FLEKSBİL İLE BÖBREK TAŞINA KESİSİZ MÜDAHALE

İdrar yolundan girilerek böbrek taşının sıkıştığı yerde lazerle kırılmasını sağlayan yöntemin, çocuklarda ilk uygulayıcısı olduklarını belirten Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Klinik Şefi Doç. Dr. Ali Ünsal, en son 10 aylık bir bebeğe operasyon gerçekleştirildiğini söyledi.

Böbrek taşı ameliyatlarında son teknoloji kesisiz cerrahi yöntemi ile sorun ortadan kaldırılabiliyor. Özellikle çocukluk döneminde böbrek taşı rahatsızlığı olan hastalarda, yaşam boyunca birden fazla ameliyat söz konusu olabildiğinden, böbreklerde harabiyet oluşmaması ve böbrek gelişiminin olumsuz etkilenmemesi ve böbrekte kanama riskinin söz konusu olmaması gibi önemli avantajlar taşıyan yöntem, Türkiye’de uygulanmaya başladı.

İdrar yolundan girilerek böbreğe ulaşılan ve taşın sıkıştığı yerde lazerle kırılmasına olanak sağlayan yöntemin uygulanabilmesi için, taşın ameliyatsız taş kırma yöntemlerinin uygulanamayacağı kadar sert ve 2 santimetrenin üstünde olması şartı aranıyor. Bunun yanı sıra teknik, taşın bir santimetrenin üstünde, ancak böbreğin alt kısmında ve taş kırmaya uygun olmaması halinde de yapılabiliyor. Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Klinik Şefi Doç. Dr. Ali Ünsal, böbrek taşı hastalığının Türkiye’de çocuk ve yetişkinler arasında yaygın olarak görüldüğünü kaydetti. Yetişkinlerde hastalığın görülme sıklığının yüzde 15 oranındayken, çocuklarda daha nadir görüldüğünü, ancak ciddi bir sağlık sorunu olduğunu belirten Doç. Dr. Ünsal, çocuklardaki taş hastalığının altta yatan başka bir hastalıktan kaynaklandığını ifade etti. Yetişkinlerde genellikle böyle bir durum yokken, çocuklarda ilk sırada genetik geçişli ”sistinüri” adı verilen hastalığın geldiğini belirten Doç. Dr. Ünsal, idrardaki bir maddenin fazla olmasının taş oluşumuna yol açtığını ve bu çocuklarda, taş hastalığının üç yaşından önce ortaya çıktığını dile getirdi. Doç. Dr. Ünsal, böbrek kanalında doğuştan bir takım darlıkların ve enfeksiyonların da taş oluşumuna neden olduğunu hatırlattı.

“Çocukların Yüzde 10-12’sinde Taş Oluşumunun Nedeni Bilinmiyor”
Çocuklarda görülen taş hastalıklarının sadece yüzde 10-12’sinde altta yatan bir sebep bulunamadığını vurgulayan Doç. Dr. Ünsal, bu nedenle çocukluk dönemi taş hastalığında, taşla ilgili sorunun ortadan kaldırılmasının ardından altta yatan hastalığın da mutlaka belirlenmesi ve tedavi edilmesi gerektiğini aksi takdirde ilerleyen dönemde bu çocuklarda taş oluşma riskinin çok yüksek olduğunu ve hastalığın tekrarlayabildiğini söyledi.

“Taş Hiç Ağrı Yapmazken, Böbrekte Çürüme Görülebilir”
Böbrekteki taşların alınmaması durumunda, bunun enfeksiyona yol açabildiğini belirten Doç. Dr. Ünsal, çocukların ağrı şikayetini dile getiremeyecek kadar küçük olması halinde sorunun huzursuzluk ile kendini gösterdiğini söyledi. Doç. Dr. Ünsal, “Çocuklarda bulantı, kusma, yüksek ateş olabilir. Zamanla, böbreklerde harabiyete neden olabilir. Bu durum böbrek kaybına kadar gidebilir. Bazen, taş hiç ağrı yapmazken, böbrekte çürüme görülebilir. Üç yaşın altındaki çocuklarda böbrek taşının başta huzursuzluk, beslenme bozukluğu, yüksek ateş, anne sütünü emmeme şeklinde belirti verebilir. Bu yaşın üstündeki çocuklarda karın ağrısı, yüksek ateş, sık
idrara gitme, gelişme geriliği şikayetleri ile karşılaşılabilinir. Sorun basit bir idrar tahlili, ultrason ya da röntgen ile tanısı konulabilir” dedi.

Taşın Böbreğin Havuzcuğunda ve 2 Santimetreden Küçük ise: ESWL
Böbrek taşının yok edilmesinde kullanılan yöntemler hakkında bilgi veren Doç. Dr. Ünsal, “Hasta profili uygun olması halinde ilk olarak ”ESWL” yani şok dalgalarıyla taşın kırılması esasına dayanan tekniği tercih ettiklerini anlattı. Bu uygulama için taşın böbreğin havuzcuğunda ve 2 santimetreden küçük olması, yumuşak yapı taşıması özelliklerinin arandığını ifade eden Doç. Dr. Ünsal, bunun için taşın böbreğin alt kısmında bulunmaması gerektiğine de dikkat çekti.

Perkütan Nefrolitotomi Tercih Ediliyor
Çocuklarda hastalığın nüks ihtimali fazla olduğundan yaşamları boyunca birkaç kez ameliyat olmak zorunda kalabileceklerini belirten Doç. Dr. Ünsal, bu nedenle böbreğe en az zarar verebilecek kapalı ameliyatları tercih ettiklerini anlattı. ”Perkütan nefrolitotomi” diye adlandırılan kapalı böbrek taşı ameliyatının bu tekniklerden biri olduğunu dile getiren Doç. Dr. Ünsal şunları kaydetti: “Söz konusu yöntemde anestezi uygulanarak ameliyata alınan çocuğun sırtından bir iğne ile böbreğinin içine giriliyor ve bir kalem kadar genişletiliyor. Buradan özel aletlerle böbreğin içine girerek, taşlar kırılıyor ve tüpün içerisinden dışarı çıkarılıyor. Yani, açılan tek bir delikten böbrekteki tüm taşlar temizlenebiliyor. Teknik, 9 aylık çocuklara bile uygulanabiliyor.

“Fleksbil ile Kesi Olmadan Yapılan Son Yöntem”
Çocuklarda böbrek taşı ameliyatlarında en son teknik, ”Fleksbil” olarak adlandırılan ve 2007 yılında dünya literatürüne girerek birçok yabancı ülkede uygulanan bir yöntem olarak gösteriliyor. Bu yöntemde, çocuğun veya yetişkinin böbreğine, vücudunun hiçbir yeri kesilmeden ya da delinmeden idrar yolundan bükülebilir yapıdaki özel aletlerle giriliyor ve böbrek içerisindeki taşa ulaşılıyor. Taş, sıkıştığı yerde lazerle kırılıyor.

“Bükülebilir Renoskopi Aletiyle Böbreğe Kadar Girebiliyor”
Eskiden idrar kanalından yapılan ameliyatlarda böbreğe ulaşılamazken, bükülebilir renoskopi aletiyle böbreğe kadar girebiliyor. Hasta için birçok avantaj sağlayan yöntem, yurt dışından sonra artık Türkiye’de de başarıyla uygulanıyor. Sağlık Bakanlığı Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaklaşık bir yıldır Üroloji Klinik Şefi Doç. Dr. Ünsal başkanlığındaki ekip tarafından başarı ile gerçekleştiriliyor. Türkiye’de yöntemin ”çocuklarda ilk uygulayıcısı” olan hastanede, en son 10 aylık bir bebeğe operasyon gerçekleştirildi.

“Bu Yöntemde Böbrek Dahil Hiçbir Yerde Delik Açılmıyor”
Yöntem, diğer tekniklere göre önemli avantajlar taşıyor. Bu yöntemde vücutta kesi olmuyor, böbrek dahil hiçbir yerde delik açılmıyor. Bu koşullarda yara iyileşmesi, enfeksiyon riski gibi bir durum ortadan kalkıyor. Hasta ameliyatının ardından bir günlük bir yatış sonrası taburcu ediliyor. Böbreğin delinerek yapıldığı ameliyatlarda böbrek içinde ciddi kanama riski bulunurken, bu teknikte böyle bir risk söz konusu olmuyor. Çünkü, kanama böbreğin alınmasına dahi yol açabiliyor.
Özellikle çocuklarda böbrek dokusu geliştiğinden, dışarıdan şok dalgalarıyla taş kırma ya da delik açılarak yapılan ameliyatlar, böbrek gelişimini olumsuz etkileyebiliyor. Bu teknikte, çocukların böbrek gelişimleri hiçbir şekilde etkilenmiyor. Yöntem, okul öncesi 7 yaşın altındaki çocuklarda çok az uygulanıyor. Bu yaş grubundaki ameliyatların, mutlaka bu konuda uzman hekimler tarafından yapılması gerekiyor. Bu yöntemden, böbrekteki taşın ameliyatsız taş kırma yöntemlerinin uygulanamayacağı kadar sert ve 2 santimetrenin üstünde olması şartı aranıyor. Bunun yanı sıra teknik, taşın bir santimetrenin üstünde, ancak böbreğin alt kısmında ve taş kırmaya uygun olmaması halinde yapılabiliyor. Taş bir veya daha fazla sayıda olabiliyor.