BİLİMİN ÖNÜNÜ AÇMAK İÇİN BİYOLOGLARA KULAK VERİN

Dünyada önde gelen meslek gruplarından olan biyologlar, ülkemizde özlük hakları açısından yaşadıkları mağduriyetleri Sağlık Dergisi’ne ileterek çözüm önerisinde bulundular. Türkiye Biyologlar Derneği Üyesi Yalçın Dedeoğlu, “Özellikle gelişmiş ülkelerde bilimsel problemleri çözenlerin başında biyologlar geliyor. Türkiye’de ise biyologlara önem verilmiyor” dedi.
Bütün canlı varlıkları, birbirleri ve çevreleri ile olan etkileşimlerini, bilimsel yöntemlerle inceleyen Biyolog, bu yöntemler sonucunda elde ettiği verileri eğitim, tarım, orman, sağlık, çevre, gıda, endüstri, biyoteknoloji gibi alanlarda uygulayan ve uygulatan, bu sonuçları rapor haline getirerek imzalama yetkisine sahiptir. Türkiye’de Fen Fakültelerinde Biyoloji Bölümlerinde halen, ortalama 25 bin öğrenci okuyor ve her yıl ortalama 6 bin öğrenci Biyoloji bölümlerinden mezun oluyor. Şuan ülke genelinde 100 bin biyolog bulunuyor.
“Biyologsuz Olmaz” sloganıyla ülkemizde bilimin gelişmesi için yeni adımların atılması gerektiğini belirten Biyologlar Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Biyologlar Derneği Üyesi ve Tıbbi Atık Uzmanı, Çevre Görevlisi Yalçın Dedeoğlu, yaşadıkları sorunlar hakkında şunları söyledi: “Kamuda meslek unvanımızı 1933 yılında almış bir meslek grubu olarak, dünyada gelişmiş tüm ülkelerde ve Avrupa Birliği ülkelerinde Çevre, Tarım ve Sağlık sektörleri başta olmak üzere profesyonel meslekler içinde önem sırasına göre en ön sıralarda yer alan Biyologlar, ülkemizde işsiz ve gizli işsiz durumuna düşmüşlerdir. Biyoteknoloji, Biyomühendislik, Biyogenetik, Biyogüvenlik, Biyorafineri, Biyogaz v.b. terimlerinin üzerine inşa edilen hiçbir yasa ve yönetmelikte meslek unvanımız hak ettiği konularda ve konumda yer almamaktadır.
Sağlıkta Dönüşümde Biyologlar Yok
Sağlıkta Dönüşüm Yasası tasarı metninde 2 yıllık meslek yüksek okulları mezunları dahil tüm sağlık çalışanları var ancak “biyolog” yok. Hastanelerde Genetik Tanı Merkezlerinde çalışacak personel içinde ve özel Hastanelerde asgarî bulundurulacak Sağlık Personeli içinde “biyolog” yok.
Biyogüvenlik Yasasında Bile “Biyolog” Yok
o İş Güvenliği Yönetmeliğinde, Biyogüvenlik yasasında, Veterinerlik Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem kanununda biyolog yer almıyor. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı gibi mesleği doğrudan ilgilendiren hiçbir bakanlıkta ayrıca “biyolog” yetiştiren fakültelerin biyoloji bölümlerinde kendi kadro unvanıyla istihdam edilemiyor.
Sorun Var- Çözüm Üretecek İnsan Gücü Var- Kadro Yok
Günümüzde ekolojik sorunların giderek arttığı dünyamızda, Türkiye sınırları dışındaki özellikle gelişmiş ülkelerde bu problemlerle boğuşan mesleklerin başında “Biyolog” geldiği halde Türkiye’de biyologlara önem verilmiyor. Ülkemizin stratejik konumu, korumamız ve sahiplenmemiz gereken biyolojik zenginliklerimiz, su sorunu, çevre kirliliği ve küresel ısınmanın beraberinde getirdiği ekolojik sorunların giderek artması, ulusal çıkarlarımızın korunması açısından biyolojinin kapsamı ve giderek artan önemi neden görmezlikten geliniyor.
 Biyologlar Avrupa Birliği Ülkelerinden En Üst Sırada Yer Alırken Ülkemizde Tanınmıyor
Neden Biyologların hastanelerde ve benzeri sağlık kurumlarında istihdamları izne bağlanmıştır. Başka hangi meslek grubunun bağlı bulunduğu hizmet sınıfıyla ilgili kurum ve kuruluşlarda çalışması yönetmelikle yasaklanmıştır. Avrupa Birliği ülkelerinden Çevre, Tarım ve Sağlık sektörleri başta olmak üzere profesyonel meslek grupları içinde en üst sırada yer alan biyologlar, neden ülkemizde işsizliğin başını çekmektedirler.

Fen Fakültesinden mezun olan fizikçi ve kimyager meslekleri gibi biyologlarında yaptığı işe imza atabilmesi, dolayısıyla Fen Fakültesi mezunları gibi biyologlarında imza yetkisinin olması gerekiyor. Biyologların mesleki tanımı, yetki ve sorumlulukları bir mevzuatla hala belirlenemedi. Biyologların mesleki tanımı, yetki ve sorumlulukları için Sağlık Bakanlığı ile biyolog meslek derneklerinin birlikte çalışmasıyla 2010 yılı içerisinde oluşturulan taslak nihai sonuca ulaşamadı. Sağlık Bakanlığı’nın bir an önce ortak çalışmayla oluşturduğumuz taslağa netlik kazandırarak belirsizliği ortadan kaldırması gerekiyor.”