29. Ulusal Oftalmoloji Kursu 10-12 Nisan tarihleri arasında Ankara Sheraton Kongre Merkezinde yapıldı. Türk Oftalmoloji Derneği (TOD) tarafından gerçekleştirilen toplantının bu yıl ki konusu ‘Katarakt’ olarak belirlendi. Her yıl Nisan ayında gerçekleştirilen toplantının bu yıl ki başkanlığını yürüten TOD Ankara Şube Başkanı Op. Dr. Firdevs Örnek, her yıl farklı bir konu işlendiğini ve son gelişmelerin ele alınarak detaylı şekilde anlatıldığını kaydetti. Bin üç yüz göz hekimi ve asistanının katılımı ile gerçekleşen toplantı hakkında Op. Dr. Örnek, Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e şöyle konuştu: “Toplantıda gözün anne karnında oluşumundan başlayarak her türlü aşaması değerlendirildi. Ameliyat ve sonrasında hastaların kısa sürede aktif yaşamlarına dönebilmesi için gelişen bütün teknikler burada en ince ayrıntısına kadar anlatıldı. Gülhane Askeri Tıp Akademisi ameliyathanesinden uydu ile canlı cerrahi gerçekleştirildi. Komplike vakaları içeren, canlı yayında bu tip vakalara nasıl yaklaşılması gerektiği, problemli gözler üzerinde yapılması gerekenler diğer meslektaşlarımıza aktarıldı.”
Katarakt ameliyatı sonrası hastaların görme rehabilitasyonu önceleri kalın camlı gözlükler kullanılarak sağlanırken, katlanamayan göz içi lensi yerleştirilen hastalarda ameliyat için açılan kesinin çok daha büyük olduğuna dikkat çeken Ankara Hastanesi 2. Göz Kliniği Şefi Op. Dr. Örnek, gelişen teknoloji sayesinde küçük kesilerden göz merceğini alıp yerine yapay göz merceği yerleştirmek suretiyle kataraktın neden olduğu görme azalmasının tamamen ortadan kaldırılabildiğini belirtti. Operasyon sonrasında hastanın kısa sürede aktif yaşamına döndüğünü ifade eden Op. Dr. Örnek, klinik açıdan bu durumun büyük bir getirisi olduğunu ve kataraktta teknoloji ile paralel olarak hızlı bir gelişme sağlandığını vurguladı.
“Katarakta Bağlı Yaklaşık 170 Bin Kör Var”
Op. Dr. Örnek, “Dünyada 30-45 milyon insanın görme özürlü olduğu ve bunların yaklaşık olarak 17 milyonunun (yüzde 45) katarakta bağlı olduğu tahmin edilmektedir. WHO tüm Afrika’nın popülasyonunun % 1.2’ sinin görme özürlü olduğunu ve bunun da % 36’sının katarakta bağlı olduğunu ön görmektedir. Nüfusumuzu yaklaşık olarak 70 milyon olarak kabul edip bu rakamları Türkiye’ye uyarladığımızda ülkemizde tahminen 420 bin görme özürlü olduğunu ve bunun da 170 bininin katarakta bağlı olduğunu söyleyebiliriz. Bu oran görme keskinliği 20/400’ün altında olan hastalarda yüzde 75’e kadar çıkabilmektedir. Artan yaş birlikte katarakt prevalansı artmaktadır. Prevalans 40 yaşından sonra her dekatta (10 yıl) 2 katına çıkarak artar. Belirgin katarakt prevalansı 65 yaş civarında yüzde 5 iken, 75 yaş üzerinde yüzde 50 civarına yükselmektedir.” dedi.
“Modern Cerrahiye Rağmen 100 İla 200 Bininde Geri Dönüşümsüz Körlük”
Kataraktın tüm dünyada 15milyon insandan fazlasında görme özürlülüğüne neden olduğun düşünüldüğünü ve bu rakamın 2020 yılında 40 milyonu geçeceğinin tahmin edildiğini ifade eden Op. Dr. Örnek, “Tüm dünyada her yıl en az 5-10 milyon yeni görme özürlülüğüne neden olan katarakt oluşmaktadır ve modern cerrahiye rağmen bunların da 100 ila 200 bininde geri dönüşümsüz körlük oluşmaktadır. Katarakt oluşumu için; demografiközellikler, ultraviole, diyet, hastalıklar ,ilaçlar ve bilinmeyen nedenler gibi çok farklı faktörler rol oynar. Kataraktın tedavisi cerrahidir, ameliyat sonuçları yüz güldürücü oluyor. ” dedi.
Lazer Sonrası Katarakt Uygulanır mı?
Lazer yapılan kişiye katarakt ameliyatının yapılmasında dikkat edilmesi gerekenin, göz içi lensi dioptrisini hesaplamak olduğunu ifade eden Op. Dr. Örnek, “Bu hasta grubunda laser öncesi keratometri değerlerine ulaşılamıyor. Dioptri gücü özel geliştirilmiş göz içi merceği hesaplama formülleri kullanılarak yapılıyor. Laser uygulanmış kornealarda gözün yüzeyinde düzleşme gelişiyor. Normalde kullanılan formüller yanlış değerler veriyor.” şeklinde açıkladı.