8. Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi’nde Sağlık Dergisi’ne konuşan FIGO Kapasite Geliştirme Dairesi Başkanı Prof. Dr. Louis Cabero-Roura, obezitenin Dünya Sağlık Örgütü tarafından yakından takip edildiğini söyledi. Prof. Dr. Cabero-Roura, obezitenin bir pandemi olarak tanımlanmasına yönelik girişimler bulunduğunu hatırlatarak, doğumda anne-çocuk ölümleri, iş kazaları gibi ölüm nedenlerinin obez insanlarda yüzde 60 oranında daha fazla görüldüğünü kaydetti.
“Obezite Hamileliği Çok Farklı Şekillerde Etkilemekte”
Kongrenin büyük bir başarıyla ve yüksek katılımla gerçekleşmesinden dolayı herkesi tebrik ettiğini kaydeden Prof. Dr. Cabero-Roura, sunumuyla ilgili olarak “Öncelikle doktorlara tavsiyem mesajı mutlaka evlere taşımaları, bilgilendirmeleri. Obezite ile hamilelik arasında bağ bulunduğu, obezitenin hamileliği gerçekten kötü olarak etkilemektedir. Bu tanımın altında yatan gerçek şudur; obezite hamileliği çok farklı şekillerde etkilemekte. Bunlardan en önemlisi hamilelikte farklı sorunlara yol açıyor, hipertansiyon gibi. Farklı farklı etkilere yol açarak hamileleri kötü olarak etkilemektedir” dedi.
“Obez Gebelerde Doğum Sırasında Çok Daha Büyük Sorunlar Çıkabiliyor”
Dünyadaki ölüm oranlarına genel olarak bakıldığında artıran birçok farklı faktör olduğunu kaydeden Prof. Dr. Cabero-Roura, buna neden olan, iş kazaları, doğum sırasında ölümlerdan kaynaklandığını ifade etti. Obezitenin, bu ölümleri iki üç kat artırabildiliğini dile getiren Prof. Dr. Cabero-Roura, “Şu ana kadar bahsettiklerim anne tarafından bakarak anlatıldı. Bir de fetus açısından yönü var. Obezite sırasında karın bölgesinin büyük ve yağlı olması ultrason sırasında sorun yaşıyoruz. Çocukta her hangi bir anormallikler ve aksaklıklar görülemiyor. Basit bir örnek tabii ama obezite aksaklıkları görmemize engel oluyor. Obezite olan kadınların çocuklarının da büyük olacağı için, doğum sırasında çok daha büyük sorunlar çıkabiliyor. Çoğu zaman bu tür durumda sezaryen tercih ediliyor. Ancak sezaryen bu konuda güvenilir yöntemdir denemez. Birçok sorun çıkabilir” dedi.
“Obezite Çocukları Sadece Hamilelikte Değil, Doğumdan Sonra da Etkiliyor”
Obez annenin çocuğu normalden büyük olmasının dışında, gelişiminde gerileme de olabildiğini belirten Prof. Dr. Cabero-Roura, “Obez bir annede çocuk tam olarak gerçekleşmemişse 60 kat daha fazla ölüm oluyor. Obez anneden doğan çocuğun beyninde programlama konusunda da bir hata olacağıdır. Programlamadan kastım, çocuğun bazı yönlerden gelişip, bazı yönlerden gelişememesidir. En önemli olarak kendisini şeker, hipertansiyon ve obezlik konusunda gösteriyor. Çocuğun beyni obez olma, vücudu şeker hastası olma, hipertansiyon olma konusunda programlanıyor ki, obezite çocukları sadece hamilelikte değil, doğumdan sonra da etkiliyor” diye konuştu.
“Obezite Sadece Zengin Ülkelerde Değil, Fakir Ülkelerde de Görülüyor”
Ulusal kurumların, Dünya Sağlık Örgütü’nün obeziteyi pandemi olarak tanımlamasını vurgulamak gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Cabero-Roura, ABD ve Meksika’da hamile kadınların yüzde 35’inin obez olduğunun belirtildiğini, bunun çok yüksek bir oran olduğunu iletti. ABD’de hamile ve obez olan kadınlara 55 milyar dolar harcandığını belirten Prof. Dr. Cabero-Roura şunları söyledi: “İngiltere’de bütçenin büyük bir kısmı obezite yüzünden işinden ayrılan, izin alan insanlara ayrılıyor. Dünyada 6 ülkenin obeziteyle başa çıkabilmesi için programı bulunuyor. Obezite sadece zengin ülkelerde değil, fakir ülkelerde de görülüyor. WHO ve FİGO obezite ile başa çıkılabilmesi için bazı yöntemler uyguluyoruz”
“Obezite Ne Kadar Ciddi Sorunsa, Yetersiz Beslenme de O Kadar Ciddi”
Kilo almamak için yetersiz beslenen hamilerle ilgili olarak Prof. Dr. Cabero-Roura şu bilgileri verdi: “Tabii ki aşırı zayıflıkta gerçekten ciddi bir sorun. Obezite ne kadar ciddi sorunsa, yetersiz beslenme de ciddi. Beslenme azlığından kaynaklanan sorunları beraberinde getirebilir. Çocuk açısından ileride gelişmede gecikme olabilir. Bunun yanında beyinsel, sinirsel hücrelerinde eksiklik olabilir. Omega 3 asitlerini az aldığı için sorun çıkabilir, D ve A vitamini azlığından dolayı kemik gelişimi sorunu görülebilir. Hipertansiyon ve farklı hastalıklar görülmesi ve çocuklara sirayet etmesi görülebilir.”
“FIGO’da Üye Olan Türk Bilim İnsanları Oldukça Etkin”
Türk doktorlarının uluslararası organizasyona katılımları yüksek ve yönetimlerde rol almalarının önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Cabero-Roura, “FIGO’da üye olan Türk bilim insanları oldukça etkin ve bu oldukça memnun edici bir durum. İyi organize edilmiş ve etkileyici bir kongre. Katılım yüksek seviyedeydi bu önemli” şeklinde konuştu.