KANSERE KARŞI 33 FARKLI AJAN

Dünyadaki değişik tümörlerle savaşacak 33 molekül-ajanın 19’unun Türkiye’de ruhsatlı olduğunu, 14’ünün de 2014’te ruhsatlandırılacağını belirten İmmüno-Onkoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Çelik, “Bu yöntemle kanserli hücrelere zarar verip kişinin yaşam süresini uzatıyorsunuz” dedi.

Kanser tedavisinde yeni immuno-onkolojik yani bağışıklık sistemi üzerinde tedavilerin hız kazandığını belirten İmmuno-Onkoloji Derneği Başkan Yardımcısı  ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Çelik,  “Her geçen gün yeni bilimsel gelişmelere ışık tutan tıbbi çalışmalar sonucunda, değişik tümörlerle 33 farklı ajanla (hedefe yönelik ilaç) savaşılacak” dedi. Küba Havana Moleküler İmmunuloji Merkezi (CIM) Moleküler İmmunoloji Enstitüsü İnovasyon Direktörü Luis Enrique Fernandez Molina ise kanser alanında devam eden 10 farklı kanser aşısı çalışmalarının sürdüğünü kaydetti. 

İmmüno-Onkoloji Derneği tarafından 14-18 Mayıs tarihleri arasında Antalya Belek’te gerçekleştirilen “1. İmmüno-Onkoloji ve Hedefe Yönelik Kanser Tedavileri Kongresi”nin basın toplantısında konuşan Prof. Dr. Çelik, immüno-onkoloji alanında özellikle son 30 yılda yapılan çalışmalar ile immün sisteminin (bağışıklık sistemi) tümör hücrelerini tanıyabildiğini ve yok edebildiğini ya da uzun süreli kontrol altında tutabildiğini ortaya koyduğunu, akıllı ilaçların da kullanıma girdiğini söyledi. İlaç çalışmalarının insanları korkuttuğunu, “kobay” endişesi yaşattığını ancak bunun gereksiz olduğunun altını çizen Çelik, söz konusu ilaçların çok önemli olduğunu ve Sağlık Bakanlığı kontrolünde belirli hastanelerde uygulama kapsamına alındığını ifade etti. Kanser alanında yürütülen bilimsel çalışmalar sonucunda yeni moleküllerin elde edildiğini anlatan Çelik, “Her geçen gün yeni bilimsel gelişmelere ışık tutan tıbbi çalışmalar sonucunda, değişik tümörlerle 33 farklı ajanla savaşılacak” dedi. Çelik, bunlardan birinin melanom (cilt kanseri), 2’sinin akciğer, üçünün meme, dördünün hematolojik, 4’ünün gastrointestinal ve 5’inin böbrek kanseri olmak üzere toplam 19 yeni ajanın Türkiye’de ruhsatlanmış durumda olduğunu kaydederek “Diğer 14 ajan ise 2014 yılı itibariyle ruhsatlanacak olan, Türkiye’ye erken erişim programı ile gelecek olan veya henüz faz III sonuçları açıklanma aşamasında olan ilaçları oluşturmaktadır” diye konuştu. 

10 Kanser Aşı Çalışması Devam Ediyor
CIM Moleküler İmmunoloji Enstitüsü İnovasyon Direktörü Luis Enrique Fernández Molina ise ülkesinde kanserin bir numaralı ölüm nedeni olduğunu, bu nedenle kanser alanındaki çalışmalara ağırlık verdiklerini söyledi.  Küba’da kanser alanında devam eden 10 kanser aşısı çalışması bulunduğuna kaydeden Molina, “Bu kanser aşısı çalışmaları tamamen yenilikçi. Sahadaki diğer çalışmaları kopyalamıyoruz. Kendi fikirlerimizle ilerliyoruz. Tek başımıza değiliz. Bu deneyler Avrupa’da, Latin Amerika’da ve Asya’da da devam ediyor. Sağ kalımı artırmak asıl amaç” açıklamasını yaptı.


“Hedefe Yönelik Tedaviye İlk Olarak Lösemide Başlandı”
Texas Oncology-Baylor Charles A. Sammons Cancer Center’dan Amerikalı bilim insanı Prof.Dr.  Thomas Hutson ise kanser tedavisinde geleceğin artık hedefe yönelik tedavi olacağını belirterek, “Yani kanserli hücrelere zarar veriyorsunuz ama sağlıklı hücrelere kesinlikle dokunmuyorsunuz. Sadece kanser hücrelerine saldırmak olarak algılayabiliriz. Kişiye özgü ilaçlar gibi kullanılıyor. Buradaki amaç sağ kalımı artırmanın yanında, yaşam kalitesini de artırmak. Bir yıl ömrü kalan bir hastanın yaşam süresini kullandığımız tedavi yöntemi ile 5 yıla kadar uzatabiliyoruz” dedi. Kanser alanında hedefe yönelik tedaviye ilk olarak lösemide başlandığını ifade eden Hutson, kolon, meme, akciğer, böbrek ve melanomlarda önemli başarılar elde edildiğini söyledi.

KANSERE KARŞI 33 FARKLI AJAN

Dünyadaki değişik tümörlerle savaşacak 33 molekül-ajanın 19’unun Türkiye’de ruhsatlı olduğunu, 14’ünün de 2014’te ruhsatlandırılacağını belirten İmmüno-Onkoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Çelik, “Bu yöntemle kanserli hücrelere zarar verip kişinin yaşam süresini uzatıyorsunuz” dedi.

Kanser tedavisinde yeni immuno-onkolojik yani bağışıklık sistemi üzerinde tedavilerin hız kazandığını belirten İmmuno-Onkoloji Derneği Başkan Yardımcısı  ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Çelik,  “Her geçen gün yeni bilimsel gelişmelere ışık tutan tıbbi çalışmalar sonucunda, değişik tümörlerle 33 farklı ajanla (hedefe yönelik ilaç) savaşılacak” dedi. Küba Havana Moleküler İmmunuloji Merkezi (CIM) Moleküler İmmunoloji Enstitüsü İnovasyon Direktörü Luis Enrique Fernandez Molina ise kanser alanında devam eden 10 farklı kanser aşısı çalışmalarının sürdüğünü kaydetti. 

İmmüno-Onkoloji Derneği tarafından 14-18 Mayıs tarihleri arasında Antalya Belek’te gerçekleştirilen “1. İmmüno-Onkoloji ve Hedefe Yönelik Kanser Tedavileri Kongresi”nin basın toplantısında konuşan Prof. Dr. Çelik, immüno-onkoloji alanında özellikle son 30 yılda yapılan çalışmalar ile immün sisteminin (bağışıklık sistemi) tümör hücrelerini tanıyabildiğini ve yok edebildiğini ya da uzun süreli kontrol altında tutabildiğini ortaya koyduğunu, akıllı ilaçların da kullanıma girdiğini söyledi. İlaç çalışmalarının insanları korkuttuğunu, “kobay” endişesi yaşattığını ancak bunun gereksiz olduğunun altını çizen Çelik, söz konusu ilaçların çok önemli olduğunu ve Sağlık Bakanlığı kontrolünde belirli hastanelerde uygulama kapsamına alındığını ifade etti. Kanser alanında yürütülen bilimsel çalışmalar sonucunda yeni moleküllerin elde edildiğini anlatan Çelik, “Her geçen gün yeni bilimsel gelişmelere ışık tutan tıbbi çalışmalar sonucunda, değişik tümörlerle 33 farklı ajanla savaşılacak” dedi. Çelik, bunlardan birinin melanom (cilt kanseri), 2’sinin akciğer, üçünün meme, dördünün hematolojik, 4’ünün gastrointestinal ve 5’inin böbrek kanseri olmak üzere toplam 19 yeni ajanın Türkiye’de ruhsatlanmış durumda olduğunu kaydederek “Diğer 14 ajan ise 2014 yılı itibariyle ruhsatlanacak olan, Türkiye’ye erken erişim programı ile gelecek olan veya henüz faz III sonuçları açıklanma aşamasında olan ilaçları oluşturmaktadır” diye konuştu. 

10 Kanser Aşı Çalışması Devam Ediyor
CIM Moleküler İmmunoloji Enstitüsü İnovasyon Direktörü Luis Enrique Fernández Molina ise ülkesinde kanserin bir numaralı ölüm nedeni olduğunu, bu nedenle kanser alanındaki çalışmalara ağırlık verdiklerini söyledi.  Küba’da kanser alanında devam eden 10 kanser aşısı çalışması bulunduğuna kaydeden Molina, “Bu kanser aşısı çalışmaları tamamen yenilikçi. Sahadaki diğer çalışmaları kopyalamıyoruz. Kendi fikirlerimizle ilerliyoruz. Tek başımıza değiliz. Bu deneyler Avrupa’da, Latin Amerika’da ve Asya’da da devam ediyor. Sağ kalımı artırmak asıl amaç” açıklamasını yaptı.


“Hedefe Yönelik Tedaviye İlk Olarak Lösemide Başlandı”
Texas Oncology-Baylor Charles A. Sammons Cancer Center’dan Amerikalı bilim insanı Prof.Dr.  Thomas Hutson ise kanser tedavisinde geleceğin artık hedefe yönelik tedavi olacağını belirterek, “Yani kanserli hücrelere zarar veriyorsunuz ama sağlıklı hücrelere kesinlikle dokunmuyorsunuz. Sadece kanser hücrelerine saldırmak olarak algılayabiliriz. Kişiye özgü ilaçlar gibi kullanılıyor. Buradaki amaç sağ kalımı artırmanın yanında, yaşam kalitesini de artırmak. Bir yıl ömrü kalan bir hastanın yaşam süresini kullandığımız tedavi yöntemi ile 5 yıla kadar uzatabiliyoruz” dedi. Kanser alanında hedefe yönelik tedaviye ilk olarak lösemide başlandığını ifade eden Hutson, kolon, meme, akciğer, böbrek ve melanomlarda önemli başarılar elde edildiğini söyledi.