TÜRKİYE İLAÇ YOL HARİTASI ÇİZİLDİ

Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD) tarafından hazırlatılan ”Türkiye İlaç Sektörü Vizyon 2023 Raporu” tanıtılan toplantıda Türkiye’nin ilaç yol haritası belli oldu.

Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD) tarafından hazırlatılan ”Türkiye İlaç Sektörü Vizyon 2023 Raporu” Grand Rixos Otel’de düzenlenen toplantıyla tanıtıldı. Rapor, Türk ilaç sektörünün 2023’te “küresel ölçekte bir Ar-Ge ve üretim merkezi ve bölgesel bir yönetim merkezi olması” vizyonunu ortaya koyuyor. Raporda Türkiye’nin şimdikinden çok daha fazla üreten, çok daha fazla Ar-Ge yatırımı ve ihracat yapan ve hastaların yenilikçi ilaçlara erişimini gelişmiş ülkelerle aynı düzeye çıkartacak bir ilaç sektörüne sahip olabileceği vurgulanıyor.

Türkiye İlaç Sektöründe Ar-Ge Merkezi Haline Gelecek
Kalkınma Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan düzenlenen raporun Türkiye’nin ilaç sektöründe Ar-Ge merkezi haline gelmesini hedeflediğini ve ülkenin bunu başaracak güçte olduğunu söyledi.  2002’de 5,2 milyar lira olan kamu ilaç harcamalarının 16 milyar TL’ye çıktığını bildiren Ceylan, “İlaç sektöründe 5,4 milyar dolarlık bir ithalat varken, ihracatımız ancak 650 milyon doları buldu. Dolayısıyla sektörel açıdan dış ticaret açığı verdiğimiz bir sektörümüz” diye konuştu. 


“Hedefler 2023’ten Önce Gerçekleştirilebilecek”
Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Nihat Tosun, sağlıkta vatandaş memnuniyetinin çok yüksek oranlara ulaştığını kaydetti. İlaç sektöründe Ar-Ge’nin ön plana çıkması, yüksek teknoloji ürünlerin Türkiye’de üretilmesi için kamunun filli olarak rol üstleneceğine inandığını dile getiren Tosun, bu hedeflerin 2023’ten önce gerçekleştirilebileceğini söyledi. 


“Bu Kadar Genç Bir Nüfusa Rağmen Biz Doktora Neden Fazla Gidiyoruz?”
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Fatih Acar, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ortalamalarına göre, kişi başı doktora müracaat sayısının 6,5, Türkiye ortalamasının ise 8 olduğunu kaydetti.  Bunun tartışılması gerektiğini ifade eden Acar, “Bu kadar genç bir nüfusa rağmen biz doktora neden fazla gidiyoruz, bunu da bir soru işareti olarak değerlendirmenin faydalı olacağına inanıyorum” dedi.

“Bireyin Katkı Payı OECD Ortalamaları Yüzde 3,2, Türkiye’de 1,5”
İki hafta önce Ekonomik Koordinasyon Kurulu’nda sağlıkta son 10 yılda gelinen noktaya ilişkin bir rapor hazırladıklarını belirten Acar, şunları söyledi: “Burada önemli kararlar alındı. Sağlık Teminat Paketi’ni mutlaka gözden geçireceğiz. Bu teminat paketini, daha sürdürülebilir olması bakımından önümüzdeki süreçte değerlendireceğiz. Bireyin katkı payı OECD ortalamaları yüzde 3,2, Türkiye’de 1,5. Yani Türkiye’de bireyin katkı payını bir miktar daha artıracağımız uygulamaları önümüzdeki süreçte devreye koyacağız. Özel ve tamamlayıcı sağlık sigortasını biraz daha işin içine çekeceğiz. Bunu kesinlikle yapmamız gerekiyor. Bizde bu oranlar çok düşük. Yani her şeyi devletin sunduğu ya da devletten beklediğimiz bir sistemi uzun vadede sürdürmemiz elbette ki sıkıntılı olacaktır. Tanı tedavi rehberlerini de önümüzdeki süreçte hayata geçireceğiz.”
          
“Sadece İskonto Artışları Yaparak İlaçta Global Bütçe Sistemini Sürdürmek Doğru Değil”
Sadece iskonto artışları yaparak ilaçta global bütçe sistemini sürdürmenin doğru olmayacağını kaydeden Acar, ”İskonto artışları dışında daha sağlam temelleri olan uygulamaları önümüzdeki süreçte hayata koymamız gerekiyor” dedi. 
“Yabancı Firmalarımızın da Önünü Açacak Uygulamalara Destek Vereceğiz”
İlaç sektörünün Teşvik Paketi’nde stratejik sektörler arasında sayıldığını anımsatan Acar, şunları kaydetti: “Biz de önümüzdeki süreçte Türkiye’ye yatırım yapacak sadece yerli firmalarımızın değil, yabancı firmalarımızın da önünü açacak uygulamalara destek vereceğimizi net şekilde ifade etmek istiyorum. Ar-Ge yapan firmalarımıza destek vereceğiz. Yerli sanayiyi teşvik etmenin yanında buraya yatırımı da teşvik edecek uygulamaları devreye sokacağız. Büyümeden de gerekli katkıyı vereceğiz. Geri ödeme politikalarında yine düşük fiyatlı eş değer ilaçları teşvik edeceğiz.”

“Türkiye’deki Temel Sorunlardan Biri İlaç İsrafı”
Tedbir paketleriyle çözüme gidilemeyeceğine işaret eden Acar, Türkiye’deki temel sorunlardan birinin ilaç konusunda yaşanan israf olduğunu söyledi. Acar, “Hesaplarımızda israf olarak gördüğümüz rakam 1 milyar TL civarındadır. Bunu önleme konusunda beraber çalışma çok önemli” diye konuştu.  


“2023’te 23 Milyar Doları Aşkın Üretim Yapan, İhracatını 8 Milyar Doların Üstüne Çıkartmış Türkiye”
AİFD Başkanı Güldem Berkman da Türkiye’de ilaç sektöründe yaklaşık 300 şirketin faaliyet gösterdiğini belirtti. Berkman şöyle devam etti: “Ülkemiz ilaç sektörünün daha çok uluslararası yatırım çeken, daha fazla üretim ve ihracat yapan, dış ticaret dengesine olumlu katkıda bulunan ve hastalarımıza uluslararası standartlarda hizmet kalitesi sunan bir yapıya kavuşmasını istiyoruz. Biz, yenilikçi ilaç sektörü olarak, 2023 itibarı ile 23 milyar dolarını aşkın üretim yapan, ihracatını 8 milyar dolarının üstüne çıkartmış, dış ticaret fazlası veren ve yılda 1,7 milyar ABD doları düzeyinde Ar-Ge yatırımı yapan bir Türkiye ilaç sektörünün hayal olmadığına inanıyoruz.”
Kapsamlı Bir Rapor
“Türkiye İlaç Sektörü Vizyon 2023 Raporu” dünya ilaç sektöründeki gelişmeleri değerlendirdikten sonra, Türkiye ilaç sektörünün konumunu ve koşullarını irdeliyor. Rapor, Türkiye ilaç sektörünün küresel düzeyde rekabet edebilecek kaynak ve potansiyele sahip olduğunu vurguluyor.

Bilimsel verilere dayanılarak hazırlanan raporda, dünya ülkelerindeki en iyi uygulama örneklerine yer veriliyor. Raporda, gerçekçi ve uygulanabilir, Türkiye’nin koşullarına, özelliklerine ve ihtiyaçlarına uygun somut politikalar öneriliyor.


Sürecin Temel Sacayakları
Türkiye ilaç sektörünü 2023’e taşıyacak sürecin bazı temel sacayakları olduğu ifade edilen raporda, öncelikle Türkiye’nin sağlık bilimleri alanında yenilikçiliği destekleyen, Ar-Ge ve katma değerli üretim yetkinliğini ilaç sektörünün merkezine yerleştiren uzun vadeli bir politika belirlemesi ve uygulaması gerekliliği vurgulanıyor.
Raporda ayrıca hukuki ve idari düzenlemelerin, kamu sağlığı, kamu otoritesi ve ilaç sektörü arasında dengeyi gözetecek şekilde yapılması ve uygulanması gerektiği vurgulanıyor.  

Raporun üzerinde durduğu diğer önemli konular arasında ise, sürdürülebilir bir ilaç sektörü için güncel ve gerçekçi bir bütçe hazırlanması ve yenilikçi ilaçların hastalara gecikmeden sunulabilmesi amacıyla pazara erişim koşullarının iyileştirilmesi yer alıyor. “İyi İmalat Uygulamaları” sertifikasyonu, ruhsatlandırma, fiyatlandırma ve geri ödeme gibi pazara erişim süreçlerinde yaşanan gecikmelerin önlenmesi gerektiği ifade ediliyor.  
Rapora göre, pazara erişim süreçlerinde mevzuatta belirlenen süreler dahilinde hareket edilmesi, hastaların yenilikçi ilaçlara diğer gelişmiş ülkelerle aynı zamanda erişmesine olanak sağlayacağı gibi uluslararası ilaç yatırımlarının Türkiye’ye gelmesine de katkıda bulunacak.