VULVAR-VESTİBÜLER SENDROM

Vulvar-Vestibüler sendromun görülme sıklığının, tüm dünyada ortalama yüzde 13 – 16 arasında olduğunu söyleyen İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi 1. Kadın Hastalıkları ve Doğum Klinik Şefi Doç. Dr. Ali Baloğlu, hastalığın belirtileri ve tedavi yöntemlerini Sağlık Dergisi’ne anlattı.

Her 6 kadından birinde vajinal bölgede aniden başlayan ağrı, yanma, batma ve kaşıntı ile kendini gösteren nedeni kesin olarak belirlenemeyen ”Vulvadini” hastalığı görüldüğünü kaydeden İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi 1. Kadın Hastalıkları ve Doğum Klinik Şefi Doç. Dr. Ali Baloğlu, hastalığı tamamen ortadan kaldıran bir tedavinin bulunmadığını söyledi. Tedavi için antidepresanlar ve ağrı kesici kremlerin kullanılabileceğini kaydeden Doç. Dr. Baloğlu, tıpta ‘Vulvadini’ diye bilinen hastalığın vajina ve çevresinde görülen, zamanla kronikleşen bir hastalık olarak tanımlandığını dile getirdi. Doç. Dr. Ali Baloğlu Vulvar-Vestibüler sendromun görülme sıklığının, tüm dünyada ortalama yüzde 13 – 16 arasında olduğunu söyledi. Tüm kadınların ve özellikle üreme çağındaki cinsel aktif popülasyonun yaşam kalitesini sıkıntıya soktuğunu kaydeden Baloğlu, şunları kaydetti: “Vulvar –Vestibüler sendromu tanımlarsak; klinik olarak saptanan enfeksiyöz, dermatolojik veya spesifik bir nörolojik hastalığın yokluğunda, dış genital organların, vagina girişinin ve himenal bölgenin sıklıkla yanma, batma, irritasyon bulguları ile karakterize kronik bir hastalıktır. Nedensel faktörler, doğumsal abnormaliteler, üriner oksalat artışı, genetik, immun faktörler, hormonal faktörler, enfeksiyon, psikolojik faktörler ve nöröpatik değişiklikler (değişken ağrı algılaması) olarak sıralanabilir.”
Vulvadini ile ilişki olan ve birlikte eşlik edebilen hastalıkları Doç. Dr. Baloğlu şöyle sıraladı: “Fibromyalji, İntersisyel Sistit, Kronik Migren, İrritable barsak Sendromu, Sistemik lupus Eritamatosus ile birlikte görülür.”

Vulvadini Belirtileri
Doç. Dr. Baloğlu, vulvadini hastalarının sıklıkla yakınmalarının vulva ve vagina girişinde sınırlı, süreli bir ağrı, yanma hissi olduğunu hatırlatarak, dokunmakla ağrının artması,cinsel ilişkide ağrı olması ve hassasiyet olduğunu vurguladı. Hastaların vaginal muayene de ve tampon uygulamasında intolerans ,orgazm eksikliği ve vaginismus görüldüğünü kaydeden Doç. Dr. Baloğlu, hastaların yine bu bölgede kızarıklık ve günlük yaşamdan kopmalarla karşılaştıklarını dile getirdi. Vulvadini’ye etki eden birçok faktörün olduğunu ancak kanıtlanmış bir neden bulunamadığını belirten Doç. Dr. Baloğlu, vajinal bölgedeki sinirlerde zedelenme, mantar enfeksiyonlarına karşı aşırı hassasiyet, ped ve tuvalet kağıdı gibi çevresel faktörlere karşı alerji, idrar ve bölgedeki kasların yapısının en önemli etkenler olduğunu kaydetti.

Tedavi Seçenekleri
Hastalığı tamamen ortadan kaldırıcı bir tedavinin bulunmadığını ancak dönemsel olarak şikayetlerin giderilmesini sağlayan tedavilerin yapılabildiğini ifade eden Doç. Dr. Baloğlu, tedavide özellikle sakinleştirici özelliği olan antidepresanların kullanıldığını söyledi. Doç. Dr. Baloğlu şunları kaydetti: “Vulval hijyen ve bakım önlemleri, diyet, Biofeedback ve fizik tedavi, sistemik tedavi, topikal tedaviler, cerrahi tedavi ve psikolojik yaklaşımlar ve rehabilitasyon gibi uygulamalar mevcuttur. Vulvar irritanların kullanımından kaçınılması, pamuklu iç çamaşırı kullanımı, vulvanın suyla yıkanması ve kurulanması, cinsel ilişkide yeterli kayganlaştırıcı kullanımı, akut ağrılı durumlarda buz uygulaması önemli uygulamalardır.”

“Cerrahi Tedavi Hastanın Psikolojisini Bozabiliyor”
Doç. Dr. Baloğlu, hastalık için cerrahi yöntemin de bir seçenek olduğunu dile getirerek, “Ağrılı bölge ameliyatla çıkartılıyor ancak bu yöntemde de hastaların yüzde 10′unda bir süre sonra hastalık tekrarlıyor” dedi. Cerrahi müdahale sonrasında fiziksel bir deformasyonun da söz konusu olduğunu dile getiren Doç. Dr. Baloğlu, operasyon sonrasında hastaya psikolojik destek verilmesi gerektiğini, hastalığın kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkilediğine, sosyal yaşamdan, iş hayatından koparabildiğine ve cinsel yaşamdan uzaklaştırabildiğine dikkat çekti.

“Vulvadini Bulgularını Arttıran İrritanlar”
Vulvadini bulgularını arttıran irritanlardan kaçınılması gerektiğine dikkat çeken Doç. Dr. Baloğlu, Vulvadini hastalığından korunmak için genital bölgenin çok sık yıkanmaması, temizlikte sabun kullanılmaması, bölgenin yıkandıktan sonra iyice kurulanması gerektiğini söyledi. Doç. Dr. Baloğlu, şu önerilerde bulundu.

Vücut Sıvıları: Ter, vaginal sekresyonlar, idrar ve semen.
Hijyenik Ürünler: Sabun, jel, duş yağları,köpükler, parfüm,deodorantlar, depilatör kremler ve sentetik pedler.
İlaçlar: Dezenfektanlar, kremli prezervatifler, antifungal ajanlar,topikal anestetikler ve topikal antibakteriel ajanlar.
Lubrikanlar ve Kontraseptifler: Spermisidler, kondom ve diaframlar.
Fiziksel Maddeler: Sentetik pedler ve tamponlar, dar çamaşırlar, sentetik iç çamaşırları, tuvalet kağıtları”

VULVAR-VESTİBÜLER SENDROM

Vulvar-Vestibüler sendromun görülme sıklığının, tüm dünyada ortalama yüzde 13 – 16 arasında olduğunu söyleyen İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi 1. Kadın Hastalıkları ve Doğum Klinik Şefi Doç. Dr. Ali Baloğlu, hastalığın belirtileri ve tedavi yöntemlerini Sağlık Dergisi’ne anlattı.

Her 6 kadından birinde vajinal bölgede aniden başlayan ağrı, yanma, batma ve kaşıntı ile kendini gösteren nedeni kesin olarak belirlenemeyen ”Vulvadini” hastalığı görüldüğünü kaydeden İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi 1. Kadın Hastalıkları ve Doğum Klinik Şefi Doç. Dr. Ali Baloğlu, hastalığı tamamen ortadan kaldıran bir tedavinin bulunmadığını söyledi. Tedavi için antidepresanlar ve ağrı kesici kremlerin kullanılabileceğini kaydeden Doç. Dr. Baloğlu, tıpta ‘Vulvadini’ diye bilinen hastalığın vajina ve çevresinde görülen, zamanla kronikleşen bir hastalık olarak tanımlandığını dile getirdi. Doç. Dr. Ali Baloğlu Vulvar-Vestibüler sendromun görülme sıklığının, tüm dünyada ortalama yüzde 13 – 16 arasında olduğunu söyledi. Tüm kadınların ve özellikle üreme çağındaki cinsel aktif popülasyonun yaşam kalitesini sıkıntıya soktuğunu kaydeden Baloğlu, şunları kaydetti: “Vulvar –Vestibüler sendromu tanımlarsak; klinik olarak saptanan enfeksiyöz, dermatolojik veya spesifik bir nörolojik hastalığın yokluğunda, dış genital organların, vagina girişinin ve himenal bölgenin sıklıkla yanma, batma, irritasyon bulguları ile karakterize kronik bir hastalıktır. Nedensel faktörler, doğumsal abnormaliteler, üriner oksalat artışı, genetik, immun faktörler, hormonal faktörler, enfeksiyon, psikolojik faktörler ve nöröpatik değişiklikler (değişken ağrı algılaması) olarak sıralanabilir.”
Vulvadini ile ilişki olan ve birlikte eşlik edebilen hastalıkları Doç. Dr. Baloğlu şöyle sıraladı: “Fibromyalji, İntersisyel Sistit, Kronik Migren, İrritable barsak Sendromu, Sistemik lupus Eritamatosus ile birlikte görülür.”

Vulvadini Belirtileri
Doç. Dr. Baloğlu, vulvadini hastalarının sıklıkla yakınmalarının vulva ve vagina girişinde sınırlı, süreli bir ağrı, yanma hissi olduğunu hatırlatarak, dokunmakla ağrının artması,cinsel ilişkide ağrı olması ve hassasiyet olduğunu vurguladı. Hastaların vaginal muayene de ve tampon uygulamasında intolerans ,orgazm eksikliği ve vaginismus görüldüğünü kaydeden Doç. Dr. Baloğlu, hastaların yine bu bölgede kızarıklık ve günlük yaşamdan kopmalarla karşılaştıklarını dile getirdi. Vulvadini’ye etki eden birçok faktörün olduğunu ancak kanıtlanmış bir neden bulunamadığını belirten Doç. Dr. Baloğlu, vajinal bölgedeki sinirlerde zedelenme, mantar enfeksiyonlarına karşı aşırı hassasiyet, ped ve tuvalet kağıdı gibi çevresel faktörlere karşı alerji, idrar ve bölgedeki kasların yapısının en önemli etkenler olduğunu kaydetti.

Tedavi Seçenekleri
Hastalığı tamamen ortadan kaldırıcı bir tedavinin bulunmadığını ancak dönemsel olarak şikayetlerin giderilmesini sağlayan tedavilerin yapılabildiğini ifade eden Doç. Dr. Baloğlu, tedavide özellikle sakinleştirici özelliği olan antidepresanların kullanıldığını söyledi. Doç. Dr. Baloğlu şunları kaydetti: “Vulval hijyen ve bakım önlemleri, diyet, Biofeedback ve fizik tedavi, sistemik tedavi, topikal tedaviler, cerrahi tedavi ve psikolojik yaklaşımlar ve rehabilitasyon gibi uygulamalar mevcuttur. Vulvar irritanların kullanımından kaçınılması, pamuklu iç çamaşırı kullanımı, vulvanın suyla yıkanması ve kurulanması, cinsel ilişkide yeterli kayganlaştırıcı kullanımı, akut ağrılı durumlarda buz uygulaması önemli uygulamalardır.”

“Cerrahi Tedavi Hastanın Psikolojisini Bozabiliyor”
Doç. Dr. Baloğlu, hastalık için cerrahi yöntemin de bir seçenek olduğunu dile getirerek, “Ağrılı bölge ameliyatla çıkartılıyor ancak bu yöntemde de hastaların yüzde 10′unda bir süre sonra hastalık tekrarlıyor” dedi. Cerrahi müdahale sonrasında fiziksel bir deformasyonun da söz konusu olduğunu dile getiren Doç. Dr. Baloğlu, operasyon sonrasında hastaya psikolojik destek verilmesi gerektiğini, hastalığın kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkilediğine, sosyal yaşamdan, iş hayatından koparabildiğine ve cinsel yaşamdan uzaklaştırabildiğine dikkat çekti.

“Vulvadini Bulgularını Arttıran İrritanlar”
Vulvadini bulgularını arttıran irritanlardan kaçınılması gerektiğine dikkat çeken Doç. Dr. Baloğlu, Vulvadini hastalığından korunmak için genital bölgenin çok sık yıkanmaması, temizlikte sabun kullanılmaması, bölgenin yıkandıktan sonra iyice kurulanması gerektiğini söyledi. Doç. Dr. Baloğlu, şu önerilerde bulundu.

Vücut Sıvıları: Ter, vaginal sekresyonlar, idrar ve semen.
Hijyenik Ürünler: Sabun, jel, duş yağları,köpükler, parfüm,deodorantlar, depilatör kremler ve sentetik pedler.
İlaçlar: Dezenfektanlar, kremli prezervatifler, antifungal ajanlar,topikal anestetikler ve topikal antibakteriel ajanlar.
Lubrikanlar ve Kontraseptifler: Spermisidler, kondom ve diaframlar.
Fiziksel Maddeler: Sentetik pedler ve tamponlar, dar çamaşırlar, sentetik iç çamaşırları, tuvalet kağıtları”