MEDYA VE BİLİM İNSANLARININ ARASINDAKİ İLETİŞİM SORUNU NE?

Çocukluğumdan bu yana kitap okumak benim en sevdiğim rahatlama yöntemimdir. En yakın arkadaşlarım kitaplardır, pencerenin kenarına çekilir kitaplarımla farklı dünyalarda gezerdim. Bu nedenle modern Türk hikâyeciliğinin öncülerinden olan Sait Faik Abasıyanık kitapları da ayrı bir güzeldi. Öykü tekniğine getirdiği yeniliklerle doğayı ve insanları basit, samimi, hem iyi hem kötü taraflarıyla oldukları gibi şiirsel bir dille ele alırdı. Sait Faik Abasıyanık, aynı zamanda bir gazeteciydi. İlk yazısı “Uçurtmalar” Milliyet gazetesinde yayımlanırken,  Haber-Akşam Postası’nda muhabir gazeteci olarak çalışır ve mahkemelerde yaptığı röportajları izlenimleriyle birleştirerek “Mahkemelerde” başlığı altında yayımlardı. 

Abasıyanık’ın evi müzeye dönüştürüldüğü için ziyaret edenlere zamanda yolculuk yapma imkanı da sunuyor. Böylece hem gazetecilik döneminden hatıralarını hem de yazar olarak çalışmalarını görme fırsatı bulunabilir. 

Haber nedir?
Gazetecilerin bakış açısı ile hayata bakmak aslında farklılıkların farkına varmayı sağlıyor. Bu anlamda da haberler aslında hayatımıza ışık tutuyor. Bunu çok kolay bir şekilde elektrik devre sistemi ile anlatabilirim. Bilim insanı ve sağlık çalışanı bilgi kaynağı olarak elektrik devresinin “pil” görevini görür. Çünkü, yakıta ihtiyaç vardır ve yakıt için bilgi gerekir. Gelen bilgi “anahtar görevi” gören gazetecinin sayesinde habere dönüşür ve “lamba” yanar. Lambanın ışığı ile etraf aydınlanır. Aslında medya tam olarak bunu yapar, bilgi ile dünyayı aydınlatır. 

Mustafa Kemal Atatürk ‘ün bu konudaki sözü de kulaklarda çınlar: “Gazeteciler, gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır.”

Medya İlişkileri Nasıl Olmalı?
Gazetecilerin haber yapabilmesi için de bilim insanları ve doktorlardan bilgi alması gerekir. Haber kaynakları, basın mensupları ile iletişim kurarken zorluk yaşayabilirler. Bu nedenle bilimsel araştırmalar, bilimsel düşünce ve sağlıkla ilgili çalışmaların medyada nasıl yer alması gerektiği konusunda kararsızlık yaşanır. 

“Ayrı Dünyalar”
Deneyimli Bilim muhabiri Jim Hartz ve Bilim insanı Rick Chappell, iki meslek arasındaki çekişmeden dolayı “Ayrı Dünyalar” adını verdikleri bir rapor hazırladılar. Yapılan bir anket sonucunda yayınladıkları bu rapordan çarpıcı bazı başlıkları ele aldım. 

Raporda, “İngilizce konuşmayan bilim insanları ile bilim dili konuşmayan gazeteciler” arasında bir uçurum olduğunu belirttiler. Bu da bilim insanlarının daha sade bir dille konuşmaları gerektğini, sağlık ve bilim habercilerinin de alanlarında uzmanlaşmalarının önemini ortaya koyuyor. 

Aynı raporun bir başka sonucunda ise, “kültür çatışmasının” bilim haberciliğinin kalitesini düşürdüğü ve halkın bilim anlayışını olumsuz etkilediğini ortaya koyuyor. Bu anlamda da yapılan her yanlış haber, insanların bilime olan güveninin sarsılmasına neden oluyor. Bunun temelinde, her konuda uzman olduğunu iddia eden, cahil cesaretiyle dolaşanların ülkemizde çok fazla türemesinden kaynaklanıyor. İnsanlar kendi alanlarında uzmanlaşmak yerine, her konuda söz söylemek derdinde oluyor. Oysa dünya bu yönde ilerlemiyor. Önemli olan bir alanda iyi olabilmek. 

Gazeteci merak eder, bunda da temel soru kalıplarından “ne”, “nerede”, “ne zaman”, “nasıl”, “niçin” ve “kim” sorularını kullanır. Gazeteci yaptığı haberin işlev, içerik, biçim ve yöntem açısından hedef kitle üzerinde oluşturduğu etkiyi görmek ister. İşte bu etki medyanın bilimsel olarak gücünü ortaya koyar. 

Günümüzde gazeteciler, bilgiye ulaşmakta zorluk çekmiyor, hedef kitlenin bilgi yağmuru hatta sağanağında kendi haberinin daha çok etki oluşturmasını ve ses getirmesini hedefliyor. 

İnsanlar çok fazla seçenekle karşılaşınca ne yapıyor? 
Bolluk Paradoksu kitabının yazarı Barry Schwartz, seçeneklerin çok olması ile ilgili şunu söylüyor: Seçenekleri elemek, stresi, kaygıyı ve yoğunluğumuzu büyük oranda azaltabilir. Seçenekleri makul bir sayı ile sınırlandırmanız, önemli seçeneklere odaklanıp diğerlerini görmezden gelme disiplinini edinmeniz önemli.”

Burada önemli olan medyada gördüğünüz haberleri daha iyi anlamak ve kendiniz için faydası olacağını düşündüğünüz bilgileri “neden” ve “nasıl” sorularını sorarak ayıklama yöntemine başlamalısınız. Medyada can sıkıcı ve kafa karıştırıcı haberlerden kendinizi korumanız gerekiyor.

Çünkü medya aslında sizin hayatınızı yönlendiriyor, düşüncelerinizi, yaşama şeklinizi, alışverişinizi, insanlarla iletişiminizi kısaca siz farkında olmadan sizi yönetiyor. Bu nedenle medya ile iletişiminizde mutlaka bir süzgeç kullanmak, kendi kararlarınızı almanızda size yardımcı olacaktır.