Araş. Gör. Eda TURANCI
Gazi Üniversitesi, Ankara
İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü
Esra ÖZ
Milliyet Gazetesi, Ankara
Pembe Nar Sağlık Köşe Yazarı
Dünya Sağlık Ajansı Yayın Yönetmeni
fesraoz@gmail.com
Eda TURANCI, Lisansını Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji bölümünde tamamlayan yazar, 2010 yılında Galatasaray Üniversitesi Stratejik İletişim Yönetimi bölümünde de yüksek lisansını tamamlamıştır. Yazar halen Gazi Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümünde doktora çalışmasına devam etmektedir. Gazi Üniversitesi İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi’nde editör yardımcılığı görevini de yürüten yazarın, sağlık iletişimi, sağlık ve risk iletişimi alanlarında çalışmaları devam etmektedir.
Esra ÖZ, Lisansını Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Biyoloji bölümünde tamamlayan yazar, 2014 yılında Anadolu Üniversitesi Radyo-TV Programcılığı bölümünü tamamlamıştır. Yazar halen Milliyet Gazetesi Pembe Nar Sağlık Köşe Yazarı, Dünya Sağlık Ajansı Yayın Yönetmeni, Sağlık ve İnsan Dergisi Yayın Editörü ve Avrupa Birliği projesi olan Rekabetçi Sektörler Projesi’nde Medya İletişim Koordinatörü olarak çalışmaktadır. “Sağlık Haberlerine Farklı Bakış” ve “Kokuyla Keşfet” isimli iki kitabı bulunan yazarın, sağlık haberciliği ile ilgili farklı projeleri devam etmektedir.
Özet
Sağlıklı yaşam temasının giderek önem kazanması ile sağlığa ve sağlıklı yaşam tarzına yönelik önerilerin, medyada yoğun bir biçimde konu edildiği görülmektedir. Medyanın alana olan ilgisi, sağlığın kapsamı üzerinde de etkili olmakta, sağlığı tüketim kalıpları içine sokmaktadır. Günümüzde sağlığı korumak kadar, yaşam kalitesini arttırmak da, temel bir sorunsal haline gelmektedir. Bu açıdan bakıldığında, doğrudan sağlığı tehdit etmeyen pek çok öge, denetim altına alınması gereken unsurlar olarak ele alınmaktadır. “Tıbbileştirme” kavramı ekseninde açıklanan süreç, doğal yaşam döngüsünün parçası olan değişimlerin, tıbbi bir sorun olarak görülmesiyle bağlantılı olarak açıklanmakta ve bu durum, sağlığın endüstrileşmesi tartışmalarını da beraberinde getirmektedir. Sağlığın endüstrileşmesi, pek çok farklı açıdan yürütülebilecek bir tartışma olmakla beraber, dönüşüm sürecinde medyanın ve popüler kültürün bir parçası olarak değerlendirilebilecek dergilerin, oldukça etkili olduğu düşünülmektedir. Popüler dergilere bakıldığında hedef kitlesi kadınlar olan dergilerin ağırlıkta olduğu söylenebilir. Moda, güzellik, bakım, alışveriş, bebek, dekorasyon vb. gibi konulara yer veren dergiler aynı zamanda, sağlığa ve sağlıklı yaşama ilişkin pek çok içerik de sunmaktadırlar. Buna göre çalışma, kendisini “sağlıklı yaşam dergisi” olarak tanımlayan Formsanté dergisinde, sağlığın ve sağlıklı yaşam önerilerinin nasıl sunulduğunu incelemeyi amaçlamaktadır. Bu amaçla Kasım 2014-Ekim 2015 tarihleri arasında, bir yıllık süreyle toplam 12 dergi içerik analizi yöntemiyle incelenmiştir. Çalışmada derginin içeriğini hangi konuların oluşturduğu, sağlık konularına ne kadar yer verildiği, sağlıklı yaşam önerilerine yönelik hangi içeriklerin aktarıldığı, içeriklerde ne oranda kaynak kullanıldığı ve dergide yer alan reklamların kategorik ve oransal dağılımları analiz edilmiştir. Bu analizler sonucunda, derginin sağlık haberlerinden ziyade beslenme, diyet, estetik, güzellik, cinsellik, ilişki, spor, fitness gibi konuları kapsayan “sağlıklı yaşam önerileri” haberlerine daha çok yer verdiği ortaya konulmuştur. Buna göre çalışmada, kendini sağlıklı yaşam dergisi olarak tanımlayan ve özellikle kadınları hedef kitle olarak alan bir derginin yayın içeriklerine ilişkin kapsamlı bir analiz sunulmaya çalışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: “sağlık, sağlıklı yaşam tarzı önerileri, kadın dergileri, sağlıklı yaşam dergisi, Formsanté”
KADIN DERGİLERİNDE SAĞLIKLI YAŞAM SUNUMLARI:
“FORMSANTE” DERGİSİ ÖRNEĞİ
“FORMSANTE” DERGİSİ ÖRNEĞİ
GİRİŞ
Disiplinlerarası bir konu olmasının yanı sıra sağlık, herkesi doğrudan ya da dolaylı olarak ilgilendiren ve bu nedenle de oldukça dikkat çeken konuların başında gelmektedir. Sağlığın bu derece ilgi çeken bir başlık olması, medyanın da konuya ilgi duymasına ve son yıllarda sağlığa ilişkin içeriklerin ve yayınların artmasına neden olmaktadır. Bu açıdan bakıldığında, medyanın sağlık alanı üzerindeki etkileri ile sağlığı sunumu, kapsamlı bir tartışmayı da beraberinde getirmektedir.
Medyanın sağlık alanına duyduğu ilgi, sağlığın kapsamında değişimlere, doğrudan tıbbi olmayan süreçlerin, tıbbı bir sorunmuş gibi değerlendirilmesine neden olmaktadır. Sağlık disiplininin farklı bir endüstrinin parçası haline gelmesi ve popüler kültürün tüketim nesnesi olarak değerlendirilmesiyle de bağlantılı olarak açıklanan tıbbileştirme süreci, hangi durumların tıp ve sağlık kapsamına girdiği sorularını da ortaya çıkarmıştır. Buna göre “fiziksel, ruhsal ve sosyal tam bir iyilik” hali olarak tanımlanan sağlığın kapsamı giderek genişlemekte ve beslenmeden diyete, spordan egzersize, estetikten güzelliğe, cinsellikten kadın erkek ilişkilerine kadar pek çok alan, sağlık kapsamında değerlendirilir ve tartışılır hale gelmektedir. Medya bu tartışmaların odak noktasında bulunmakla beraber, sağlığın bireylere sunumu kadar, sunulan içeriklerin belirlenmesinde de oldukça etkilidir. Buna göre sadece görsel basında ya da sosyal medya araçlarında değil, yazılı basında da yoğun bir biçimde sağlık temalı haberlere rastlamak mümkündür. Bu açıdan gazetelerin olduğu kadar dergilerin de konuya yoğun bir ilgi gösterdiği düşünülmektedir.
Hedef kitlesi belirli olan, düzenli periyodlarla yayınlanan ve sağlık ile sağlığa ilişkin pek çok unsuru kapsayan dergilerin sayılarının her geçen gün arttığı ve bu yayınların popüler dergi piyasasında önemli bir yer işgal ettiği söylenebilir. Popüler kültürün inşasında da etkili olan bu dergilerin, sağlığın endüstrileşmesi ve popülerleşmesi açısından da belirleyici olduğu varsayılmaktadır. Popüler dergiler incelendiğinde ise, hedef kitlesi kadınlar olan ve modadan dekorasyona, güzellikten bakıma, spordan estetiğe, alışverişten bebek/çocuk bakımına kadar çok çeşitli konularda yayın yapan dergilerin ağırlıkta olduğu görülmektedir. Bunun yanı sıra kendilerini “sağlıklı yaşam dergisi” olarak konumlandıran dergilerin de varlığı ayrıca dikkat çekicidir. Sağlıklı yaşam temalı bu dergiler bireylere, sağlık bilgileri ile alternatif sağlık önerileri, yaşam kalitesini arttırmaya yönelik tavsiyeler ve çeşitli tüyolar vb. sunmaktadırlar. Dergilerde sunulan bilgiler ile dergilerin içerikleri, sağlığın ve sağlıklı yaşam tarzının günümüzde nasıl tanımlandığına ilişkin ipuçları sunmaktadır. Bu açıklamalardan hareketle çalışmanın amacı, popüler kadın dergilerinden biri olan ve kendisini “sağlıklı yaşam dergisi” olarak tanımlayan Formsanté dergisinde, sağlığın ve sağlıklı yaşam önerilerinin nasıl sunulduğunun incelenmesidir. Çalışmada, derginin içeriğini hangi konuların oluşturduğu, bu konulara sağlık ve sağlıklı yaşam önerileri kavramsallaştırması bağlamında ne oranda yer verildiği, sağlık ve sağlıklı yaşam önerilerine ilişkin haberlerde uzman görüşü ve kaynak kullanım oranları ile dergide yer alan reklamların kategorik ve oransal dağılımlarının nasıl olduğu incelenmektedir.
KAVRAMSAL ÇERÇEVE : “SAĞLIK” VE “SAĞLIKLI YAŞAM TARZI ÖNERİLERİ”
Sağlık kavramına ilişkin tanımlamalar incelendiğinde, literatürde en çok Dünya Sağlık Örgütü’nün 1948 yılında yaptığı tanıma rastlamak mümkündür. Buna göre sağlık, “yalnızca hastalık ya da sakatlığın olmaması değil, aynı zamanda fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan tam bir iyi olma hali” (WHO, 1998: 1; Okay, 2014: 1) olarak tanımlanmaktadır.
Sağlığın pek çok tanımı bulunmakla beraber Çınarlı, sağlığın evrensel bir tanımını aramanın kimi zorlukları da beraberinde getirdiğini (2008: 8) belirtmektedir. Bu açıdan bakıldığında, sağlık ile ilişkili olarak toplumsal ve dönemsel olarak farklı unsurların tartışıldığını ya da sağlığın kapsamının toplumsal ve tarihsel süreçlere göre değişip, dönüşebildiğini söylemek mümkündür. Okay ise, bir ülkede sağlıklı olarak değerlendirilen bir bireyin sağlığına ilişkin yargının, başka bir ülkenin koşulları altında aynı olamayabileceğini açıklamakta ve bu nedenle sağlık kavramının bir ülkenin değerleriyle ilişkili olduğunu vurgulamaktadır (2014: 1). Buna göre Illich’in de belirttiği gibi, “kültür ve sağlık birbiriyle büyük ölçüde uyum içindedir” (2011: 86) demek mümkündür.
Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımı incelendiğinde sağlığın sadece bedensel bir unsur olmadığı anlaşılmaktadır. Bunun yanı sıra sağlık, sadece tıp literatürünün konusu olarak ele alınmayacak kadar geniş kapsamlı ve disiplinler arası niteliğe sahip bir konudur. Sağlığın boyutlarına bakıldığında ise “fiziksel, zihinsel, duygusal, sosyal, ruhsal ve cinsel” (Naidoo ve Wills, 2009: 4; Çınarlı, 2008: 15) boyutlarından söz edebilmek mümkündür.
Günümüz toplumları incelendiğinde, temel yaşamsal pratikleri ve sağlığı tehdit etmeyen durumların, giderek sağlık kapsamında tartışılır hale geldiği görülmektedir. Örneğin, fiziksel bir bozukluktan, herhangi bir hastalığın yol açtığı deformasyondan ya da kişinin sosyal ya da psikolojik olarak sorun haline getirdiği bir bedensel durumdan kaynaklanan estetik uygulamalar ile kadınların göz çevrelerinde yer alan kırışıklıkların giderilmesi vb. gibi çabalar, daha çok kozmetik amaçlı olup, bu uygulamaların tıbbi estetik uygulamalardan farklı değerlendirilmesi gerektiği düşünülmektedir. Bu açıdan günümüzde tıbbi boyutta tartışılan sağlık kavramının yanı sıra “sağlıklı yaşam tarzı önerileri” altında sunulan içeriklerden de söz etmek mümkündür. Bu durumda günümüz bireyleri için, hastalık ya da rahatsızlıkların önlenmesinin yanı sıra, yaşam kalitesinin arttırılması da önemli bir konu haline gelmektedir. Sezgin’in belirttiği gibi “günümüz toplumlarında, hastalık kavramından çok, hastalıktan korunma, iyi yaşam (wellnesss) kavramına doğru kültürel bir geçiş yaşanmaktadır” (2011a: 34).
“Sağlıklı yaşam tarzı önerileri” kavramsallaştırması, günlük yaşamın tıbbileştirilmesine bağlı olarak açıklanmakta ve sağlığın ticari kaygılar ile ilişkili bir endüstri haline gelmesi ile bağdaştırılmaktadır (Sezgin, 2011a). Conrad, son elli yıl içerisinde tıbbi kavramların etkisinin oldukça genişlediğini, tıp uzmanlarının daha önce duyulmamış hastalıklar ya da bozukluklar belirlediğini ve bununla bağlantılı bir biçimde tıbbi olarak tanımlanan sorunların sayısının muazzam bir şekilde arttığını vurgulamaktadır. Ona göre tıbbileştirme kavramı, tıbbi olmayan problemlerin, hastalık ve bozukluk yönünden tıbbi problemler olarak tanımlanmasına ve ele alınmasına ilişkindir (2007: 3-4). Bu açılardan tıbbileştirme (medikalizasyon)kavramı, “doğum, ölüm, menopoz ve yaşlılık” gibi tarihsel süreçte doğal olarak kabul edilen değişimlerin ve bedenin, sağlık kapsamında denetim altına alınmasına (Sezgin, 2011a: 21) işaret etmektedir. Zola ise bu durumu “düne kadar tabiî gelişmeler olarak değerlendirilen değişiklikler, bugün tıbbın ilgi alanına girmiş bulunmaktadır” diyerek ve yaşlanmaktan kaynaklanan görme, işitme kayıpları ile şekilsel bozuklukların, derinin kırışmasının, diş ve saç kaybı gibi durumların, hastalık gibi giderilmeye çalışıldığını vurgulayarak (1994: 56) açıklamaktadır. Böylece, hayatın doğal süreci olan ve sağlığa doğrudan zararı olmayan değişimler günümüzde, sağlık sorunu haline getirilmekte ve bu sorunları oradan kaldırma iddiasındaki ürünlerin pazarlanmasına yönelik de bir kapitalist düzen (Gür, 2010: 301) ortaya çıkmaktadır.
Bu kavramsal tartışmaların ışığında Demez’in de açıkladığı gibi, tıp, alternatif tıp, kozmetik, güzellik sanayi ile estetik cerrahinin sorunsallaştığı bir toplumsal yapıda, özellikle kadın bedeninin ve güzellik, diyet, cinsellik, yaşlanma gibi konuların, sağlığa ilişkin haberlerde ve yayınlarda ön planda tutulması, sağlığın tanımının bu alanlar üzerinden yapılmaya başlanmasına ve bu imgeler ile sağlığın eş tutulduğu iddialarının gündeme gelmesine (2012: 514-515) neden olmaktadır.
GÜNÜMÜZ TOPLUMLARINDA SAĞLIK VE SAĞLIKLI YAŞAM ANLAYIŞI
Sağlığın tanımının genişleyerek sağlıklı yaşam önerilerinin ön plana çıkması, günümüz toplumlarında sağlığa ve sağlıklı yaşama yönelik algıların ve düşüncelerin detaylı olarak analizini gerekli kılmaktadır. Buna göre günümüzün sağlıklı olma anlayışı, modern bireyin, kendisine ve bedenine ilişkin çeşitli değerler geliştirmesine neden olmaktadır. Genç kalmak ve genç görünmek, formda olmak, diyet ve egzersizi yaşam biçimi olarak hayatın merkezine yerleştirmek, güzel ve bakımlı olmak gibi çok sayıda inanış, günümüzün “sağlıklı bireyinin” temel profilini oluşturmaktayken, bu durumla ilişkili olan yeni bir popüler sağlık söylemi de geliştirilmektedir.
Sağlıklı bedenin, estetik ve bakımlı beden anlamına geldiği (Demez, 2012: 517) vurgulanmaktadır. Kaya ise günümüzde sağlığın “bir deneyimden çok bir ‘yaşam tarzı’ olarak” (2011: 124) görüldüğünü söylemektedir. Ona göre günümüzde, hastalık ile mücadele etmek yerine hastalığı ortaya çıkmadan önlemeye dayanan yeni bir sağlık anlayışı kapsamında, hastalığa neden olabilmesi muhtemel riskler, yaşam tarzları ile tüketim biçimleri tartışılmaktadır. Aynı zamanda sağlıklı yaşam çerçevesinde bir strateji ya da inşa edilecek bir proje olarak ortaya çıkan bedene karşı uygulanması gereken belirli davranış şekilllerinin gerekliliğine ilişkin vurgular da sıklıkla yapılmaktadır (Kaya, 2011: 120-121). Bu açıdan beden, sağlığın kamusal görünürlüğünü sağlayan, bu nedenle de belirli düzenlemelerden geçmesi gereken görsel bir sunumdur.
Sağlıklı yaşam aslında, sadece bedene ilişkin bir unsur olmamakla birlikte günümüzde, bedenin görselliğine ilişkin doğrudan pek çok vurgunun yapıldığı görülmektedir. Bedenin daha sağlıklı görünmesi amacıyla yapılması gereken; beden sağlığına ve görüntüsüne ilişkin daha çok tüketimde bulunmaktır. Buna göre bedenin sağlık ile kurulan ilişkisi, sağlığın tüketimi ile de doğrudan ilişkili olarak değerlendirilebilir. Bu ilişkiyi Demez, toplumsal değişimin odağında yer alan beden, toplumsallığın somutlaşmış hali olarak görülmekte ve beden ile yeni tıp anlayışının temelinde, kapitalist yaşama biçimi yer almaktadır (2012: 520) diyerek açıklamaktadır. Böylece sağlıklı olmak, zinde ve zayıf olmak gibi sağlıkla ilgili kavramlar ile sağlıkla ilgili ürünler, kapitalist sistemde yeni bir pazar yaratarak, tüketimin yeni araçları olarak (Atilla ve İşler, 2012: 222) görülmektedirler. Sağlık ile kapitalist tüketim arasında kurulan bu ilişki, sağlığın ticarileşmesi anlayışı ile de paralellik göstermektedir.
Cirhinlioğlu (2012: 85) ise estetik, atletik, zayıf, ince ve bakımlı vücuda sahip olma anlayışının, böylesi bir vücuda sahip olanlardan daha çok, kapitalist ekonomiyi yönlendirenlerin istekleri olduğunu vurgulamakta ve modern beden anlayışının aslında tüketim toplumlarının beden anlayışı olduğunu belirtmektedir. Ona göre güzel ve atletik bir bedene sahip olmak, günümüz toplumlarında hâkim beden anlayışı haline gelmişken (Cirhinlioğlu, 2012: 85) sağlığın içeriği de bu doğrultuda şekillenmektedir. Bu açıdan, formda olmak ve sağlıklı beden için özel diyetler ile bedenin işlevlerini denetlemeye yönelik pratikler, yeni sağlık anlayışının bedeni nesneye dönüştürmesini açıkça göstermektedir (Kaya, 2011: 124). Baudrillard’ın da özellikle belirttiği gibi beden, diğer tüketim nesnelerinden daha güzel, kıymetli, eşsiz ve daha fazla yan anlamlar ile yüklü bir nesne (2008: 163) olarak tanımlanmaktadır.
Sağlığın endüstrileşmesi ve ticarileşmesi süreci, popüler kültürden tüketim kültürüne, sağlık politikalarından sağlığın içeriğinin sunumuna ilişkin geniş bir tartışma ekseninden yürütülebilmektedir. Ancak konunun ve çalışmanın belirli sınırlılıkları bulunmakla birlikte çalışma, medyanın bu süreçte ki etkisine odaklanmaktadır. Demez’in de belirttiği gibi günümüzde sağlık ve hastalık gibi kavramlar “sadece tıbbi bilgiye indirgenemez” (2012: 513) durumdadır.
MEDYADA VE KADIN DERGİLERİNDE SAĞLIK VE SAĞLIKLI YAŞAM ÖNERİLERİ
Sağlığın ilgi çeken bir konu olması ve doğrudan ya da dolaylı olarak kamuoyunda geniş kitleleri ilgilendirmesi, medyanın konuya özel bir önem vermesine ve medyada sağlık ile ilgili yayınların sayısının her geçen gün artmasına neden olmaktadır. Buna göre sağlık ve sağlıklı yaşama ilişkin ipuçlarının yer aldığı haberler, medyada sıklıkla yer alan haberlerin başında gelmektedir.
Bunun yanı sıra medya, sağlığın kapsamının belirlenmesi, kamuoyuna sunumu ve ticari bir meta ile tüketim nesnesi haline gelmesinde oldukça etkili görülmektedir. Bu açıdan, güzellik, sağlık, eğlence, alışveriş vb. gibi unsurlar, kapitalist ekonomik sistemin ticarethaneleri olarak görülürken, modern bireyin ne yiyip, ne içeceği ile bedeninin nasıl görünmesi gerektiği, kitle iletişim araçları ile standartlaştırılmaya (Toruk, Güran ve Sine, 2013: 309) çalışılmaktadır. Gür ise kapitalizmin, sosyal hak olan sağlığı ticari bir meta haline dönüştürdüğünü ve bunda da medyanın rolü olduğunu (2010: 299, 301) belirtmektedir.
Medyanın kamuoyunu etkileme gücü, farklı bakış açılarından farklı yorumlanmakla birlikte yine de medyanın kamuoyu üzerinde etkili olduğu düşünülmektedir. Özellikle sağlık söz konusu olduğunda medyadan aktarılan bilgilerin ve önerilerin, okuyucu ya da izleyici tarafından uygulanma olasılığının yüksek olduğu varsayılmaktadır. Buna göre, medyanın kamuoyu için, sağlık bilgisinin aktarılmasında mesajları hızla ileten güçlü bir araç ile birincil ve önemli bir kaynak olduğu (Kreps ve Thorton, 1992: 144; Schwitzer vd., 2005: 577; Brunner ve Huber, 2010: 84) söylenmektedir. Medya aynı zamanda, sağlıklı yaşam vaatlerini bireyin hayatta kalma güdüsünü harekete geçirecek biçimde sunarak, bireylerin bu sunumlar ardında yatan ticari kaygıları görmelerine engel olmaktadır (Sezgin, 2012: 61). Sezgin’in açıkladığı gibi ticari kaygılar ile karlılığın arttırılmasına dayanan sağlıklı yaşam tarzı önerilerinin ardında, sağlık söylemi ile bedenleri denetim altına almaya çalışan “sağlıklı yaşam endüstrisi” ile medya bulunmaktadır (2011b: 55).
Medya söz konusu olduğunda çok sayıda araçtan bahsedilebilmekle birlikte özellikle gazete ve dergileri kapsayan yazılı basının ayrı bir inceleme alanı olduğu düşünülebilir. Bu açıdan Mayor vd., basılı popüler medyanın sağlık bilgilerinin yaygınlaştırılmasında ve kamunun sağlığa ilişkin inançlarının ve muhtemel davranış biçimlerinin şekillendirilmesinde önemli ve vazgeçilmez olduğunu (1995: 147) belirtmektedirler. Özellikle hedef kitlesi ve ele alınan konu başlıkları belirli olan popüler dergilerin, kamuoyunun sağlık anlayışının belirlenmesi bakımından önemli olduğu düşünülmektedir.
Popüler dergi piyasası incelendiğinde moda, güzellik, bakım, estetik, alışveriş, çocuk, bebek, dekorasyon, gelinlik vb. gibi çok farklı konuyu ele alan kadın dergilerinin olduğu dikkati çekmektedir. Büyükbaykal’ın da belirttiği gibi, aylık popüler dergi piyasası içinde en büyük pay, kadınları tüketime yönlendiren yazı ve reklamların olduğu kadın dergilerine ait olmakla birlikte, bu dergilerde yoğun bir biçimde güzellik, cinsellik, makyaj, moda, beslenme ve diyet gibi konular ele alınmaktadır (2007: 26).
Kadın yıllar boyunca güzelliği, bedeni ve çekiciliği üzerinden tartışılmakla birlikte, özellikle kadın bedeni, tıp tarafından denetim ve gözetim altına alınmıştır (Kaya, 2011: 126-127, 131). Sezgin bu durumu “sağlıklı yaşam önerileriyle beden denetim altına alınırken; özellikle kadın bedeninin bu denetimin önemli nesnesi haline getirildiği görülmektedir” diyerek açıklamakta ve “medyadaki sağlıklı yaşam önerilerinin daha çok kadınlara” yöneltildiğini (2011a: 53) belirtmektedir. Buna göre kadın dergileri günümüzde, bedenin denetim altına alınması amacına hizmet eden araçlar konumundadırlar.
Bu açılardan bakıldığında popüler kültürün bir parçası olan ve “fikirlerin, kelimelerin, imgelerin, göstergelerin” yeniden inşa edildiği (Olgundeniz ve Çatalcalı, 20011: 175) kadın dergileri, kadınların nasıl görünmeleri gerektiğine ve nasıl belirtilen şekillerde görünebileceklerine ilişkin standartlar belirlemektedirler (Conlin ve Bissell, 2014: 2). Kean vd.’nin aktardıkları gibi kadınlar dergileri, sağlığa ilişkin bilgileri edinmek için kullanmakta ve bu dergiler de, sağlık konularının tartışma konusu haline gelmelerine özellikle hizmet etmektedirler (2014: 3). Giet ise, “modern” dergilerin tüketimi ve bireysel iyiliği ön plana çıkararak, kadın bedeni ile ilgili, formda olmak ve bireysel mutluluk gibi temel değerler üzerinden yükselen bir devrimin ipuçlarını sunduğunu (2006: 19) belirtmektedir.
Formsante Dergisinde Sağlığın Sunumu
Sağlığı konu edinen dergilerin arasında yer alan ve kendisini “sağlıklı yaşam dergisi” olarak tanımlayan Formsanté, uzun zamandır yayınlanan ve çok okunan kadın dergilerinin başında gelmektedir. Sağlığı ya da sağlıklı yaşam önerilerini konu edinen başka kadın dergileri bulunmakla birlikte derginin kendisini “sağlıklı yaşam dergisi” (Görsel 1.) olarak özel bir noktaya konumlandırması, çalışmanın örnekleminin seçimi açısından etkili olmuştur.
Görsel 1. Formsanté dergisi kapağından başlık görüntüsü