Antalya ve çevre illerin seçkin 3. basamak hastanelerinden biri olma özelliği taşıyan Akdeniz Üniversitesi Hastanesi, organ naklinde ilk sıralarda yer alıyor. 755 yataklı günde 3 bin poliklinik yapılan 2 bin 207 personelin bin 86’sı sağlık personeli ile hizmet veriyor. Bir yılda yatan hasta sayısının 31 bin 723 olduğu hastanenin yatak doluluk oranı yüzde 85. Hastane kemik iliği naklinde üst düzey hizmet veriyor.
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Timur Sindel, onkoloji tedavisinde (Radyoterapi ve kemoterapi) en modern cihazlara sahip olduklarını belirterek, her tür cerrahi girişimin, onkolojik cerrahinin ve invazive görüntüleme yöntemlerinin tümünün yapıldığına dikkat çekti. “Size Özel Sağlık Merkezi” adı altında standart üstü özel hizmet verdiklerini belirten Prof. Dr. Sindel, havacılık tıp merkezi olarak uçuş ekibine hizmet veren bölgedeki tek merkez olduklarını dile getirdi. Prof. Dr. Sindel, JSI uluslararası standart çalışmaları bitme aşamasında olduğunu iletti. Her hastaya bir oda uygulamasına poliklinikte geçtiklerini ancak yatan hastaların bulunduğu bölümlerde odaların en fazla 6 odalı ve perde ile bölümlere ayrıldığını kaydeden Prof. Dr. Sindel, hekim açıklarının olduğunu özellikle dahili branşlarda ve yan dallarda hekim ve uzman sayısının yetersiz olmasından dolayı poliklinik randevu süresini uzun süreye yayıldığını kaydetti. Tam gün ile birlikte hekim sayısında değişme olmayacağını ifade eden Prof. Dr. Sindel, “Ulusal ve uluslararası standartlarda yoğun bakım ve diğer alanlar için enfeksiyon, surveyans ve hastane enfeksiyonu oranları rutin çalışılıyor. Enfeksiyon kontrol komitesinin alt birimleri var, verdiği öneriler doğrultusunda eğitim dahil mal ve cihaz alımlarına karar veriliyor” diye konuştu.
“2010’da Elektronik Alt Yapı Güçlendirilecek”
2009 yılı değerlendirmesinde döner sermaye gelirlerinin daralması yatırıma ve teknolojiye ayrılan payın azalmasına yol açtığını ifade eden Prof. Dr. Sindel, bu durumun modernizasyonu ve fiziki alanların artmasını güçleştirdiğini kaydetti. Buna rağmen yinede 2010 yılında elektronik alt yapının güçlendirilmesi çalışmalarına hız kazandıracaklarını dile getiren Prof. Dr. Sindel, bilgiye ulaşmak ve saklamak için elektronik modernizasyonu planladıklarını söyledi.
“Hastaneleri Dönüşü Olmayan Teknolojik Çöplüklere Çevirmeyin”
Modern bir hastane olabilmenin en önemli koşulunun teşhis ve tedavideki yenilikleri takip etmek ve bu yeniliklere uyum sağlamak olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Sindel, “Cihazların verimliliğinin arttırılabilmesi için kullanıcı eğitimlerinin mutlaka alınması gerekmektedir. Aynı zamanda bakım ve kalibrasyonlarının düzenli olarak yaptırılması ve takip edilmesi de verimliliğin ve doğruluğun arttırılması açısında son derece önemlidir. Bu tür teknolojik cihazlar ile ilgili memnuniyetin sağlanabilmesi için doğru planlama şarttır. Doğru planlama yapılmadan alınan her cihaz hastanelerimizi dönüşü olmayan teknolojik çöplüklere çevirmektedir. Bu nedenle uzman bir ekiple yapılacak olan doğru planlama ihtiyaca neyin uygun olduğunun farkında olunmasıyla ve iyi bir fizibilite çalışmasıyla mümkündür. Satış sonrası teknik servis desteğidir. Satış sonrası teknik servis hizmeti alınacak olan firmalarda bazı kriterler aranmalıdır. Teknik servis hizmeti veren firmalar Hastaneyi kesinlikle maddi ve manevi olarak zarara uğratmamalıdır” dedi.
“SGK Bölge Müdürlükleri Arasında Kesinti Kuralları İçin Bir Standart Yok”
Hastanede en sık karşılaştığınız problemlerde ilk sırada faturalamanın yer aldığını kaydeden Prof. Dr. Sindel, “Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)’nun fatura kesintileri sorununda, faturalamada bir sorun görünmemesine rağmen SGK’nın bazı malzemeleri lüks ve gereksiz kabul ederek tek taraflı kesmesi olur. SGK bölge müdürlükleri arasında kesinti kuralları için bir standardın olmaması ve bölgesel farklılıklar ile büyük kesinti oranları yaşanabiliyor. SUT’ta tanımlanan fiyatların güncelliğini yitirmesi nedeni ile 3. basamak olan hastanemizde bazı ameliyatların maliyetinin SUT’ta tanımlanandan daha yüksek olabiliyor. İkinci sorun olarak hastane kapasitesinin talebi karşılayamaması ve fiziksel alan yetersizliği geliyor. Bu özellikle yoğun bakımlarda ve büyük ameliyat gerektiren hastalar için önemli oluyor. Artan nüfus ve yoğun talep nedeni ile poliklinik ve yatan hastalara uzayan tanı ve tedavi randevularının verilmeye başlamasına yol açıyor. Son olarak da; bütçe kısıtlaması ve azalan döner sermeye gelirleri yer alıyor. Bugüne kadar yanlış yapılarak devam eden makine-techizat ile mal ve hizmet alımlarının döner sermaye üzerinden yapılmasıdır. Tanı ve tedavide kullanılan cihazların miadını tamamlaması ancak azalan döner sermaye gelirlerinin bunu karşılamada yetersizliğidir.”
Hasta Şikayetleri Titizlikle İnceleniyor
Her kliniğin kendi özelliklerine uygun hasta bilgilendirme ve onam formu olduğunu belirten Prof. Dr. Sindel, ancak bu formlarla ilgili olarak hastane başhekim yardımcısı ve hukuk fakültesinden bir öğretim üyesinin proje destekli bir çalışmasının halen devam ettiğini kaydetti. Prof. Dr. Sindel, hastaneleri ile ilgili hasta ve yakınlarının memnuniyet, dilek/öneri ve şikayet kutularındaki “Memnuniyet, Dilek/Öneri ve Şikayet” formlarını doldurarak düşüncelerini ilettikleri gibi, www.hastane.akdeniz.edu.tr web adresinden mail ile, telefon yolu ile yüz yüze görüşmek üzere “Hasta İletişim Birimi”ne başvurarak öneri ve şikayetlerini yetkililere ulaştırabildiklerini dile getirdi. Prof. Dr. Sindel şöyle devam etti: “Resmi kanaldan gelen şikayet dilekçeleri Hasta İletişim Birimi tarafından değerlendirilip ilgili bölümlere iletilerek ve şikayetçiyle konu ile ilgili görüşülüyor. Hastane Yönetiminden oluşan Hasta Memnuniyeti Değerlendirme Kurulumuz tarafından rutin olarak ayda iki kez toplanılıyor. Hastanemizde JCI kapsamında Hasta ve yakınlarının hakları ve sorumlulukları komitesi oluşturuldu. Hasta ve yakınlarının hakları ve sorumluluklarını içeren posterler hazırlandı ve hastane de uygun yerlere asıldı. Yatan hastalara verilmek üzere hasta hakları ve sorumluluklarını içeren “Hasta El Kitabı” hazırlandı ve basım aşamasında.”
Eğitimler konusunda hassas davranılıyor
Prof. Dr. Sindel verdikleri eğitimler hakkında şöyle konuştu: “Temel eğitim kursu yangın güvenliği, iş sağlığı ve güvenliği, hasta hakları ve sorumlulukları, ISO/JCI-hastanelerde akreditasyon standartları bilgilendirme, hastane acil durum yönetim planı, hastane enfeksiyonları-el yıkama gibi başlıklar yer alıyor. Anne sütünün özendirilmesi ve desteklenmesi, kırım kongo kanamalı ateşli hastaya yaklaşım, ilk yardım eğitimcisi eğitimi, faturalama süreci, ISO 9001:2000 iç tetkikçi eğitimi, domuz gribi enfeksiyon kontrol önlemleri, kan transfüzyonu pratiği ve organ bağışı bilgilendirme konularında seminerler veriliyor.”
“Türkiye Genelinde Ortak Fiyat Oluşturma Ve Uygulama Olanağı Yok”
İhalelerde yaklaşık maliyet belirleme ve ihale aşamasında uyumsuzluklar olabildiğini işaret eden Prof. Dr. Sindel, “Ortak şartname oluşturma zorluğu halen var. Birçok firma kendi ürününü satabilmek için ihaleyi KİK’e ve diğer mercilere şikayet ederek sürecin uzamasına yol açıyor. Mal ve hizmet alımlarında Türkiye genelinde ortak fiyat oluşturma ve uygulama olanağı yok. Bireysel fiyat, fiyat farkları oluşturuyor. İhale ödemelerinde problem yaşanıyor. Azalan döner sermaye gelirleri nedeni ile firma ödemeleri şu anda 7-8 aya kadar uzayabiliyor. Ancak ilaç, enerji ve iaşe ödemeleri günlü yapılmalıdır ve yaklaşık 3 ay geriden takip ediliyor.