ÇÖZÜM BENDE SAKLI!

Çözüm Odaklı Terapi Yönteminin psikoterapilere yeni bir soluk getirdiğini düşünene Klinik Psikolog Olcay Güner, “Çözümün her bireyin kendi içinde saklı olduğu ve psikoterapistlerin “bilirkişi” olmaktan çok bu çözümü bulmaları için danışanlarına yardım etmeleri gerektiği” diyor.

Geleneksel psikoterapi yöntemleri uzun yıllar ‘sorun’a odaklanarak sorun çözmeye çalışırken; ‘Çözüm Odaklı Terapi’ yöntemi ile çalışan terapistler hedefledikleri sonucu daha kısa sürede alıyor, terapileri olumlu bir havada geçiyor, danışanları terapiyi keyifle sürdürüyor. Üstelik bu yöntemi öğrenmek ve uygulamak da kolay oluyor. Şikayet edileceklerini düşünerek geldikleri terapistin olumlu havası, güçlü yönlerine vurgu yapan tarzı, kendilerini ‘başroldeki uzman’ olarak hissetmeleri onları terapi sürecinin merkezine çekiveriyor.

Bu yöntem çocuk ve gençlerle çalışan ve çözüm odaklı terapiyi merak eden, uygulayan uzmanlara faydalı olacak.

Klinik Psikolog Olcay Güner, Efil Yayınevinden çıkan “Çözüm Bende Saklı!” kitabı hakkında Sağlık Dergisi’ne bilgi verdi.

Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Lisans Eğitimimi İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde yaptım , ardından Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Psikoloji Bölümü -Yüksek Lisans Derecesi ile ‘Klinik Psikolog’ ünvanı aldım. Kariyerimin ilk yıllarından itibaren klinik çalışmalar yaptım. 1990 yılından beri Davranış Bilimleri Enstitüsü’nde 21 yıl ‘Klinik Psikolog’ ve yönetici olarak görev aldım.

2011 yılından itibaren ise kendi kurduğum Arkabahçe Psikolojik Gelişim, Eğitim ve Danışmanlık Merkezinde Klinik Psikolog ve yönetici olarak çalışmaktayım. Danışanlarıma, psikoloji alanında çalışanlara, ailelere ve eğitimcilere yönelik danışmanlık, eğitim ve süpervizyon çalışmaları yapmaktayım. Ayrıca 2007-2011 eğitim öğretim dönemleri arasında Marmara Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü’nde yarı zamanlı öğretim üyesi olarak çalıştım. Şu anda aynı üniversitede doktora çalışmalarımı sürdürmekteyim.

Psikoterapi çalışmalarımda ağırlıklı olarak Dışavurumcu Sanat Terapisi, Çözüm Odaklı Terapi, EMDR Terapisi, Aile Terapisi, Öyküsel Terapi, Oyun Terapisi Tekniklerini kullanıyorum. Ağırlıklı olarak çalıştığım danışmanlık konuları ise, psikolojik travma, okul ve öğrenme sorunları, çocukluk dönemi sorunları, boşanma danışmanlığı, evlat edinme danışmanlığı ve aile içi iletişim sorunlarıdır.
 

Kitabınızı yazmanızdaki etken nedir?
Geleneksel psikoterapi yöntemleri uzun yıllar soruna odaklanarak, sorun çözmeye çalışırken, yaratıcı bir yaklaşımla “Çözüm”e odaklanan Steve de Shazer ve ekibi psikoterapi dünyasına yeni bir soluk getirmiştir. Çözüm Odaklı Terapiyi kullanan pek çok post-modern terapist, bu yöntemi kolay, çabuk öğrenilebilen ve hızla çözüme götüren bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır.

Çözüm Odaklı Terapinin özünde şunlar yatar:

• Her bireyin çözüm yolu farklıdır.

• Terapi hedefini yalnızca danışan belirleyebilir.

• Terapide danışanın eksikliklerinden çok kaynakları aranır.

• Geçmişle problem arasında bağlantı yoktur. Geçmişe değil geleceğe odaklanılır.

• İyi sonuç veren hiçbir şey değiştirilmez.

• Yapılanlar işe yaramıyor ise tekrar denenmez. Yeni bir yol aranır.

• Terapiler olumlu bir havada geçer.

• Her seansta ilerlemelerin altı çizilir.

• Her seansın hedefi bir sonraki adımdır.

• Değişim küçük bir hareketle başlar ve çığ gibi büyür.

Bu kitap Çözüm Odaklı Kısa Süreli Terapi yöntemini tanımasını ve yaygın olarak kullanabilir hale gelmesini amaçlamaktadır.

Devam kitabı yazmayı düşünüyor musunuz?
Evet, okul sistemlerinde kullanılabilecek çözüm odaklı terapi yaklaşımı konusunda da bir kitap yazabilirim.

Kitapta vermek istediğiniz mesaj nedir?
özümün her bireyin kendi içinde saklı olduğu ve psikoterapistlerin “bilirkişi” olmaktan çok bu çözümü bulmaları için danışanlarına yardım etmeleri gerektiği.
Okurlarınıza iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?
Hızlı, kolay öğrenilebilir, pozitif olan bu metodu pek çok psikoterapistin rahatlıkla ve severek kullanacağına inanıyorum.
Kitabınızla ilgili nasıl tepkiler aldınız?
Okuyan psikoterapistler kitabın kolay anlaşılabildiğini, açık, şeffaf bir anlatımı olduğunu ve uygulamaya dönük örneklerinden çok faydalandıklarını söylüyorlar.
Sağlık haberciliği üzerine düşüncelerinizi öğrenebilir miyim? Sağlık haberlerinde nelere dikkat ediyorsunuz?
Öncelikle bilimselliği kanıtlanmış konularda kolay anlaşılabilir, halkı bilinçlendirmeye yönelik haberlerin çok değerli olduğuna inanıyorum. Ama okuduğum sağlık haberlerinin önemli bir kısmı bilimsel platformlarda henüz yeterince yer almamış, başarısı kanıtlanmamış bir takım yöntemlerin halka kesin bilgiler şeklinde sunulması şeklinde oluyor ki bu etik olmayan bir iletişim biçimi.

Türkiye’deki çalıştığınız alandaki çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bilimsel, etik çalışmalar olduğu kadar, geçerliliği kanıtlanmamış deneysel çalışmaların da halka kesin çözümler olarak sunulduğunu görüyorum.
Kendinizi bulunduğunuz alanın neresinde görüyorsunuz? Bütün istediklerini gerçekleştirmiş, hayatından memnun bir yazar mısınız?
Bilimsel çalışmaları elimden geldiğince takip etmeye çalışıyorum. Akademik çalışmalar yapıyorum. Ama hala öğreniyorum ve kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Bizim alanımızda “ben oldum” demek imkansız bir şey.

Hâlâ planlayıp gerçekleştiremediğiniz projeniz var mı?
Dışavurumcu Sanat Terapisi alanında bir kitap yazma projem var. Ayrıca terapötik çocuk hikayeleri de yazmayı planlıyorum.

ÇEKİLİŞ BAŞLIYOR!

Çekilişe katılmak için yapmanız gerekenler:
Blogu izlemeye almak ( yan tarafta siteye katıl yazan yere tık)
Facebook sayfamı beğenmek (kullanmayanlar için zorunlu değil)
– Bu yazının altına yorum yazmak
Adsız yorumlar dikkate alınmayacak. Adınızı ve mail adresinizi yazarsanız memnun olurum.

31 Mayıs Perşembe günü saat 23:00’a kadar yorum bırakabilirsiniz. Çekiliş sonucu 1 Haziran Cuma sabahı buradan duyurulacaktır.

Ayten GS kazandı.