Teknoloji hayatımızın bir parçası haline geldi. Bu süreçte de elimizden düşmeyen telefonlar başta olmak üzere, medya araçlarına karşı davranışlarımızın nasıl olduğunu hiç düşündünüz mü?
1996 yılında Byron Reeves ve Clifford Nass, Medya Denklemi teorisinde, bilgisayarlar, televizyon ve yeni iletişim teknolojileri ile olan etkileşimlerin gerçek sosyal ilişkilerle aynı olduğunu gösterdiler. Yani bilgisayara, insan gibi davranıyoruz.
Medya Denklemi testini 22 kişiye uygulayan Reeves ve Nass, testte katılımcıları iki gruba ayırdılar. Amerikan Pop Kültürü ile ilgili sorular sorulduktan sonra, kullandıkları bilgisayar hakkında bir de anket doldurmaları istendi. Birinci grup anketi bilgisayarda yanıtlarken diğer grup kağıtta yanıtladı.
Test sonucunda birinci grup, bilgisayarla arasında bir bağ kurarak ona karşı kibar davrandı ve soruların iyi olduğunu söyledi. İkinci grup ise, testin kötü olduğunu söyledi.
Reeves ve Nass, kullanıcıların bilgisayarlara kibar davrandıkları sonucuna vardılar. Deney, medyaya sosyal kurallar uygulandığını ve bilgisayarların toplumsal başlatıcılar olabileceğini kanıtladı. Katılımcılar bilerek bilgisayara kibar davrandıklarını reddetti, ancak sonuçlar farklı önermeler verdi.
Medya denklemi araştırmasından elde edilen sekiz önerme:
1. Herkes medyaya toplumsal ve doğal olarak yanıt verir.
2. Medya farklıdan çok daha benzeri tercih eder.
3. Medya denklemi otomatiktir.
4. Ortam denklemini karakterize eden birçok farklı yanıt vardır.
5. Doğru gibi görünen şey gerçek olanlardan daha önemlidir.
6. İnsanlar var olana tepki gösterir.
7. İnsanlar sadelikten hoşlanır.
8. Sosyal ve doğal kolaydır.
Medya bizi etkisi altına alır, düşüncelerimizi etkiler ve yaşam şeklimize yön verir. Bu olgu, medyanın insanlar üzerindeki etkilerinin genellikle derin olduğunu gösterdi.
Medya, insanların davranışlarını ve olaylara karşı cevap verme şekillerini etkiler, ancak insanlar bunun farkında değildir. Kısaca, medya hayatımızı yönetir.
Medya, insanların davranışlarını ve olaylara karşı cevap verme şekillerini etkiler, ancak insanlar bunun farkında değildir. Kısaca, medya hayatımızı yönetir.