KADRO AZALIYOR TALEP ARTIYOR

2002 ile 2010 yılları arasındaki radyolog kontenjanlarında yüzde 50’lere ulaşan azaltmanın temel problem olarak ortada durduğunu söyleyen Türk Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Nevra Elmas, kadro sayısı düşürülürken, aynı yıllara ait istatistiklerin, BT ve MR taleplerinde yüzde 300- 700 oranında artış gösterdiğini belirtti. 

34. Ulusal Türk Radyoloji Kongresi kapsamında yapılan basın toplantısına, Türk Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Nevra Elmas, Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Halil Öztürk, Genel Sekreter Doç. Dr. Ahmet Tuncay Turgut, Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Adem Kırış ve TÜRKRAD 2013 Bilimsel Kurul Başkanı Doç. Dr. Mehmet Ertürk katıldı.

Türk Radyoloji Derneği Başkanı Prof.Dr. Nevra Elmas, ‘Sağlık Sistemindeki Değişikliklerin Görüntüleme Hizmetlerine Yansımaları ve Görüntülemenin Kötüye Kullanımının Toplum Sağlığına Etkileri’ konusunda bilgi verdi. Radyoloji alanında sorunlardan birinin sağlıkta dönüşüm modelinin radyoloji alanına yansıyan olumsuz etkileri olduğunu kaydeden Prof.Dr. Elmas, radyolojinin günümüzde herhangi bir sağlık sorunu nedeniyle sağlık merkezine başvuran tüm hastaları dolaylı olarak ilgilendiren bir bilim alanı olduğunu, hiçbir hastalık tanısının radyolojik inceleme olmaksızın konulamaz duruma geldiğini vurguladı. Prof. Dr. Elmas, “Radyoloji parkları klasik röntgen görüntüleri, ultrason, bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme yöntemleriyle zenginleştirilmiş ve kuşkulu hastalık tanısı için tercih edilmesi gereken cihazın kararında klinik hekimler zorlanmaktadır. Bu modaliteler arasında klasik röntgen ve bilgisayarlı tomografi çalışma prensiplerinde X ışını gerektirdiğinden özellikle çocuk hasta grubunda radyasyonun sakıncalı etkileri göz önüne alınarak çok hassas olunması gerekmektedir. Ultrason ve manyetik görüntüleme yönteminde herhangi bir zarar verici etken söz konusu değildir. Ancak, cihazların mali portreleri ve inceleme süreleri gözlendiğinde manyetik rezonansın daha seçici durumlarda kullanılma gerekliliği söz konusudur” dedi.

BT ve Manyetik Rezonans En Düşük Rakamlar Avrupa’da 250 Euro, Amerika’da Bin Dolar
Radyoloji alanında Türkiye’de de kullanılan cihazların, yurt dışındaki tetkik ücretleri gözden geçirildiğinde bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans için en düşük rakamların Avrupa’da 250 Euro, Amerika’da bin dolardan başladığını hatırlatan Prof. Dr. Elmas, “Ülkemizde ise Sağlık Bakanlığının biçtiği değer bilgisayarlı tomografi için 59 TL, manyetik rezonans için 71.5 TL olarak kararlaştırılmıştır. Bunun sonucu olarak kamu ve üniversite hastaneleri istenilen fazla sayıdaki incelemeler nedeniyle talepleri karşılayamayacak konuma geldi. Taleplerin bu denli artışı sonucu dışarıdan hizmet satın alımı firmaları sahnede rol almaya başlamışlardır. Zaman içinde hizmet satan firmalar hipertrofiye olurken, kamu kurumlarımda çalışmakta olan meslektaşlarımız inaktif hale getirilmeye başlanmıştır. Zamanın ilerlemesi ile mağduriyetleri daha da artmaktadır. Günde cihaz başına düşen hasta sayısının artışı ve özel hizmet sektöründe inceleme ücretlerinin maliyetin altına düşürülmesi kaliteli hizmet sınırlarını zorladığından, tanısal yeterlilikten yoksun incelemeler tekrarlanmak zorunda kalmaktadır. Bu da hastaların aldıkları radyasyon ile kontrast madde miktarını artırdığından uzun veya kısa vadeli yaşam tehdidine kadar gidebilen yan etkiler oluşturmaktadır” diye konuştu. 

Amaç: Hastalarımızın En Kısa Yoldan Kaliteli İncelemeler ile En Doğru Tanıyı Alabilmesi
Sağlıkta dönüşüm çerçevesinde değerinin altında sağlanan inceleme yöntemleriyle insan sağlığının tehdit altında olduğuna dikkat çeken Elmas, sonuç olarak radyolojik incelemeye ulaşımın hasta açısından son derece kolaylaşırken, düşük fiyat politikasıyla kaliteden ödün verilmiş incelemeler nedeniyle hastanın sağlığına kavuşamadığını söyledi. Elmas, şunları söyledi: “Amaçlarımızdan birinin toplum sağlığını korumak, radyolojik kaliteyi topluma kazandırmak, mükerrer incelemelerin önüne geçmek olduğundan Türk Radyoloji Derneği tarafından hazırlanmış bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans ve mammografi inceleme standartları Sağlık Bakanlığı ile işbirliği çerçevesinde bakanlık ve dernek üyelerinden oluşturulmuş Standartlar Komisyonunca denetleme sürecine alınmıştır. Amaç ülke genelinde radyolojik kalitenin sağlanması ve hastalarımızın en kısa yoldan kaliteli incelemeler ile en doğru tanıyı alabilmesidir.”

Kadro Azalıyor Talep Artıyor
Ülke genelinde radyolojik kalitenin sağlanmasını amaçladıklarını kaydeden Prof. Dr. Elmas, hedeflere ulaşma noktasında 2002 ile 2010 yılları arasındaki radyolog kontenjanlarında yüzde 50’lere ulaşan azaltmanın temel problem olarak ortada durduğunu söyledi. Kadro sayısı düşürülürken, aynı yıllara ait istatistiklerin, BT ve MR taleplerinde yüzde 300- 700 oranında artış gösterdiğini belirten Elmas, derneğin temel amaçlarının tıp öğrencileri, radyoloji asistanları ve radyoloji uzmanlarını kapsayan meslek içi ve meslek sonrası radyoloji eğitimine katkıda bulunmak olduğunu belirtti. 

KADRO AZALIYOR TALEP ARTIYOR

2002 ile 2010 yılları arasındaki radyolog kontenjanlarında yüzde 50’lere ulaşan azaltmanın temel problem olarak ortada durduğunu söyleyen Türk Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Nevra Elmas, kadro sayısı düşürülürken, aynı yıllara ait istatistiklerin, BT ve MR taleplerinde yüzde 300- 700 oranında artış gösterdiğini belirtti. 

34. Ulusal Türk Radyoloji Kongresi kapsamında yapılan basın toplantısına, Türk Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Nevra Elmas, Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Halil Öztürk, Genel Sekreter Doç. Dr. Ahmet Tuncay Turgut, Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Adem Kırış ve TÜRKRAD 2013 Bilimsel Kurul Başkanı Doç. Dr. Mehmet Ertürk katıldı.

Türk Radyoloji Derneği Başkanı Prof.Dr. Nevra Elmas, ‘Sağlık Sistemindeki Değişikliklerin Görüntüleme Hizmetlerine Yansımaları ve Görüntülemenin Kötüye Kullanımının Toplum Sağlığına Etkileri’ konusunda bilgi verdi. Radyoloji alanında sorunlardan birinin sağlıkta dönüşüm modelinin radyoloji alanına yansıyan olumsuz etkileri olduğunu kaydeden Prof.Dr. Elmas, radyolojinin günümüzde herhangi bir sağlık sorunu nedeniyle sağlık merkezine başvuran tüm hastaları dolaylı olarak ilgilendiren bir bilim alanı olduğunu, hiçbir hastalık tanısının radyolojik inceleme olmaksızın konulamaz duruma geldiğini vurguladı. Prof. Dr. Elmas, “Radyoloji parkları klasik röntgen görüntüleri, ultrason, bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme yöntemleriyle zenginleştirilmiş ve kuşkulu hastalık tanısı için tercih edilmesi gereken cihazın kararında klinik hekimler zorlanmaktadır. Bu modaliteler arasında klasik röntgen ve bilgisayarlı tomografi çalışma prensiplerinde X ışını gerektirdiğinden özellikle çocuk hasta grubunda radyasyonun sakıncalı etkileri göz önüne alınarak çok hassas olunması gerekmektedir. Ultrason ve manyetik görüntüleme yönteminde herhangi bir zarar verici etken söz konusu değildir. Ancak, cihazların mali portreleri ve inceleme süreleri gözlendiğinde manyetik rezonansın daha seçici durumlarda kullanılma gerekliliği söz konusudur” dedi.

BT ve Manyetik Rezonans En Düşük Rakamlar Avrupa’da 250 Euro, Amerika’da Bin Dolar
Radyoloji alanında Türkiye’de de kullanılan cihazların, yurt dışındaki tetkik ücretleri gözden geçirildiğinde bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans için en düşük rakamların Avrupa’da 250 Euro, Amerika’da bin dolardan başladığını hatırlatan Prof. Dr. Elmas, “Ülkemizde ise Sağlık Bakanlığının biçtiği değer bilgisayarlı tomografi için 59 TL, manyetik rezonans için 71.5 TL olarak kararlaştırılmıştır. Bunun sonucu olarak kamu ve üniversite hastaneleri istenilen fazla sayıdaki incelemeler nedeniyle talepleri karşılayamayacak konuma geldi. Taleplerin bu denli artışı sonucu dışarıdan hizmet satın alımı firmaları sahnede rol almaya başlamışlardır. Zaman içinde hizmet satan firmalar hipertrofiye olurken, kamu kurumlarımda çalışmakta olan meslektaşlarımız inaktif hale getirilmeye başlanmıştır. Zamanın ilerlemesi ile mağduriyetleri daha da artmaktadır. Günde cihaz başına düşen hasta sayısının artışı ve özel hizmet sektöründe inceleme ücretlerinin maliyetin altına düşürülmesi kaliteli hizmet sınırlarını zorladığından, tanısal yeterlilikten yoksun incelemeler tekrarlanmak zorunda kalmaktadır. Bu da hastaların aldıkları radyasyon ile kontrast madde miktarını artırdığından uzun veya kısa vadeli yaşam tehdidine kadar gidebilen yan etkiler oluşturmaktadır” diye konuştu. 

Amaç: Hastalarımızın En Kısa Yoldan Kaliteli İncelemeler ile En Doğru Tanıyı Alabilmesi
Sağlıkta dönüşüm çerçevesinde değerinin altında sağlanan inceleme yöntemleriyle insan sağlığının tehdit altında olduğuna dikkat çeken Elmas, sonuç olarak radyolojik incelemeye ulaşımın hasta açısından son derece kolaylaşırken, düşük fiyat politikasıyla kaliteden ödün verilmiş incelemeler nedeniyle hastanın sağlığına kavuşamadığını söyledi. Elmas, şunları söyledi: “Amaçlarımızdan birinin toplum sağlığını korumak, radyolojik kaliteyi topluma kazandırmak, mükerrer incelemelerin önüne geçmek olduğundan Türk Radyoloji Derneği tarafından hazırlanmış bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans ve mammografi inceleme standartları Sağlık Bakanlığı ile işbirliği çerçevesinde bakanlık ve dernek üyelerinden oluşturulmuş Standartlar Komisyonunca denetleme sürecine alınmıştır. Amaç ülke genelinde radyolojik kalitenin sağlanması ve hastalarımızın en kısa yoldan kaliteli incelemeler ile en doğru tanıyı alabilmesidir.”

Kadro Azalıyor Talep Artıyor
Ülke genelinde radyolojik kalitenin sağlanmasını amaçladıklarını kaydeden Prof. Dr. Elmas, hedeflere ulaşma noktasında 2002 ile 2010 yılları arasındaki radyolog kontenjanlarında yüzde 50’lere ulaşan azaltmanın temel problem olarak ortada durduğunu söyledi. Kadro sayısı düşürülürken, aynı yıllara ait istatistiklerin, BT ve MR taleplerinde yüzde 300- 700 oranında artış gösterdiğini belirten Elmas, derneğin temel amaçlarının tıp öğrencileri, radyoloji asistanları ve radyoloji uzmanlarını kapsayan meslek içi ve meslek sonrası radyoloji eğitimine katkıda bulunmak olduğunu belirtti.