Hastanede 920 yatakla yılda 400 bin poliklinik hastası 30 bin acil , 15 bin in üzerinde ameliyat yapıldığını belirten Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. İbrahim Aşık, yapılan ameliyatların görüntülü ve sesli canlı olarak dış merkezlerden izlenebildiğini söyledi. Bin 500 kişilik konferans salonu, 50 bin kitaplık kütüphane ve 140 süreli yayın imkanı sunduklarını kaydeden Prof. Dr. Aşık, “Çoğu hastanede olmayan Behçet Hastalığı merkezi, ağrı merkezi, başağrısı merkezi,psikiyatri konsultasyon liyezon ve doku bankası gibi spesifik birçok polikliniğimiz bulunuyor” dedi.
Acil Servis Hastanenin Aynası
Acil serviste yılda yaklaşık 30 bin hastaya ayaktan ve yatarak hizmet verdiklerini belirten Prof. Dr. Aşık, “Acil serviz hizmetlerini rahatlatabilmek için, hastanemizin laboratuarlarında köklü değişiklikler yaptık. Acil servise özel radyolojik tetkik cihazları alındı ve gerektiğinde acil cerrahi girişimleri acil servis içinde yapılır hale getirmek üzereyiz” diye konuştu.
Yılda Ortalama 30 Hastaya Böbrek Nakli
Merkez ameliyathanede bulunan 26 ameliyathanede günde 80-110 ameliyat yapıldığını ifade eden Prof. Dr. Aşık, cerrahların ameliyat yapabilmek için sıra beklediğini ve ameliyat sayılarının arttığını kaydetti. Prof. Dr. Aşık, transplantasyon biriminde canlı vericilerden ve kadavralardan yılda ortalama 50 hastaya karaciğer ve böbrek nakli yapıldığını söyledi.
Yenilenen Hemodiyaliz Biriminde 35 Cihaz ile Yılda Bin 500 Hastaya 12 Bin Seans
Prof. Dr. Aşık, Yenilenen Hemodiyaliz biriminde 35 cihaz ile yılda bin 500 hastaya 12 bin seansın üzerinde hemodiyaliz ve CAPD biriminde de günde 60 hastaya kronik periton diyalizi uygulandığını kaydetti.
Laboratuar koordinatörlüğü liderliğinde merkez laboratuvarında değişiklikler yaptıklarını hem yönetimini hem de çalışma koşullarını yenilediklerini kaydeden Prof. Dr. Aşık, “Merkez laboratuarı, endokrin laboratuarı, hematoloji laboratuvarı yenilendi. Kemik iliği transplantasyon merkezinde yılda yaklaşık 70 hastaya nakil yapılıyor. Bu konuda hastane referans merkezi haline geldi. Avrupa’da hematoloji alanında çok önemli bir başarıya ulaştık, Avrupa kemik iliği transplantasyonunda 117. merkez olarak kabul edildik. Türkiye’deki bütün olgular buradan geçiyor” dedi.
Yenilikler Sürüyor
Polikliniklerde sıra alma olayı kalktığını ve hastanın geldiği gün içerisinde işlemlerinin yapıldığını dile getiren Prof. Dr. Aşık şunları kaydetti: “Grafi, rutin tetkikler aynı gün içerisinde yapılırken, tomografi, sintigrafi, ultrasonografi ve MR’da randevu veriliyor. 3 Tesla MR aldık, bir tane daha alınıyor. Ameliyathanedeki anestezi cihazlarını yeniliyoruz. Polikliniklerin çatısı tamamen yenilendi. Akreditasyon çalışmalarımız sürüyor. Hastane afet planı hazırlandı. Tüm yangın kapıları standartlara uygun olarak yenilendi. Ameliyathane bloğunun dış cepheleri de yaptırıldı.”
2011 Hedefleri
PACS ihalesini yaptıklarını, röntgen ve tomografi filmlerinin kalkacağını ifade eden Prof. Dr. Aşık, hekimlerin sonuçları bilgisayarlarından takip edeceğini söyledi. Prof. Dr. Aşık, Teşhisle ilgili gruplandırma (DRG) ile ilgili olarak Sağlık Bakanlığı ile Ankara Üniversitesi arasında bir protokol imzalandığını ve uygulamanın Türkiye çapında oluşması ve yayılmasını birlikte yaptıklarını kaydetti.
Prof. Dr. Aşık, borçlarda ödeme vadelerin 10 aya kadar düştüğünü, kısa sürede bunu daha da düşürmek için plan yaptıklarını belirten Prof. Dr. Aşık, “1 Şubattan sonra döner sermaye olarak hastadan katkı payı alınamayacak. Bu da yılda 25- 30 milyon gelir kaybına neden olacak. Performansın nasıl işleyeceği ile ilgili hala netlik yok. İstanbul üniversitesinin öncülüğünde YÖK’ün bir çalışması var. Ancak hala nasıl olacağı ve kaynağın nereden geleceği belli değil” dedi.
“Global bütçeye geçiliyor”
Prof. Dr. Aşık, Sağlık Bakanlığı’nın Global bütçeye geçilme kararı aldığını ancak bunun üniversite hastanelerinde nasıl bir etki yaratacağı ile ilgili hiçbir bilgimiz bulunmamaktadır” diye konuştu.
“Üniversitedeki Mimara “İyi Mimar” Diye Çizim Yaptırılıyor, Neden “İyi Hekime” Gidilmesi Engelleniyor”
Spesifik olarak iş yapan yaklaşık bin 500 öğretim üyesi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Aşık şunları kaydetti: “Malpraktis davaları varlığında kimse performans sonucunda riske girmek istemeyecek. Başka mesleklerden uzmanlara karışılmıyor ancak hekimler sürekli neden hedef alınıyor? Hukuk fakülteleri, mimarlar dışarıda da çizim yapıyor ve yaptıkları iş karşılığında tatminkar ücret alıyorlar, neden hekimler bu anlamda engelleniyor? Neden üniversitedeki mimara “iyi mimar” diye çizim yaptırılıyor da, neden “iyi hekime” gidilmesi engelleniyor? İllegal yollarla hastadan para alınıyorsa o yanlış, ancak hasta kendi gönlüyle o hekimi seçiyorsa bunda ne sakınca var? Tıpkı yurtdışında olduğu gibi hocalar çok kazandıkça çok vergi alınsın. Üniversite öğretim üyelerine ait bin 200 muayenehane var. Bu kavga neden devam ediyor. Toplam 2 bin kişi için mi?”
“Üniversiteyi Üniversite Yapan Özerkliğidir”
Marmara Üniversitesinin, Sağlık Bakanlığı ile ortak anlaşması üzerine Prof. Dr. Aşık şunları söyledi: “Üniversiteyi üniversite yapan özerkliğidir. Bu duruma yönetim olarak olumlu bakmıyoruz. Yurt dışında bu tip ortaklıklar var. Devlet hastaneleri ile üniversite hastaneleri beraber çalışıyor, ancak üniversite yönetiminin her zaman özerk olması koşuluyla. Üniversiteler yönetiminin siyasi irade altına geçmesi, o üniversiteyi bilimsel arenadan uzaklaştırır ve yalnızlaştırır”