İNTİHAL KOKAN ARAŞTIRMALARDAN ÖZGÜN VE NİTELİKLİ ÇALIŞMALARA GEÇİŞ MÜMKÜN MÜ?

Akademik dünyada bilimsel çalışmalar yaptığınız sürece yükselebilirsiniz. Bu yükselme sırasında etik ve ahlaklı bir yol izleyerek, özgün ve nitelikli çalışmalara imza atanların yanında intihal yapanlarla da karşılaşmak mümkün. 

İntihal ile sadece akademide değil, her alanda karşılaşılıyor. Bir kişinin üzerinde çalışıp, emek verdiği ve özgün şekilde ortaya koyduğu araştırmayı, çalmaya intihal diyoruz. Herkes hayatında emek hırsızlarıyla karşılaşabilir. Bu intihaller küçük ya da büyük çaplı olabilir. 

Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Politikaları Araştırma ve Uygulama Merkezi (BEPAM), 2007-2016 yılları arasında yazılmış 470’i yüksek lisans ve 130’u doktora tezi olmak üzere toplam 600 tezi inceleyerek, Türkiye’de Akademik Yazı: İntihal ve Özgünlük başlığıyla yayınladı. Araştırma sonucuna göre; yüksek lisans ve doktora tezlerinin yüzde 34’ünde ‘ağır intihal’ yapıldığını ortaya koydu.

Benzerlik indeksinde  dünya ortalaması yüzde 15 iken, Türkiye’de bu oran yüzde 28.5. Yani Türkiye’de yapılan çalışmaların yaklaşık üçte birinde yeni bir bilgi ortaya koyma ya da yeni bilgi üretme noktasında yetersiz kalıyor. 

Hemen akıllara efsane tez olarak gelen doktora tezini de hatırlatmakta fayda var, bakınız. 

Özgün içerik üretmek zordur. Ancak eğer bir alanda çalışıyorsanız, ortaya yeni bir şeyler koymanız gerekir. Yoksa, akademik çalışmaların bir anlamı kalmaz. Sadece akademide değil her iş alanında durum böyledir. 

İntihallerle hiçbir şekilde ilerleyemeyiz, kuramsal teorilere sıkışıp kalan akademik hayatla da bir yere varamayız. Teorik ile pratiğin birleştiği bir ortak payda da buluşmalıyız. Ayrıca her konuda konuşanlar değil de belli konularda kendini geliştiren, özgün ve nitelikli çalışmalar ortaya koyan akademisyen ve bilim insanlarına ihtiyacımız var.