“HAYAT FELSEFENİZ DEĞİŞECEK”

Yazdığı her kitapla olay yaratan Erdal Demirkıran hayat felsefesi ile ilgili, “Lütfen başkalarını taklit ederek değil kendinizi gerçekleştirmek için yaşayın. Ancak bu şekilde ölümsüz, kalıcı ve umut bağlamaya değer işler yapabilirsiniz. Hayatta böyle başarabilirsiniz” dedi.
Çok insanın, kendisinin bir yargıya varmadan, başkalarının dayatmaları ve çıkarları doğrultusunda ortaya attıkları safsatalarla oluşan önyargı belasıyla mücadele etmek amacıyla yazdığını belirten Erdal Demirkıran, yeni kitabı ile yine birçok ilke imza attı. Kashna Kitap Ağacından yeni çıkan Erdal Demirkıran’ın “Parayı Bulduğum An Alayını..” kitabı birçok anlamda farklılıklarla dolu. Kitabın ters basılmasının yanı sıra kapakta yer alan kazıma bölümü ile de farklılığını ortaya koyuyor. “Parayı Bulduğum An Alayını..” dünyada bir ilk olduğu söylenen 3B yöntemiyle basılmış. Yani; bağırma, yüksek ses gibi yerlerde kalın yazı; kısık seslerde, fısıltılarda ise gri yazı; seyrek ve sık harflerle ise hızlı ya da yavaş konuşulduğunu anlatması amaçlanmış. Kitap bir roman gibi gözükse de bir düşünce kitabı. Felsefi açıdan insanlara ön yargıyla yaklaşmanın sonuçlarını farklı bir şekilde gözler önüne sererken, paranın gücünü de çok net bir şekilde okuyucuya gösteriyor.
Erdal Demirkıran, “Parayı Bulduğum An Alayını..” kitabı hakkında Sağlık Dergisi’ne bilgi verdi.
Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Memnuniyetle, Erdal Demirkıran: 15 Mart 2030 Saat 10:27 itibariyle ‘ Sonsuz Dünya Barışı’nı sağlayan adamın adıdır.
Kitabınızı yazmanızdaki etken nedir?
Yazdığım ve bundan sonra da kısmet olursa yazmaya devam edeceğim tüm kitaplarımda; bir insanın, kendisinin bir yargıya varmadan, başkalarının dayatmaları ve çıkarları doğrultusunda ortaya attıkları safsatalarla oluşan önyargı belasıyla mücadele etmek amacıyla yazdım, yazıyorum, yazacağım da…
Devam kitabı yazmayı düşünüyor musunuz?
Devam kitabı yazmayı düşünmüyorum. Zira yazdığım tüm eserlerde konuyu başlayıp derinlemesine ele aldıktan sonra sonlandırmayı daha uygun buluyorum. Bu kaideyi sadece son kitabımdan önceki kitabım olan “Azrail’in Secde Ettiği Adam” kitabında bozdum. Çünkü bu eserim toplamda 1.200 sayfalık bir kitap olmuştu. Bu kadar kalın bir kitabı herkesin okumayacağını düşünerek bu eşsiz çalışmanın faydasının daha fazla olması adına iki hatta üç cilt halinde yayınlamayı uygun buldum. Çok yakın bir tarihte de ikinci cildini çıkarıyorum zaten.
Okurlarınıza iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?
Beş milyar yıllık dünyanın 100 yıllık bir zaman dilimde bir seferliğine verilen hayatınızı lütfen başkalarını taklit ederek değil kendinizi gerçekleştirmek için yaşayın. Ancak bu şekilde ölümsüz, kalıcı ve umut bağlamaya değer işler yapmak için kullanabilir ve bunu böyle başarabilirsiniz.
Kitabınızla ilgili nasıl tepkiler aldınız?
Bugüne kadar sadece ülkemizde değil bilebildiğim kadarıyla tüm dünyada yazılmamış -ki hala yazılmış değil- zor bir konuda müthiş bir kitap yazdım. Okuyucularımın kafasında daha iyi yer etmesi, anlaşılabilirliği ve uygulanabilirliği açısından da metaforik anlatım tarz seçtiğim için oldukça güzel geri dönüşümler aldım hatta hala almaya devam etmekteyim.
Mutlaka herkesin okuması gereken kitap/ müzik/film sizce hangisi?
İlk kitap olarak benim ancak 2010 Mayıs’ında elime ciddi anlamda alıp okumaya başladığım ve hakikaten çok etkilendiğim ve herkesinde muhakkak en çok etkileneceği kitap olarak gördüğüm Kur’an-ı Kerim, ikincisi Franz Kafka ‘Dönüşüm’ üçüncü sırada Fyodor Dostoyevski ‘Suç ve Ceza’… Müzik türü olarak Türkü dinliyorum ve deyişlerden derlen türküleri dinleyin derim ısrarla… Film olarak şu an için üzerinde çalışılan animasyon türünde bir film var çok yakın bir zaman zarfında olmasa da önümüzdeki iki yıl içerisinde çıkacak bir film var onu izleyin derim mutlaka. Filmin ismini röportajı okuyanlar tahmin edeceklerini umuyorum çok rahalıkla.
Sağlık haberciliği üzerine düşüncelerinizi öğrenebilir miyim? Sağlık haberlerinde nelere dikkat ediyorsunuz?
İlk olarak olanlar üzerinden giderek haber yapılıyor, sizlerde yapıyorsunuz bence bununda ötesine geçerek bir bölüm açıp burada olacak yani ileride gerçekleşen muhtemel icatları, hayat kurtaran şeyleri yüreklendirerek bugünden bir gün daha nasıl bunlar öne çekebilirimin gayretinde olarak haber yapmalısınız. Düşünsenize şu anda kanser olup çare bekleyen veya AIDS olup günden güne sevdiklerinin gözü önünde eriyen insanlar varken ülkemizde bunun için çalışan doktorları ve sağlık kuruluşlarını elini çabuk tutup buluşlarını öne çekecek projeler sunmalı, bu yönde yayınlar yapmalısınız bence.

Türkiye’deki çalıştığınız alandaki çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Daha önce de dediğim gibi başkaları ne yapıyordan çok ben ne yapabilirimle ilgileniyorum ve bir yazar olarak bu sene içerisinde dünyaya açılmak üzere harekete geçiyorum. Bu amaçla da gerek ülkemiz dışındaki fuarlara şirketim adına katılacağım gerek de uluslararası yayınevleri ile görüşerek kitaplarımın tüm dünya da satılmasını sağlayacağım.
Kendinizi bulunduğunuz alanın neresinde görüyorsunuz? Bütün istediklerini gerçekleştirmiş, hayatından memnun bir yazar mısınız?
Kashna Felsefesi der ki – bu felsefenin kurucusuyum aynı zamanda – aldığın oksijenin hakkını ver. Yaptığın işi de en iyi yap ya da hiç yapma. Alanımızda Türkiye’de en iyisiyiz ve en az yayınla en fazla kitap satan yayıneviyiz bu nedenle. Kesinlikle evet. Ama yine kesinlikle daha yapacak, gerçekleştirecek çok şeyimiz var 15 Mart 2030 Saat 10:27’de savaşları durdurarak tüm dünyada ‘ Sonsuz Dünya Barışı’nı tesis etmek mesela
Hâlâ planlayıp gerçekleştiremediğiniz projeniz var mı?
Hatırlarsınız, ilkokulda fen dersinde bir deney yaptırırlardı bizlere; el büyüklüğünde iki pamuk parçası arasına fasulye koyardık da oradan hep fasulyeler yeşerip çıkardı zamanı geldiğinde. Bizlerde hiç şaşırmazdık ‘Aaa oradan fasulye çıktı.’ diye, sadece sevinirdik ektiğimiz karşılığını aldık diye. İşte hayatınızı hedefiniz doğrultusunda planlarsanız ne işleriniz şaşar ne projeleriniz aksar tıpkı benim planlarımın hiç gerçekleştirememeyi bırak aksamadığı gibi.

ÇEKİLİŞ BAŞLIYOR!

Çekilişe katılmak için yapmanız gerekenler:

Blogu izlemeye almak ( yan tarafta siteye katıl yazan yere tık)

Facebook sayfamı beğenmek (kullanmayanlar için zorunlu değil)

– Bu yazının altına yorum yazmak

Adsız yorumlar dikkate alınmayacak. Adınızı ve mail adresinizi yazarsanız memnun olurum.
4 Mart Pazar günü saat 23:00’a kadar yorum bırakabilirsiniz. Çekiliş sonucu 5 Mart Pazartesi sabahı buradan duyurulacaktır.

ÇEKİLİŞİ Simge KAZANDI. ADRESİNİ İLETTİĞİNDE KİTABI GÖNDERECEĞİM

“HAYAT FELSEFENİZ DEĞİŞECEK”

Yazdığı her kitapla olay yaratan Erdal Demirkıran hayat felsefesi ile ilgili, “Lütfen başkalarını taklit ederek değil kendinizi gerçekleştirmek için yaşayın. Ancak bu şekilde ölümsüz, kalıcı ve umut bağlamaya değer işler yapabilirsiniz. Hayatta böyle başarabilirsiniz” dedi.
Çok insanın, kendisinin bir yargıya varmadan, başkalarının dayatmaları ve çıkarları doğrultusunda ortaya attıkları safsatalarla oluşan önyargı belasıyla mücadele etmek amacıyla yazdığını belirten Erdal Demirkıran, yeni kitabı ile yine birçok ilke imza attı. Kashna Kitap Ağacından yeni çıkan Erdal Demirkıran’ın “Parayı Bulduğum An Alayını..” kitabı birçok anlamda farklılıklarla dolu. Kitabın ters basılmasının yanı sıra kapakta yer alan kazıma bölümü ile de farklılığını ortaya koyuyor. “Parayı Bulduğum An Alayını..” dünyada bir ilk olduğu söylenen 3B yöntemiyle basılmış. Yani; bağırma, yüksek ses gibi yerlerde kalın yazı; kısık seslerde, fısıltılarda ise gri yazı; seyrek ve sık harflerle ise hızlı ya da yavaş konuşulduğunu anlatması amaçlanmış. Kitap bir roman gibi gözükse de bir düşünce kitabı. Felsefi açıdan insanlara ön yargıyla yaklaşmanın sonuçlarını farklı bir şekilde gözler önüne sererken, paranın gücünü de çok net bir şekilde okuyucuya gösteriyor.
Erdal Demirkıran, “Parayı Bulduğum An Alayını..” kitabı hakkında Sağlık Dergisi’ne bilgi verdi.
Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Memnuniyetle, Erdal Demirkıran: 15 Mart 2030 Saat 10:27 itibariyle ‘ Sonsuz Dünya Barışı’nı sağlayan adamın adıdır.
Kitabınızı yazmanızdaki etken nedir?
Yazdığım ve bundan sonra da kısmet olursa yazmaya devam edeceğim tüm kitaplarımda; bir insanın, kendisinin bir yargıya varmadan, başkalarının dayatmaları ve çıkarları doğrultusunda ortaya attıkları safsatalarla oluşan önyargı belasıyla mücadele etmek amacıyla yazdım, yazıyorum, yazacağım da…
Devam kitabı yazmayı düşünüyor musunuz?
Devam kitabı yazmayı düşünmüyorum. Zira yazdığım tüm eserlerde konuyu başlayıp derinlemesine ele aldıktan sonra sonlandırmayı daha uygun buluyorum. Bu kaideyi sadece son kitabımdan önceki kitabım olan “Azrail’in Secde Ettiği Adam” kitabında bozdum. Çünkü bu eserim toplamda 1.200 sayfalık bir kitap olmuştu. Bu kadar kalın bir kitabı herkesin okumayacağını düşünerek bu eşsiz çalışmanın faydasının daha fazla olması adına iki hatta üç cilt halinde yayınlamayı uygun buldum. Çok yakın bir tarihte de ikinci cildini çıkarıyorum zaten.
Okurlarınıza iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?
Beş milyar yıllık dünyanın 100 yıllık bir zaman dilimde bir seferliğine verilen hayatınızı lütfen başkalarını taklit ederek değil kendinizi gerçekleştirmek için yaşayın. Ancak bu şekilde ölümsüz, kalıcı ve umut bağlamaya değer işler yapmak için kullanabilir ve bunu böyle başarabilirsiniz.
Kitabınızla ilgili nasıl tepkiler aldınız?
Bugüne kadar sadece ülkemizde değil bilebildiğim kadarıyla tüm dünyada yazılmamış -ki hala yazılmış değil- zor bir konuda müthiş bir kitap yazdım. Okuyucularımın kafasında daha iyi yer etmesi, anlaşılabilirliği ve uygulanabilirliği açısından da metaforik anlatım tarz seçtiğim için oldukça güzel geri dönüşümler aldım hatta hala almaya devam etmekteyim.
Mutlaka herkesin okuması gereken kitap/ müzik/film sizce hangisi?
İlk kitap olarak benim ancak 2010 Mayıs’ında elime ciddi anlamda alıp okumaya başladığım ve hakikaten çok etkilendiğim ve herkesinde muhakkak en çok etkileneceği kitap olarak gördüğüm Kur’an-ı Kerim, ikincisi Franz Kafka ‘Dönüşüm’ üçüncü sırada Fyodor Dostoyevski ‘Suç ve Ceza’… Müzik türü olarak Türkü dinliyorum ve deyişlerden derlen türküleri dinleyin derim ısrarla… Film olarak şu an için üzerinde çalışılan animasyon türünde bir film var çok yakın bir zaman zarfında olmasa da önümüzdeki iki yıl içerisinde çıkacak bir film var onu izleyin derim mutlaka. Filmin ismini röportajı okuyanlar tahmin edeceklerini umuyorum çok rahalıkla.
Sağlık haberciliği üzerine düşüncelerinizi öğrenebilir miyim? Sağlık haberlerinde nelere dikkat ediyorsunuz?
İlk olarak olanlar üzerinden giderek haber yapılıyor, sizlerde yapıyorsunuz bence bununda ötesine geçerek bir bölüm açıp burada olacak yani ileride gerçekleşen muhtemel icatları, hayat kurtaran şeyleri yüreklendirerek bugünden bir gün daha nasıl bunlar öne çekebilirimin gayretinde olarak haber yapmalısınız. Düşünsenize şu anda kanser olup çare bekleyen veya AIDS olup günden güne sevdiklerinin gözü önünde eriyen insanlar varken ülkemizde bunun için çalışan doktorları ve sağlık kuruluşlarını elini çabuk tutup buluşlarını öne çekecek projeler sunmalı, bu yönde yayınlar yapmalısınız bence.

Türkiye’deki çalıştığınız alandaki çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Daha önce de dediğim gibi başkaları ne yapıyordan çok ben ne yapabilirimle ilgileniyorum ve bir yazar olarak bu sene içerisinde dünyaya açılmak üzere harekete geçiyorum. Bu amaçla da gerek ülkemiz dışındaki fuarlara şirketim adına katılacağım gerek de uluslararası yayınevleri ile görüşerek kitaplarımın tüm dünya da satılmasını sağlayacağım.
Kendinizi bulunduğunuz alanın neresinde görüyorsunuz? Bütün istediklerini gerçekleştirmiş, hayatından memnun bir yazar mısınız?
Kashna Felsefesi der ki – bu felsefenin kurucusuyum aynı zamanda – aldığın oksijenin hakkını ver. Yaptığın işi de en iyi yap ya da hiç yapma. Alanımızda Türkiye’de en iyisiyiz ve en az yayınla en fazla kitap satan yayıneviyiz bu nedenle. Kesinlikle evet. Ama yine kesinlikle daha yapacak, gerçekleştirecek çok şeyimiz var 15 Mart 2030 Saat 10:27’de savaşları durdurarak tüm dünyada ‘ Sonsuz Dünya Barışı’nı tesis etmek mesela
Hâlâ planlayıp gerçekleştiremediğiniz projeniz var mı?
Hatırlarsınız, ilkokulda fen dersinde bir deney yaptırırlardı bizlere; el büyüklüğünde iki pamuk parçası arasına fasulye koyardık da oradan hep fasulyeler yeşerip çıkardı zamanı geldiğinde. Bizlerde hiç şaşırmazdık ‘Aaa oradan fasulye çıktı.’ diye, sadece sevinirdik ektiğimiz karşılığını aldık diye. İşte hayatınızı hedefiniz doğrultusunda planlarsanız ne işleriniz şaşar ne projeleriniz aksar tıpkı benim planlarımın hiç gerçekleştirememeyi bırak aksamadığı gibi.

ÇEKİLİŞ BAŞLIYOR!

Çekilişe katılmak için yapmanız gerekenler:

Blogu izlemeye almak ( yan tarafta siteye katıl yazan yere tık)

Facebook sayfamı beğenmek (kullanmayanlar için zorunlu değil)

– Bu yazının altına yorum yazmak

Adsız yorumlar dikkate alınmayacak. Adınızı ve mail adresinizi yazarsanız memnun olurum.
4 Mart Pazar günü saat 23:00’a kadar yorum bırakabilirsiniz. Çekiliş sonucu 5 Mart Pazartesi sabahı buradan duyurulacaktır.

ÇEKİLİŞİ Simge KAZANDI. ADRESİNİ İLETTİĞİNDE KİTABI GÖNDERECEĞİM