“DÜNYA’NIN EN BÜYÜK YATAK SAYISINA SAHİP HASTANE KAMPÜSLERİ OLUŞUYOR”

Şehir hastaneleri ile sağlık sektörünün yüzünün değiştireceğini, dengeleri yeniden oluşturacak bir yapının oluştuğunu belirten Dr. Hasan Kuş, “Şehir hastanelerinde ölçeğin büyüklüğü de çarpıcı. Listede en yukarıda yer alan Ankara’daki Etlik ve Bilkent hastanelerinin her biri 3 bin 500’ün üzerinde yatak sayısına sahip. Bu şu demek; dünyanın en büyük yatak sayısına sahip hastane kampüsleri oluşuyor” dedi. 

Uluslararası hastane yöneticileri, hukuk danışmanları, iletişim uzmanları ve hekimler 2. Annual Turkey Hospital Expansion Summit’te bir araya geldi. Hastane kampüsleri nasıl yönetilecek, nasıl bir yönetim modeli oluşturulacak? Hastane yönetiminde dijitalin etkisi, medya yönetiminin etkisi gibi konu başlıkları ele alındı. 

Son 10 yılda Türkiye’de sağlık hizmetleri açısından oldukça hareketli geçti. Esas olarak var olan hastane yataklarının yenilenmesi, bir miktar da yeni yatak yaratılmasını hedefleyen Şehir Hastaneleri ise adım adım hayata geçiyor. Hastane bina stoğunun yenilenmesinin dışında, tıbbi cihaz, ekipman ve diğer ürünlerle hizmetler açısından sektörün müthiş bir hareketlilik yaşayacağı net olarak görülüyor.  

Açılış konuşmalarını toplantının başkanlığını yapan Dr. Hasan Kuş ve Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Şuayip Birinci gerçekleştirdi.  

Dr. Hasan Kuş, konuşmasında son 10-12 yılda sağlıkta çok yol kat edildiğini ve özel hastane sayısının da 40’ı uluslararası akreditasyonu olmak üzere 550’ye ulaştığını kaydetti ve Akreditasyon Enstitüsü’nün de kurulduğunu ekledi. Türkiye’de “Şehir hastaneleri ile artık her şey değişecek” diye konuşan Dr. Hasan Kuş, şunları dile getirdi: “Şehir hastaneleri ile başka bir önemli kavşağa geliyoruz. Türkiye’de ve bölgede sağlık hizmet sunumu önümüzdeki 30-40 yılı için bu projelerle değişecek. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Dolayısıyla çok önemli boyutu var. Yaklaşık 10 milyar dolarlık bir ekonomik büyüklükten bahsetmiyoruz sadece, daha fazlasını konuşuyoruz. 35 projenin 19’unun ihalesi yapılmış durumda. Yatak sayısı açısından ise 45 bin yatağın 30 binine denk geliyor bu durum. Yani yatak sayısı açısından üçte ikisinin ihalesi yapılmış durumda.

“Bir Stadyum Dolusu İnsan Sabah Gelecek, Akşam Çıkacak”
3 bin 500 yataklı bir hastanede yatak doluluğunu ortalama yüzde 80 ve ortalama yatış süresini 4,2 gün olarak alırsak; her gün 700 civarında yeni yatış olacak, en az 2 bin 800 yatan hasta, bir o kadar da refakatçi olacak. Yedi bin çalışanı da hesaba katınca büyük bir kasaba nüfusu gece gündüz yaşayacak. Bu hastanelerde 50 bin civarında poliklinik yapılacak her gün. Yani bir stadyum dolusu insan sabah gelecek, akşam çıkacak. Bütün bu sistemin akışı nasıl sağlanacak? Kampüslerde birçok hastane bir arada tasarlanmış. Hizmet sunumu açısından nasıl bir yönetim modeli olacak? Hastaneler arasındaki işbirliği ve uyumun nasıl hayata geçirileceği önemli bir başlık iken, bir başka önemli iş var karşımızda. Sağlık hizmeti kamu tarafından sağlanırken, diğer taraftan çok ciddi yatırım yapmış kar amaçlı bir yapı var. Tüm paydaşların odağında hasta olacak ama bu iş birliği nasıl sağlanacak? “

“Dünya’nın En Büyük Yatak Sayısına Sahip Hastane Kampüsleri Oluşuyor”
“Sağlık sektörünün yüzünü değiştirecek, dengeleri yeniden oluşturacak bir yapı oluşuyor” diyen Kuş, “Şehir hastanelerinde ölçeğin büyüklüğü de çarpıcı. Listede en yukarıda yer alan Ankara’daki Etlik ve Bilkent hastanelerinin her biri 3 bin 500’ün üzerinde yatak sayısına sahip. Bu şu demek; Dünya’nın en büyük yatak sayısına sahip hastane kampüsleri oluşuyor” şeklinde konuştu. 


Türkiye 2023’de 20 Milyar Dolar Sağlık Turizmi Geliri Hedefledi
Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Şuayip Birinci konuşmasında şunları söyledi: “ Özel sağlık sektörünü kamuya destek olan en önemli paydaş olarak görmeye devam edeceğiz. Bu tarz yatırım modeliyle ülkenin gelecekte fırsatları sağlayacak sonuçlar üretmesini bekliyoruz. Sağlık çok paydaşlı ve  yönetimi zor bir sektör, burada PPP yapabiliyor olmak çok büyük bir başarı biz ilk basamaklarını zor da olsa başardık diyebiliriz. Gelecekte PPP Türkiye Modeli kavramının oluşacağını ve bunun ülkemize değer katacağını düşünüyorum. Bu ülkede hangi kaynaklarla neler yapıldığını bildiğimiz için büyük yatırımların ancak bu şekilde yapılabileceğini düşünüyorum. Türkiye 2023’de 20 milyar dolar sağlık turizmi geliri hedeflediği. Bu süreçte özel sektörün gelişiminin yanı sıra şehir hastaneleri de önem kazandı.” 

“İstanbul’a 2. Şehir Hastanesi Geliyor”
İstanbul’da Sancaktepe’ye içinde havalimanı bulunan 2. şehir hastanesinin planlandığını kaydeden Birinci, son 2002 den bu güne hekime başvuru sayısının 3 kattan fazla arttığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: Bu süreçte özel sağlık sektörünün büyük katkısı oldu, nitekim sağlık hizmetinin yüzde 30’unu özel sektör gerçekleştiriyor. Bu gün sağlık hizmeti artık boyut değiştirdi. Dün hekime, sağlık tesisine kısacası sağlığa erişim temel sorundu ve dünyadaki en yüksek seviyelere erişti. Bu gün ise tedaviye erişim dolayısıyla klinik kalite en önemli hedef haline geldi. Artık hem tedaviyi hem de hasta memnuniyetini bütün unsurlarıyla ölçmek ve iyileştirmek temel hedef haline geldi. Burada hastayı sürece ortak etmek en önemli politika haline geldi. Bu kapsamda e-Nabız “Kişisel Sağlık Sistemi” projesini başlattık ve vatandaş sağlığıyla ilgili tüm ayrıntılara erişebilme imkanına erişti. Projenin ikinci faydaları ise saymakla bitmeyecek kadar fazla sağlıkta kapasite planlama süreçleri yönetme ve hatta memnuniyeti online değerlendirme seviyesine eriştik.  Örneğin kamu hastanelerinde hasta yoğunluğunun en yüksek olduğu saatler sabah saat 9-10 arası ve toplam günlük hasta sayısının %18 ine cevap veriyoruz halbuki özel sektörde aynı saatte başvuru toplam hastanın % 12’sine denk geliyor. Bu bizim randevu planlamasında daha etkin politika üretmemiz gerektiğini gösteriyor. Çünkü başvuru yoğunluğu ve bekleme süreleri memnuniyeti önemli düzeyde etkiliyor. Şu anda memnuniyetin en yüksek olduğu saat dilimi 8-9 arası, çünkü bekleme süresinin en düşük olduğu zaman dilimi. Özel hastane memnuniyeti, kamu hastanesi memnuniyetinden daha düşük. Bu daha kötü hizmet verildiği anlamına gelmiyor para ödeyince memnuniyet azalıyor. Büyük çaplı şehir hastanelerini düşündüğümüzde süreci yönetmek için e-Nabız’dan gelen anonim verilere daha çok ihtiyacımız var ve bu veriler Şehir hastanelerinin işletim senaryolarında işimizi çok kolaylaştıracak. Basit bir örnek verecek olursak günde 40-50 bin arasında ayaktan hastanın geleceği büyük ölçekli şehir hastanelerimizde sonradan engelli olanlarla beraber yüzde 11-12 engelli vatandaşımızın başvuracağını ve onlara erişim engeli yaşatmamak için çok iyi planlama yapmak gerektiğini biliyoruz ve çalışmalarımızı bu yönde yürütüyoruz.  Bütün bu yoğunluğu hasta yakınları ile birlikte düşündüğümüzde bu hastanelerin farklı ihtiyaçları önem kazanıyor.”