SAĞLIK MUHABİRİ, “BİNLERCE KİŞİYİ SAKAT KALMAKTAN KURTARABİLİR”

SAĞLIK HABERCİLİĞİNE YÖN VERENLER
Yaşadığı ülkede yanlış uygulanan sağlık politikalarının, kamuoyuna duyurulması noktasında sağlık muhabirinin çok önemli bir rol üstlendiğini belirten Yeni Asır Gazetesi Sağlık Muhabiri ve Sağlık Arenası programının Yapımcısı ve Sunucusu Erkan Doğan, “Yapacağımız bir haber, yazacağımız bir köşe yazısı yüzlerce hatta binlerce insanı hasta olmaktan veya sakat kalmaktan kurtarabilir” dedi.  

Sağlık haberciliğinde yapılan bir hata birçok insanın hayatına mal olabilir. Yapılan her haberde muhabirin, belli bir süzgeçten geçirdikten sonra yazısını teslim etmesi gerekiyor. Bazı iddialarla elinde kanıtı olmadan haber yapılmasının yanlış sonuçlar doğuracağını kaydeden Yeni Asır Gazetesi Sağlık Muhabiri ve Sağlık Arenası programının Yapımcısı ve Sunucusu Erkan Doğan, konu ile ilgili şunları söyledi: “Sağlık haberciliğinin gün geçtikçe daha çok önem kazanacağını düşünüyorum. Çünkü sağlığımızı olumsuz etkileyen sigara çevre ve hava kirliliği gibi olumsuzluklar azalması gerekirken ne yazık ki artıyor. Bu bağlamda çevresel ve beslenme kaynaklı etkenlere bağlı kanser, obezite gibi hastalıklarda da artış görülecek. Hem hastalıklar hem de koruyucu sağlık alanlarında daha çok sağlık haberi yapılıp servis edilecektir. İnsanlar saydığım hastalıklara bağlı ölümler arttıkça, sağlıklı kalma, sağlıklı beslenme arayışlarına gireceklerdir.”

Sağlık Alanındaki En Büyük Haber Kaynakları Sağlık Profesyonelleridir
Bir yakınınızın adliyede bir davası yoksa adliye haberine, emniyetle bir işi yoksa polis haberlerine ilgi duymayabilirsiniz. Ancak medyada çıkan her sağlık haberi, bireylerin büyük bir çoğunluğunun ilgisini çektiğine inanıyorum. Çünkü her birey haberi okuduktan sonra, kendince bir yorum yapacaktır. Örneğin mikrodalga fırınlar ile uzun süre kullanılan cep telefonlarının kanser yaptığına dair bir haberi okuyan bir  kişi, “Demek ki manyetik alan kansere yol açıyormuş. Bundan sonra cep telefonumu daha az kullanmalıyım” yorumunda bulunabilir. Sağlık alanındaki en büyük haber kaynakları sağlık profesyonelleridir.


Yoğun Bakımdaki Hastanın Fotoğrafı Servis Edilir mi?
Sağlık haberi yaparken bazı kriterlere dikkat ediyorum. Öncelikle habere, ‘Bu haberi yaparsam hastalara veya sağlıklı bireylere ne kazandırabilirim, onlara nasıl fayda sağlayabilirim’ diye bakıyorum. İkinci kuralım ise, sağlık çalışanına, hasta ve yakınlarına hiçbir zarar getirmeden haberi araştırmaya ve hazırlamaya çalışıyorum. Yoğun bakımdaki hastanın fotoğrafı servis edilir mi? İzmir çalışan bir polis muhabiri, beyin ölümü gerçekleştikten sonra organları bağışlanan kadının fotoğrafını, henüz cihaza bağlıyken çekti. Ve ajansa da bu fotoğrafı servis etti. Olabilecekleri siz düşünün, organ bağış kararından vazgeçilmesi, ailenin isyanı.  Bu yüzden sağlık muhabiri veya sağlık haberini yapacak muhabir arkadaşlarım, önce ‘hasta’ demeli. Çünkü haberini yaptığı hasta bir gün kendisi veya yakını olabilir.

İddialar Üzerine Haber Yapılmamalı
Başka bir örnek daha vereyim. Bu da sağlık çalışanları ile ilgili bir haber. Ulusal gazetede çalışan sağlık muhabiri bir arkadaşım, hastaneye denetlemeye gelen Sağlık Bakanlığı denetmenleri hakkındaki bir iddiayı haber yaptı.   Muhabir arkadaş, denetmenlerin,  hastane yemekhanesinde çalışanlar kuru fasulye yerken, mönü dışında hazırlanan kavurmayı yediklerini haberleştirdi.   Haber ‘Denetmene kavurma, çalışana kuru’ başlığıyla manşet oldu. Haberin kanıtı yok. Sadece hastanede çalışan bir röntgen teknisyeninin bu yönde bir iddiası var. Haber ‘iddiaya göre’ şeklinde de yayınlanmamıştı.  Haber yapılırken, başhekimle ve denetmenlerle konuşulmamış. Aslında bu haber, ‘Denetmenler bir kavurmaya kendini sattı’ demeye getiriyorsanız. Peki ya bu bir iftiraysa… İşte muhabir arkadaşların, her haberde olduğu gibi olayın doğruluğunu, kurumlar ve kişiler arasındaki ilişkileri doğru çözüp yorumlaması, bu araştırmaların ardından haberi hazırlaması gerekiyor.


Onkoloji Uzmanına, ‘Kemik İliği Nasıl Toplanıyor’ gibi Bir Soru, Sizin Maça Bir Sıfır Önde Başlamanıza Neden Olacaktır
Sağlık muhabiri, öncelikle vicdan sahibi olmalı. Sır tutabilmeli ve sabırlı olmalı. Doktorlar, hemşireler, basın danışmanları bizim haber kaynaklarımız. Saydığım kişilerle görüşmelerimizde kullanacağımız terminoloji çok önemli. Yani bir doktorla aynı dili konuşabilmeliyiz. Tıp camiasını öncelikle çok iyi tanımalıyız.  Örneğin kemik iliği nakli ile ilgili bir haber yapmadan önce kemik iliğinin ne olduğunu, yurt içi ve dışında yapılan donör taraması ve ülkemizin bu konudaki gerçeklerini araştırmalıyız. Akraba dışı ilik nakli olan bir çocukla ilgili haber yaparken, onkoloji uzmanına, ‘Kemik iliği nasıl toplanıyor’ gibi bir soru, sizin maça bir sıfır önde başlamanıza neden olacaktır. Basın danışmanları ile de iyi ilişkiler kurmalıyız. Ancak basın danışmanına, ¬gerektiğinde hastane veya sağlık kuruluşu ile ilgili olumsuz haber de yapabileceğimizi anlatmalıyız.

Sağlık Muhabiri, “Binlerce Kişiyi Sakat Kalmaktan Kurtarabilir”
Sağlık muhabirinin çok önemli başka bir misyonu olduğunu düşünüyorum. Yaşadığı ülkede yanlış uygulanan sağlık politikalarının, kamuoyuna duyurulması noktasında sağlık muhabirinin çok önemli bir rol üstlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Yapacağımız bir haber, yazacağımız bir köşe yazısı yüzlerce hatta binlerce insanı hasta olmaktan veya sakat kalmaktan kurtarabilir.  


Hastaların Yaşam Enerjisi ve Umudunu Fotoğraf Karesine Yansıtmalıyız
Haberde, dil ve anlatım çok yalın olmalı. Fotoğrafını çektiğimiz hastadan mutlaka fotoğrafın yayınlanması noktasında izin almalıyız. Fotoğraf çekimine teknik açıdan bakacak olursak, hastaların yaşam enerjisi ve umudunu fotoğraf karesine yansıtmalıyız.

Konu Seçimini Konuğumuzla Birlikte Belirliyoruz
Yeni Asır TV’de iki yıldır ‘Sağlık Arenası’ isimli bir TV programı hazırlayıp sunuyorum. Programda alanında uzman, başarılı doktorlarımızın ve sağlık iş kolundaki sendika başkanlarını konuk ediyorum.  Konu seçimini konuğumuzla birlikte belirliyoruz. Eğer bir cerrah katılacaksa, programda ameliyat görüntülerini de yayınlıyoruz.  Sade ve yalın bir dil kullanarak, mesajlarımızın herkes tarafından anlaşılabilir olmasını sağlıyoruz.

Sosyal Medya ve İnternet Haberciliğini Yazılı Haberciliğin Geleceği Olarak Görüyorum
Sosyal medya ve internet haberciliğini yazılı haberciliğin geleceği olarak görüyorum. İnternet haberciliği ile 3 yıldır yakından ilgileniyorum. Sosyal medya ile bir kaç ay önce daha ayrıntılı ilgilenmeye başladım.  Sağlık muhabiri isimli bir blogum da var. Boş vakitlerimde haber ve köşe yazılarımı blogumda paylaşıyorum. Sağlık muhabirliği, çok hızlı gelişen bir alan. Yurdun bir ucundaki gelişme birkaç saniye sonra herkes tarafından okunuyor. Bu yüzden sosyal medyayı da çok iyi kullanmalıyız. Facebook ve Twitter’da sağlık haber kaynaklarını takip etmeye çalışıyorum.

“Türkiye’de Yayınlanan Sağlık Haberlerinin Yüzde 30’unun Hatalı Ve Yanlış Olduğunu Düşünüyorum”
Yanlış ve hatalı sağlık haberleri, sağlık haberciliğinin kanayan yarasıdır. Özellikle son günlerde bitkisel takviye ürünleri hakkındaki ‘editöryel’ yayınlar, ne yazık ki halkımızı yanlış yönlendiriyor. Türkiye’de yayınlanan sağlık haberlerinin yüzde 30’unun hatalı ve yanlış olduğunu düşünüyorum. Örneğin yurt dışındaki bir araştırma hakkındaki bir haber, aynen gazete ve internet sitelerinde servis ediliyor. Doğruluğu veya halkın algısı düşünülüp araştırılmadan haber yayınlanıyor. Örneğin, yurt dışı kaynaklı “Bir gen bulundu, artık Alzheimer hastaları kurtulacak’ haberini inceleyelim. Türkiye’deki kamu ve üniversite hastanelerinde bu geni tespit edebilecek altyapı var mı? Varsa devlet (SGK) bu tahlillerin masrafını ödüyor mu? Bu ve benzeri sorular sorulmadan bu haberler yayınlanıyor. Haberi okuyan Alzheimer hastalarının yakınları da boş yere umutlanıyor. Bu örnekten hareketle sağlık haberleri çok iyi irdelenip araştırılmalı. Büyük gazete ve haber portallarında mutlaka uzman sağlık muhabiri çalıştırılmalı.

“Haberlerimizi Gerekiyorsa Birkaç Defa Süzgeçten Geçirdikten Sonra Yazı İşlerine Vermeliyiz”
Sağlık haberleri denetlenmiyor. Bu yüzden biz muhabirlere büyük iş düşüyor. Haberlerimizi gerekiyorsa birkaç defa süzgeçten geçirdikten sonra yazı işlerine vermeliyiz. Sağlık Bakanlığı zaman zaman, haklı olarak yalan ve eksik sağlık haberlerinden sonra açıklama yapıyor. Ancak tabii ki ulusal basında yer alan yalan veya eksik haber, çoktan okunmuş ve zihinlere yerleşmiş oluyor. Özellikle, ön planda olmak, haber satmak amacıyla kurulan haber ajanslarındaki editör kadrolarının sağlık haberleri noktasında çok hassas ve dikkatli olmaları gerekiyor.


Emeğe Saygı Gösterilmeli
Sağlık haberlerinin fotoğraflarını çekerken hasta mahrumiyeti korunmalı. Hastanın bilinci yerinde değilse mutlaka yakınlarından ve doktorundan izin alınmalı. Haberden esinlenerek hazırlanan yazılarda kaynak belirtilmeyebilir. Ancak haberin önemli bir kısmının aynen kullanılacağı haberlerde mutlaka kaynak belirtilmelidir. Emeğe saygı gösterilmeli.”

Erkan Doğan kimdir?
1978 İstanbul’da doğdu. İzmir’de Yeni Asır ve Sabah Grubu’nda 14 yıldır çalışıyor. Yaklaşık 7 yıldır sağlık muhabiri olarak görev yapıyor. Yeni Asır TV’de 2 yıldır ‘Sağlık Arenası’ isimli bir TV programını  hazırlayıp sunuyor. http://saglikmuhabiri.blogspot.com adresli blogunda çalışmalarını paylaşıyor. 
Mail:  ggazete@gmail.com   

SAĞLIK MUHABİRİ, “BİNLERCE KİŞİYİ SAKAT KALMAKTAN KURTARABİLİR”

SAĞLIK HABERCİLİĞİNE YÖN VERENLER
Yaşadığı ülkede yanlış uygulanan sağlık politikalarının, kamuoyuna duyurulması noktasında sağlık muhabirinin çok önemli bir rol üstlendiğini belirten Yeni Asır Gazetesi Sağlık Muhabiri ve Sağlık Arenası programının Yapımcısı ve Sunucusu Erkan Doğan, “Yapacağımız bir haber, yazacağımız bir köşe yazısı yüzlerce hatta binlerce insanı hasta olmaktan veya sakat kalmaktan kurtarabilir” dedi.  

Sağlık haberciliğinde yapılan bir hata birçok insanın hayatına mal olabilir. Yapılan her haberde muhabirin, belli bir süzgeçten geçirdikten sonra yazısını teslim etmesi gerekiyor. Bazı iddialarla elinde kanıtı olmadan haber yapılmasının yanlış sonuçlar doğuracağını kaydeden Yeni Asır Gazetesi Sağlık Muhabiri ve Sağlık Arenası programının Yapımcısı ve Sunucusu Erkan Doğan, konu ile ilgili şunları söyledi: “Sağlık haberciliğinin gün geçtikçe daha çok önem kazanacağını düşünüyorum. Çünkü sağlığımızı olumsuz etkileyen sigara çevre ve hava kirliliği gibi olumsuzluklar azalması gerekirken ne yazık ki artıyor. Bu bağlamda çevresel ve beslenme kaynaklı etkenlere bağlı kanser, obezite gibi hastalıklarda da artış görülecek. Hem hastalıklar hem de koruyucu sağlık alanlarında daha çok sağlık haberi yapılıp servis edilecektir. İnsanlar saydığım hastalıklara bağlı ölümler arttıkça, sağlıklı kalma, sağlıklı beslenme arayışlarına gireceklerdir.”

Sağlık Alanındaki En Büyük Haber Kaynakları Sağlık Profesyonelleridir
Bir yakınınızın adliyede bir davası yoksa adliye haberine, emniyetle bir işi yoksa polis haberlerine ilgi duymayabilirsiniz. Ancak medyada çıkan her sağlık haberi, bireylerin büyük bir çoğunluğunun ilgisini çektiğine inanıyorum. Çünkü her birey haberi okuduktan sonra, kendince bir yorum yapacaktır. Örneğin mikrodalga fırınlar ile uzun süre kullanılan cep telefonlarının kanser yaptığına dair bir haberi okuyan bir  kişi, “Demek ki manyetik alan kansere yol açıyormuş. Bundan sonra cep telefonumu daha az kullanmalıyım” yorumunda bulunabilir. Sağlık alanındaki en büyük haber kaynakları sağlık profesyonelleridir.


Yoğun Bakımdaki Hastanın Fotoğrafı Servis Edilir mi?
Sağlık haberi yaparken bazı kriterlere dikkat ediyorum. Öncelikle habere, ‘Bu haberi yaparsam hastalara veya sağlıklı bireylere ne kazandırabilirim, onlara nasıl fayda sağlayabilirim’ diye bakıyorum. İkinci kuralım ise, sağlık çalışanına, hasta ve yakınlarına hiçbir zarar getirmeden haberi araştırmaya ve hazırlamaya çalışıyorum. Yoğun bakımdaki hastanın fotoğrafı servis edilir mi? İzmir çalışan bir polis muhabiri, beyin ölümü gerçekleştikten sonra organları bağışlanan kadının fotoğrafını, henüz cihaza bağlıyken çekti. Ve ajansa da bu fotoğrafı servis etti. Olabilecekleri siz düşünün, organ bağış kararından vazgeçilmesi, ailenin isyanı.  Bu yüzden sağlık muhabiri veya sağlık haberini yapacak muhabir arkadaşlarım, önce ‘hasta’ demeli. Çünkü haberini yaptığı hasta bir gün kendisi veya yakını olabilir.

İddialar Üzerine Haber Yapılmamalı
Başka bir örnek daha vereyim. Bu da sağlık çalışanları ile ilgili bir haber. Ulusal gazetede çalışan sağlık muhabiri bir arkadaşım, hastaneye denetlemeye gelen Sağlık Bakanlığı denetmenleri hakkındaki bir iddiayı haber yaptı.   Muhabir arkadaş, denetmenlerin,  hastane yemekhanesinde çalışanlar kuru fasulye yerken, mönü dışında hazırlanan kavurmayı yediklerini haberleştirdi.   Haber ‘Denetmene kavurma, çalışana kuru’ başlığıyla manşet oldu. Haberin kanıtı yok. Sadece hastanede çalışan bir röntgen teknisyeninin bu yönde bir iddiası var. Haber ‘iddiaya göre’ şeklinde de yayınlanmamıştı.  Haber yapılırken, başhekimle ve denetmenlerle konuşulmamış. Aslında bu haber, ‘Denetmenler bir kavurmaya kendini sattı’ demeye getiriyorsanız. Peki ya bu bir iftiraysa… İşte muhabir arkadaşların, her haberde olduğu gibi olayın doğruluğunu, kurumlar ve kişiler arasındaki ilişkileri doğru çözüp yorumlaması, bu araştırmaların ardından haberi hazırlaması gerekiyor.


Onkoloji Uzmanına, ‘Kemik İliği Nasıl Toplanıyor’ gibi Bir Soru, Sizin Maça Bir Sıfır Önde Başlamanıza Neden Olacaktır
Sağlık muhabiri, öncelikle vicdan sahibi olmalı. Sır tutabilmeli ve sabırlı olmalı. Doktorlar, hemşireler, basın danışmanları bizim haber kaynaklarımız. Saydığım kişilerle görüşmelerimizde kullanacağımız terminoloji çok önemli. Yani bir doktorla aynı dili konuşabilmeliyiz. Tıp camiasını öncelikle çok iyi tanımalıyız.  Örneğin kemik iliği nakli ile ilgili bir haber yapmadan önce kemik iliğinin ne olduğunu, yurt içi ve dışında yapılan donör taraması ve ülkemizin bu konudaki gerçeklerini araştırmalıyız. Akraba dışı ilik nakli olan bir çocukla ilgili haber yaparken, onkoloji uzmanına, ‘Kemik iliği nasıl toplanıyor’ gibi bir soru, sizin maça bir sıfır önde başlamanıza neden olacaktır. Basın danışmanları ile de iyi ilişkiler kurmalıyız. Ancak basın danışmanına, ¬gerektiğinde hastane veya sağlık kuruluşu ile ilgili olumsuz haber de yapabileceğimizi anlatmalıyız.

Sağlık Muhabiri, “Binlerce Kişiyi Sakat Kalmaktan Kurtarabilir”
Sağlık muhabirinin çok önemli başka bir misyonu olduğunu düşünüyorum. Yaşadığı ülkede yanlış uygulanan sağlık politikalarının, kamuoyuna duyurulması noktasında sağlık muhabirinin çok önemli bir rol üstlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Yapacağımız bir haber, yazacağımız bir köşe yazısı yüzlerce hatta binlerce insanı hasta olmaktan veya sakat kalmaktan kurtarabilir.  


Hastaların Yaşam Enerjisi ve Umudunu Fotoğraf Karesine Yansıtmalıyız
Haberde, dil ve anlatım çok yalın olmalı. Fotoğrafını çektiğimiz hastadan mutlaka fotoğrafın yayınlanması noktasında izin almalıyız. Fotoğraf çekimine teknik açıdan bakacak olursak, hastaların yaşam enerjisi ve umudunu fotoğraf karesine yansıtmalıyız.

Konu Seçimini Konuğumuzla Birlikte Belirliyoruz
Yeni Asır TV’de iki yıldır ‘Sağlık Arenası’ isimli bir TV programı hazırlayıp sunuyorum. Programda alanında uzman, başarılı doktorlarımızın ve sağlık iş kolundaki sendika başkanlarını konuk ediyorum.  Konu seçimini konuğumuzla birlikte belirliyoruz. Eğer bir cerrah katılacaksa, programda ameliyat görüntülerini de yayınlıyoruz.  Sade ve yalın bir dil kullanarak, mesajlarımızın herkes tarafından anlaşılabilir olmasını sağlıyoruz.

Sosyal Medya ve İnternet Haberciliğini Yazılı Haberciliğin Geleceği Olarak Görüyorum
Sosyal medya ve internet haberciliğini yazılı haberciliğin geleceği olarak görüyorum. İnternet haberciliği ile 3 yıldır yakından ilgileniyorum. Sosyal medya ile bir kaç ay önce daha ayrıntılı ilgilenmeye başladım.  Sağlık muhabiri isimli bir blogum da var. Boş vakitlerimde haber ve köşe yazılarımı blogumda paylaşıyorum. Sağlık muhabirliği, çok hızlı gelişen bir alan. Yurdun bir ucundaki gelişme birkaç saniye sonra herkes tarafından okunuyor. Bu yüzden sosyal medyayı da çok iyi kullanmalıyız. Facebook ve Twitter’da sağlık haber kaynaklarını takip etmeye çalışıyorum.

“Türkiye’de Yayınlanan Sağlık Haberlerinin Yüzde 30’unun Hatalı Ve Yanlış Olduğunu Düşünüyorum”
Yanlış ve hatalı sağlık haberleri, sağlık haberciliğinin kanayan yarasıdır. Özellikle son günlerde bitkisel takviye ürünleri hakkındaki ‘editöryel’ yayınlar, ne yazık ki halkımızı yanlış yönlendiriyor. Türkiye’de yayınlanan sağlık haberlerinin yüzde 30’unun hatalı ve yanlış olduğunu düşünüyorum. Örneğin yurt dışındaki bir araştırma hakkındaki bir haber, aynen gazete ve internet sitelerinde servis ediliyor. Doğruluğu veya halkın algısı düşünülüp araştırılmadan haber yayınlanıyor. Örneğin, yurt dışı kaynaklı “Bir gen bulundu, artık Alzheimer hastaları kurtulacak’ haberini inceleyelim. Türkiye’deki kamu ve üniversite hastanelerinde bu geni tespit edebilecek altyapı var mı? Varsa devlet (SGK) bu tahlillerin masrafını ödüyor mu? Bu ve benzeri sorular sorulmadan bu haberler yayınlanıyor. Haberi okuyan Alzheimer hastalarının yakınları da boş yere umutlanıyor. Bu örnekten hareketle sağlık haberleri çok iyi irdelenip araştırılmalı. Büyük gazete ve haber portallarında mutlaka uzman sağlık muhabiri çalıştırılmalı.

“Haberlerimizi Gerekiyorsa Birkaç Defa Süzgeçten Geçirdikten Sonra Yazı İşlerine Vermeliyiz”
Sağlık haberleri denetlenmiyor. Bu yüzden biz muhabirlere büyük iş düşüyor. Haberlerimizi gerekiyorsa birkaç defa süzgeçten geçirdikten sonra yazı işlerine vermeliyiz. Sağlık Bakanlığı zaman zaman, haklı olarak yalan ve eksik sağlık haberlerinden sonra açıklama yapıyor. Ancak tabii ki ulusal basında yer alan yalan veya eksik haber, çoktan okunmuş ve zihinlere yerleşmiş oluyor. Özellikle, ön planda olmak, haber satmak amacıyla kurulan haber ajanslarındaki editör kadrolarının sağlık haberleri noktasında çok hassas ve dikkatli olmaları gerekiyor.


Emeğe Saygı Gösterilmeli
Sağlık haberlerinin fotoğraflarını çekerken hasta mahrumiyeti korunmalı. Hastanın bilinci yerinde değilse mutlaka yakınlarından ve doktorundan izin alınmalı. Haberden esinlenerek hazırlanan yazılarda kaynak belirtilmeyebilir. Ancak haberin önemli bir kısmının aynen kullanılacağı haberlerde mutlaka kaynak belirtilmelidir. Emeğe saygı gösterilmeli.”

Erkan Doğan kimdir?
1978 İstanbul’da doğdu. İzmir’de Yeni Asır ve Sabah Grubu’nda 14 yıldır çalışıyor. Yaklaşık 7 yıldır sağlık muhabiri olarak görev yapıyor. Yeni Asır TV’de 2 yıldır ‘Sağlık Arenası’ isimli bir TV programını  hazırlayıp sunuyor. http://saglikmuhabiri.blogspot.com adresli blogunda çalışmalarını paylaşıyor. 
Mail:  ggazete@gmail.com