PSİKOTİK BOZUKLUKLAR İÇİN EPİDEMİYOLOJİK ARAŞTIRMA

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalında hazırlanan “Şizofreni ve Diğer Psikotik Bozukluklarda Gen-Çevre Etkileşimi” Projesi, ile İzmir’lilerin ruh haritası çıkarılacak.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı tarafından hazırlanan “Şizofreni ve Diğer Psikotik Bozukluklarda Gen-Çevre Etkileşimi” projesi, basına tanıtıldı. Prof. Dr. Hayriye Elbi Mete , Asistan Dr. Tolga Binbay tarafından hazırlanan proje “Türkiye’de bir ilk” olma özelliği taşıyor. Ege ve Dokuz Eylül Üniversitelerinden öğretim üyelerinin dâhil olduğu geniş bir araştırma ekibi tarafından yürütülen proje, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından da destekleniyor. İzmir kent merkezini ve 9 merkez ilçenin istatistik bilgilerini içeren çalışma, İzmir’de yaşayan vatandaşların sosyodemografik bilgilerini de gözler önüne sermek için 6000 hanede yapılıyor. Proje, aynı zamanda toplumsal açıdan çok büyük önem taşıyan bazı psikiyatrik rahatsızlıkların yaygınlığı açısından da bilgiler sunacak.

Proje kapsamında Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalında özel olarak eğitim alan görüşmeciler, haneleri tek tek ziyaret ediyor. Yapılan görüşmelerde katılımcıların sosyodemografik; gelir, eğitim ve mesleki durumu vb. ve psikososyal yani, psikiyatrik belirtileri, genel sağlık durumları, sosyal işlevleri vb değerlendirmeleri yapılıyor. Bu değerlendirmeler sonucunda psikiyatrik bir bozukluğu olduğu saptanan kişiler ücretsiz olarak uzmanlar tarafından muayene ediliyor. İzmir’in ruh sağlığı ile ilgili verilerin girilmesi ve analizi sonucunda, depresyon, manik- depresif bozukluk, travma sonrası stres bozukluğu ve şizofreni gibi psikiyatrik hastalıkların yaygınlığı oranlarla tespit edilebilir hale gelecek. Aralık 2007 tarihinden başlayan proje, 6 ay süreyle hane ziyaretleri ile devam edecek.

Psikotik Bozukluğu Olanların Rahatsızlıktaki Genetik Faktörler Araştırılacak
Konu hakkında Sağlık Dergisine açıklamalarda bulunan Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hayriye Elbi Mete, proje hakkında şunları söyledi: “Projemizin amacı, geniş tabanlı bir örnekleme psikiyatrik tarama gerçekleştirerek, psikiyatrik belirtiler gösteren kişilerin ayrıntılı analizinin sağlanması olarak özetleyebiliriz. Bu projenin hareket noktası, psikiyatri alanında hastalıkların ortaya çıktıktan sonra müdahale edilmesine yönelik yaklaşımın yerine daha koruyucu ruh sağlığı hizmetlerinin oluşturulmasıdır. Projenin ikinci safhası, özel olarak şizofreninin de içinde bulunduğu psikotik bozukluklara odaklanacaktır. Hastanemizde klinik görüşmeler ile psikotik bozukluğu olduğu tespit edilen kişilerden kan örnekleri toplanarak, bu rahatsızlıkların temelindeki genetik faktörler araştırılacaktır. Biz de böylece bu hastalıkların oluşmasında bireylerin genetik özelliklerinin mi yoksa yasadıkları çevrenin özelliklerinin mi daha büyük risk oluşturduğunu belirleme şansına sahip olacağız.
Çalışma sonuçlarını, İzmir nüfusu için ruhsal hastalıklara zemin hazırlayan riskleri belirlemeye yardımcı olması, ileriye yönelik sağlık hizmetlerinin planlamasına yardımcı olabileceği düşünmekteyiz. Kısacası bilimsel verilerin ötesinde toplumsal ruh sağlığı açısından önemli kazanımlarımız olacaktır.”

PSİKOTİK BOZUKLUKLAR İÇİN EPİDEMİYOLOJİK ARAŞTIRMA

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalında hazırlanan “Şizofreni ve Diğer Psikotik Bozukluklarda Gen-Çevre Etkileşimi” Projesi, ile İzmir’lilerin ruh haritası çıkarılacak.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı tarafından hazırlanan “Şizofreni ve Diğer Psikotik Bozukluklarda Gen-Çevre Etkileşimi” projesi, basına tanıtıldı. Prof. Dr. Hayriye Elbi Mete , Asistan Dr. Tolga Binbay tarafından hazırlanan proje “Türkiye’de bir ilk” olma özelliği taşıyor. Ege ve Dokuz Eylül Üniversitelerinden öğretim üyelerinin dâhil olduğu geniş bir araştırma ekibi tarafından yürütülen proje, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından da destekleniyor. İzmir kent merkezini ve 9 merkez ilçenin istatistik bilgilerini içeren çalışma, İzmir’de yaşayan vatandaşların sosyodemografik bilgilerini de gözler önüne sermek için 6000 hanede yapılıyor. Proje, aynı zamanda toplumsal açıdan çok büyük önem taşıyan bazı psikiyatrik rahatsızlıkların yaygınlığı açısından da bilgiler sunacak.

Proje kapsamında Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalında özel olarak eğitim alan görüşmeciler, haneleri tek tek ziyaret ediyor. Yapılan görüşmelerde katılımcıların sosyodemografik; gelir, eğitim ve mesleki durumu vb. ve psikososyal yani, psikiyatrik belirtileri, genel sağlık durumları, sosyal işlevleri vb değerlendirmeleri yapılıyor. Bu değerlendirmeler sonucunda psikiyatrik bir bozukluğu olduğu saptanan kişiler ücretsiz olarak uzmanlar tarafından muayene ediliyor. İzmir’in ruh sağlığı ile ilgili verilerin girilmesi ve analizi sonucunda, depresyon, manik- depresif bozukluk, travma sonrası stres bozukluğu ve şizofreni gibi psikiyatrik hastalıkların yaygınlığı oranlarla tespit edilebilir hale gelecek. Aralık 2007 tarihinden başlayan proje, 6 ay süreyle hane ziyaretleri ile devam edecek.

Psikotik Bozukluğu Olanların Rahatsızlıktaki Genetik Faktörler Araştırılacak
Konu hakkında Sağlık Dergisine açıklamalarda bulunan Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hayriye Elbi Mete, proje hakkında şunları söyledi: “Projemizin amacı, geniş tabanlı bir örnekleme psikiyatrik tarama gerçekleştirerek, psikiyatrik belirtiler gösteren kişilerin ayrıntılı analizinin sağlanması olarak özetleyebiliriz. Bu projenin hareket noktası, psikiyatri alanında hastalıkların ortaya çıktıktan sonra müdahale edilmesine yönelik yaklaşımın yerine daha koruyucu ruh sağlığı hizmetlerinin oluşturulmasıdır. Projenin ikinci safhası, özel olarak şizofreninin de içinde bulunduğu psikotik bozukluklara odaklanacaktır. Hastanemizde klinik görüşmeler ile psikotik bozukluğu olduğu tespit edilen kişilerden kan örnekleri toplanarak, bu rahatsızlıkların temelindeki genetik faktörler araştırılacaktır. Biz de böylece bu hastalıkların oluşmasında bireylerin genetik özelliklerinin mi yoksa yasadıkları çevrenin özelliklerinin mi daha büyük risk oluşturduğunu belirleme şansına sahip olacağız.
Çalışma sonuçlarını, İzmir nüfusu için ruhsal hastalıklara zemin hazırlayan riskleri belirlemeye yardımcı olması, ileriye yönelik sağlık hizmetlerinin planlamasına yardımcı olabileceği düşünmekteyiz. Kısacası bilimsel verilerin ötesinde toplumsal ruh sağlığı açısından önemli kazanımlarımız olacaktır.”