“İTHAL EDEN DEĞİL, İHRAÇ EDEN BİR ÜLKE OLMALIYIZ”

22. Türk Ulusal Ortopedi ve Travmatoloji Kongresi’de düzenlenen basın toplantısında konuşan Dernek Başkanı Prof. Dr. Mahmut Nedim Doral, “Türkiye ortopedi cihazları konusunda ithal eden değil, ihraç eden bir ülke konumunda olmalı. Ancak Türkiye ortopedi endüstrisinde öz kaynaklarını yeterli biçimde kullanamıyor” dedi.
Türk Ortopedi ve Travmatoloji Derneği (TOTBİD) tarafından 31 Ekim-5 Kasım tarihleri arasında Antalya Belek’teki Maritim Pine Beach Resort Kongre Merkezi’nde düzenlenen 22. Ulusal Ortopedi ve Travmatoloji Kongresinde basın toplantısı düzenlendi. Düzenlenen basın toplantısına TOTBİD Başkanı Prof. Dr. Mahmut Nedim Doral, TOTBİD Sekreteri Prof. Dr. Önder Aydıngöz, Kongre Genel Sekreteri Prof. Dr. Hakan Ömeroğlu, Yönetim Kurulu Üyesi Ünal Kuzgun ile Kırgızistan Sağlık Bakanı Sayberk Jumamoekov katıldı.
Kongre Başkanı Prof. Dr. Mahmut Nedim Doral, 2 bin 700’e yakın bilim insanının yanı sıra, Tacikistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Azerbaycan, Batı Trakya ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden, 150’nin üzerinde de Türkçe konuşulan ülkelerden bilim insanının kongreye katıldığını söyledi.
Prof. Dr. Doral “Kongre boyunca çocuk hastalıkları, çocuk kırıkları, spor, yaşlılık sorunları, eklem cerrahisi, tümörler, ilk etapta aklıma gelen konular. Kongre programı çerçevesinde gerçekleştirilen oturumlarda hekime şiddet, Türk dilinin bilim dili olarak korunması, Türkçe konuşan toplulukların ortopedi ortak paydasında buluşmaları konularında da ortak çalışmalar yaptık. Dünyada bu alanda uygulanan en son yenilikleri yapan kişileri de kongremize davet ettik” dedi. .
“İthal Eden Değil, İhraç Eden Bir Ülke Olmalıyız”
Türkiye’nin ortopedi cihazları konusunda ithal eden değil, ihraç eden bir ülke konumunda olması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Doral, “Ancak Türkiye ortopedi endüstrisinde öz kaynaklarını yeterli biçimde kullanamıyor. Dışarıdan bu kaynakları alıyoruz ve sorunlar başlıyor. Benim naçizane düşüncem, en iyi malzemeleri dışarıdan getirtelim, ama yerli kaynaklarımızı da en üst düzeyde kullanalım. Nasıl Amerika’dan ithal ediyorsak, biz de Orta Asya’ya ihraç edelim. 1930’lu yıllarda kendi uçağımızı yaptık. Eğer devam ediyor olsaydık, bugün protez ve implant endüstrimiz vardı. Çin’den bana malzeme getirmeyin. Annenize kullanmadığınız malzemeleri bana vermeyin. Tank yapan bir ülkenin çelik ve alaşım endüstrisi nasıl olmaz? Üretim ve denetim uyum sağladığı takdirde, ülkemiz vazgeçilmez bir başvuru merkezi olacaktır. Şüpheniz olasın” şeklinde konuştu.
“Dünya’da Her Yıl 25-30 Milyar Dolar Osteoporoz İlaçlarına Harcanıyor”
Dünya her yıl 25-30 milyar dolarlık bir bütçenin osteoporoz ilaçlarına ayrıldığını belirten Prof. Dr. Doral , “Yersiz kullanıldığında da kırıklıklar oluşmakta, osteoporozun en büyük tedavisi hareket. Bir günde 15 dakika hareket, basit zıplamak bile çok faydalı, önlemede önemli etkendir. İlaç ve hareket dikkate değer. Kontrollü spor osteoporozu engelleyebiliyor” dedi.
 
“İki Yıl İçerisinde 65 Ortopedist Şiddet Gördü”
Geçtiğimiz iki yıl içerisinde 65 ortopedist hekime gerek sözlü gerekse fiziki olarak hak etmedikleri şekilde şiddet uygulandığına dikkat çeken Prof. Dr. Doral, “Hekime yönelik şiddetin önlenmesi hususunda yetkililerin gereken tüm önlemleri almalarını, bu tür olayları gerçekleştiren kişilerin en ağır şekilde cezalandırılmaları için tüm yasal düzenlemelerin bir an önce yapılmasını arzu ediyoruz. Bugün için göreceli olarak halkın hekime ve hastanelere ulaşması kolaylaşmış olarak görülebilir. Bunun yanında hekime de layık olduğu değer verilmeli. Neden hekime liyakat verilmiyor? Anlamak mümkün değil” diye konuştu.
“Üniversitelerde Hizmet Tıkanmaya Başladı, Hatta Durma Noktasına Geldi”
Üniversitelerde sunulan sağlık hizmetlerine de değinen Prof. Dr. Mahmut Nedim Doral, üniversitelerin özellikle geri ödeme sisteminden kaynaklanan sıkıntılarla karşı karşıya bulunduklarını söyledi. Üniversitelerin bir yandan sağlık hizmetlerini aralıksız ve kaliteden ödün vermeden yürütmeye çalıştıklarını, diğer yandan ise ekonomik sıkıntıları aşmak için çabaladıklarını söyleyen Prof. Dr. Doral, “Üniversiteler, yapılan ameliyatın, kullanılan malzemenin parasını çok uzun süre sonra, çoğu zaman da önemli kesintilere uğratılmış olarak firmalara geri ödenmekte. Üniversitelerde artık hizmet tıkanmaya başlamış, hatta durma noktasına gelmiştir” dedi. Üniversite ve eğitim hastelerindeki hekimlerin kazançları bahsedildiği gibi kesinlikle değil. Kimse bu değerleri abartmasın lütfen” dedi.
“Performansa Değil, Bilime Saygı Duyun”
Prof. Dr. Doral şunları söyledi: “Milyonlarca lira para verilerek alınmış, ancak kullanılmayan malzemeler var, kullanamıyoruz. ‘Verin kullanalım’ diyoruz, ‘Kullanamayız, çünkü SGK parasını vermiyor’ deniyor. SGK da haklı, üniversite de haklı, insanlar da ‘Bu malzemeyi kullanıp benim hastamı bir an önce ayaklandıracaksın’ diyor, o da haklı. Şiddete uğrayan, hakarete uğrayan doktor, hapishaneye atılan doktor. Lütfen bırakın şu performansı. Performansa değil, bilime saygı duyun ve insan hayatını emanet ettiğiniz hekimi mağdur durumda bırakmayınız!”
Kırgız Sağlık Bakanı Prof. Dr. Sayberk Jumamoekov Türkiye ortopedisinin gelişmiş olduğunu belirterek “Kırgız Ortopedistler olarak Türk ortopedistlerle fikir alışverişinde bulunmak için geldim. ” dedi.
“Hiçbir Meslekte “Seçme” Diye Bir Özellik Yoktur”
Prof. Dr. Ünal Kuzgun ise genelde Türk hekimleri, özelde de ortopedistler olarak algıladıkları çok önemli iki sorun bulunduğunu söyledi. Prof. Dr. Kuzgun, “Bu sorunlardan bir tanesi mevcut politikalar ile hekim emeği ucuzlatılmak isteniyor. Diğeri ise hekimlik gibi bir meslek sıradan bir meslek haline getirilmek isteniyor. Bu iki konu, hayatını böyle bir branşa vermiş olan meslek mensupları için kabul edilebilecek hususlar değildir. Hiçbir meslekte de, işi yapacak olan kişiyi, resmi kurum açısından izah etmek istiyorum, seçme diye bir özellik yoktur. Ama bugün resmi bir kurum olarak, bir hastaneye gittiğinizde bu hak size otomatik olarak verilmekte. Ben bu mesleğin çok ayrı bir özelliği olduğunu ve hiçbir şekilde sıradanlaştırılamayacağını söylemek istiyorum. Bununla ilgili takdir elbette ki halkındır. Zaman içerisinde bunun anlaşılacağına inanıyorum. Ancak, mesleği bırakma durumuna gelmiş biri olarak, şu yaşananları görmekten duyduğum üzüntüyü de dile getirmek istiyorum.” dedi.
“Türkiye’de kullanılan tıbbi malzemeler ihale ile alınıyor bunda art niyet aranabilir” diyen Prof. Dr. Kuzgun sözlerini şöyle sürdürdü: “İnsan üzerine kullanılan malzemelerde mutlaka ruhsatlandırma çalışmaları yapılmalı. Hekimler bunun dışında bırakılmalı. Bugün Türkiye’de ve dünyada en fazla ve pahalı malzeme ortopedide kullanılıyor.”

“İTHAL EDEN DEĞİL, İHRAÇ EDEN BİR ÜLKE OLMALIYIZ”

22. Türk Ulusal Ortopedi ve Travmatoloji Kongresi’de düzenlenen basın toplantısında konuşan Dernek Başkanı Prof. Dr. Mahmut Nedim Doral, “Türkiye ortopedi cihazları konusunda ithal eden değil, ihraç eden bir ülke konumunda olmalı. Ancak Türkiye ortopedi endüstrisinde öz kaynaklarını yeterli biçimde kullanamıyor” dedi.
Türk Ortopedi ve Travmatoloji Derneği (TOTBİD) tarafından 31 Ekim-5 Kasım tarihleri arasında Antalya Belek’teki Maritim Pine Beach Resort Kongre Merkezi’nde düzenlenen 22. Ulusal Ortopedi ve Travmatoloji Kongresinde basın toplantısı düzenlendi. Düzenlenen basın toplantısına TOTBİD Başkanı Prof. Dr. Mahmut Nedim Doral, TOTBİD Sekreteri Prof. Dr. Önder Aydıngöz, Kongre Genel Sekreteri Prof. Dr. Hakan Ömeroğlu, Yönetim Kurulu Üyesi Ünal Kuzgun ile Kırgızistan Sağlık Bakanı Sayberk Jumamoekov katıldı.
Kongre Başkanı Prof. Dr. Mahmut Nedim Doral, 2 bin 700’e yakın bilim insanının yanı sıra, Tacikistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Azerbaycan, Batı Trakya ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden, 150’nin üzerinde de Türkçe konuşulan ülkelerden bilim insanının kongreye katıldığını söyledi.
Prof. Dr. Doral “Kongre boyunca çocuk hastalıkları, çocuk kırıkları, spor, yaşlılık sorunları, eklem cerrahisi, tümörler, ilk etapta aklıma gelen konular. Kongre programı çerçevesinde gerçekleştirilen oturumlarda hekime şiddet, Türk dilinin bilim dili olarak korunması, Türkçe konuşan toplulukların ortopedi ortak paydasında buluşmaları konularında da ortak çalışmalar yaptık. Dünyada bu alanda uygulanan en son yenilikleri yapan kişileri de kongremize davet ettik” dedi. .
“İthal Eden Değil, İhraç Eden Bir Ülke Olmalıyız”
Türkiye’nin ortopedi cihazları konusunda ithal eden değil, ihraç eden bir ülke konumunda olması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Doral, “Ancak Türkiye ortopedi endüstrisinde öz kaynaklarını yeterli biçimde kullanamıyor. Dışarıdan bu kaynakları alıyoruz ve sorunlar başlıyor. Benim naçizane düşüncem, en iyi malzemeleri dışarıdan getirtelim, ama yerli kaynaklarımızı da en üst düzeyde kullanalım. Nasıl Amerika’dan ithal ediyorsak, biz de Orta Asya’ya ihraç edelim. 1930’lu yıllarda kendi uçağımızı yaptık. Eğer devam ediyor olsaydık, bugün protez ve implant endüstrimiz vardı. Çin’den bana malzeme getirmeyin. Annenize kullanmadığınız malzemeleri bana vermeyin. Tank yapan bir ülkenin çelik ve alaşım endüstrisi nasıl olmaz? Üretim ve denetim uyum sağladığı takdirde, ülkemiz vazgeçilmez bir başvuru merkezi olacaktır. Şüpheniz olasın” şeklinde konuştu.
“Dünya’da Her Yıl 25-30 Milyar Dolar Osteoporoz İlaçlarına Harcanıyor”
Dünya her yıl 25-30 milyar dolarlık bir bütçenin osteoporoz ilaçlarına ayrıldığını belirten Prof. Dr. Doral , “Yersiz kullanıldığında da kırıklıklar oluşmakta, osteoporozun en büyük tedavisi hareket. Bir günde 15 dakika hareket, basit zıplamak bile çok faydalı, önlemede önemli etkendir. İlaç ve hareket dikkate değer. Kontrollü spor osteoporozu engelleyebiliyor” dedi.
 
“İki Yıl İçerisinde 65 Ortopedist Şiddet Gördü”
Geçtiğimiz iki yıl içerisinde 65 ortopedist hekime gerek sözlü gerekse fiziki olarak hak etmedikleri şekilde şiddet uygulandığına dikkat çeken Prof. Dr. Doral, “Hekime yönelik şiddetin önlenmesi hususunda yetkililerin gereken tüm önlemleri almalarını, bu tür olayları gerçekleştiren kişilerin en ağır şekilde cezalandırılmaları için tüm yasal düzenlemelerin bir an önce yapılmasını arzu ediyoruz. Bugün için göreceli olarak halkın hekime ve hastanelere ulaşması kolaylaşmış olarak görülebilir. Bunun yanında hekime de layık olduğu değer verilmeli. Neden hekime liyakat verilmiyor? Anlamak mümkün değil” diye konuştu.
“Üniversitelerde Hizmet Tıkanmaya Başladı, Hatta Durma Noktasına Geldi”
Üniversitelerde sunulan sağlık hizmetlerine de değinen Prof. Dr. Mahmut Nedim Doral, üniversitelerin özellikle geri ödeme sisteminden kaynaklanan sıkıntılarla karşı karşıya bulunduklarını söyledi. Üniversitelerin bir yandan sağlık hizmetlerini aralıksız ve kaliteden ödün vermeden yürütmeye çalıştıklarını, diğer yandan ise ekonomik sıkıntıları aşmak için çabaladıklarını söyleyen Prof. Dr. Doral, “Üniversiteler, yapılan ameliyatın, kullanılan malzemenin parasını çok uzun süre sonra, çoğu zaman da önemli kesintilere uğratılmış olarak firmalara geri ödenmekte. Üniversitelerde artık hizmet tıkanmaya başlamış, hatta durma noktasına gelmiştir” dedi. Üniversite ve eğitim hastelerindeki hekimlerin kazançları bahsedildiği gibi kesinlikle değil. Kimse bu değerleri abartmasın lütfen” dedi.
“Performansa Değil, Bilime Saygı Duyun”
Prof. Dr. Doral şunları söyledi: “Milyonlarca lira para verilerek alınmış, ancak kullanılmayan malzemeler var, kullanamıyoruz. ‘Verin kullanalım’ diyoruz, ‘Kullanamayız, çünkü SGK parasını vermiyor’ deniyor. SGK da haklı, üniversite de haklı, insanlar da ‘Bu malzemeyi kullanıp benim hastamı bir an önce ayaklandıracaksın’ diyor, o da haklı. Şiddete uğrayan, hakarete uğrayan doktor, hapishaneye atılan doktor. Lütfen bırakın şu performansı. Performansa değil, bilime saygı duyun ve insan hayatını emanet ettiğiniz hekimi mağdur durumda bırakmayınız!”
Kırgız Sağlık Bakanı Prof. Dr. Sayberk Jumamoekov Türkiye ortopedisinin gelişmiş olduğunu belirterek “Kırgız Ortopedistler olarak Türk ortopedistlerle fikir alışverişinde bulunmak için geldim. ” dedi.
“Hiçbir Meslekte “Seçme” Diye Bir Özellik Yoktur”
Prof. Dr. Ünal Kuzgun ise genelde Türk hekimleri, özelde de ortopedistler olarak algıladıkları çok önemli iki sorun bulunduğunu söyledi. Prof. Dr. Kuzgun, “Bu sorunlardan bir tanesi mevcut politikalar ile hekim emeği ucuzlatılmak isteniyor. Diğeri ise hekimlik gibi bir meslek sıradan bir meslek haline getirilmek isteniyor. Bu iki konu, hayatını böyle bir branşa vermiş olan meslek mensupları için kabul edilebilecek hususlar değildir. Hiçbir meslekte de, işi yapacak olan kişiyi, resmi kurum açısından izah etmek istiyorum, seçme diye bir özellik yoktur. Ama bugün resmi bir kurum olarak, bir hastaneye gittiğinizde bu hak size otomatik olarak verilmekte. Ben bu mesleğin çok ayrı bir özelliği olduğunu ve hiçbir şekilde sıradanlaştırılamayacağını söylemek istiyorum. Bununla ilgili takdir elbette ki halkındır. Zaman içerisinde bunun anlaşılacağına inanıyorum. Ancak, mesleği bırakma durumuna gelmiş biri olarak, şu yaşananları görmekten duyduğum üzüntüyü de dile getirmek istiyorum.” dedi.
“Türkiye’de kullanılan tıbbi malzemeler ihale ile alınıyor bunda art niyet aranabilir” diyen Prof. Dr. Kuzgun sözlerini şöyle sürdürdü: “İnsan üzerine kullanılan malzemelerde mutlaka ruhsatlandırma çalışmaları yapılmalı. Hekimler bunun dışında bırakılmalı. Bugün Türkiye’de ve dünyada en fazla ve pahalı malzeme ortopedide kullanılıyor.”