insan hakkı olduğunun kaydederek, “Sağlık hizmetinin özgürlükler gibi iyi örgütlenmesi, iyi düzenlenmesi, adil biçimde dağıtılması ve bu hizmetten herkesin eşit biçimde yararlanmasının sağlanması ve bütün bunların yasalarla güvence altına alınması gerekir. Zira sosyal devlet olmanın, insan ve hizmet odaklı devlet olman asgari koşulu budur. Sağlığın temel bir hak olması nedeniyle hukuk, sağlıkla ilgilenmektedir. Sağlık, hukukun ve hukukçuların ilgi ve bilgi alanı içindedir” diye konuştu.

Tartışılmayanlar Tartışıldı
Sağlık Hukuk Kurulu Başkanı Pınar Aksoy, kurultay hakkında Sağlık Dergisi’ne bilgi verdi. Aksoy, “Toplantımız Ankara Barosu Sağlık Kurulu tarafından 2007 yılından bu yana devam ediyoruz. Bu kurultaylarda özellikli olarak hukukta ve sağlıkta tartışılması gereken konulara değinmeye çalışıyoruz. İlk 3 hukuk kurultayında ele aldığımız konular haricindeki konuları taşımaya çalıştık. Diş hekimlerinin çalışmaları, cerrah ya da pratisyen hekimlerin yaptığından çok daha farklı ele alınıyor. Sağlık sektöründeki reklamlar yasa ve yönetmelikle sınırlandırılmış durumda, ancak bir taraftan da çeşitli reklamlar görülüyor. Sağlıkta reklam gerekli midir? gibi konular tartışıldı” diye konuştu.

Araştırmanın Her Aşamasında Bilimsel Sorgulamalar
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Etiği ve Tıp Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nesrin Çobanoğlu, “Etik ve Hukuk” konulu konuşmasında şunları dile getirdi: “Etik soru ve sorunlar gelişen bilim ve teknoloji ile çeşitlenerek artmaktadır. Bu sorunların çözümünde, farklı amaç ve kapsamda etik kurullar kurulmaktadır. Günümüzde giderek artan sayıda ve çeşitlilikte etik kurullar söz konusudur. Kamu Görevlileri Etik Kurulu’ndan, Hayvan Deneyleri Etik Kuruluna uzanan yelpazede uluslararası, ulusal ve kurumsal etik sorunları çözümlemek üzere etik kurullar vardır. Hem hukukçuların hem de hekimlerin katıldığı bir platformda hiç tartışılmayan konular ele alınıyor.Tıbbi bilimsel araştırmalar, hem bilimsel hem de etiksel açıdan çok daha hassas, ayrıntılı, çok yönlü etkileri düşünülerek tasarlanmalıdır. Araştırmanın her aşamasında bilimsel sorgulamalar, insan hakları ve onurunu koruyacak, gelecek kuşaklar açısından canlıların yaşama hakkında kalıcı zararlar oluşturmayacak biçimde tasarlanmalı ve uygulanmalıdır. Bu nedenle dünyada ve ülkemizde öncelikle tıp alanında olmak üzere, araştırma etik kurulları kurulmuştur. Araştırma etik kurullarının kuruluş amacı, insanı temel alan bilimsel araştırmalar, yayınlar hakkında etik ilke ve kurallar oluşturmak, insan onuru ve haklarının korunmasına yardımcı olmaktadır.”