3 sene boyunca Doğu Anadolu Bölgesinin önemli kentlerinden Van’da İl Sağlık Müdürlüğü yaptıktan sonra görevinden ayrılan Dr. Ahmet Özer, sağlıkta dönüşümün ilk yıllarında göreve geldiğinde koruyucu sağlık hizmetlerinden, yataklı tedavi hizmetlerine,112 acil hizmetlerinden Teletıp uygulamasına kadar birçok alanda yenilikler gerçekleştirdiğini kaydetti. Dr. Özer, Van’ın sağlıkta bölge üssü olduğunu ve 1 milyon nüfusu ile toplam 2 milyona yakın interlanta özellikle 2. ve 3. basamak hizmeti sunduğunu dile getirdi.
“Asıl Sorun Zihinlerdeki Değişim”
Sağlık hizmetlerinde etkin hizmet sunumunda sürekli takip, değerlendirme ve denetim yapılmadığında geri dönüşümün pozitif olmayacağını dile getiren Dr. Özer şunları söyledi: “Asıl sorun zihinlerdeki değişim ve dönüşümü başarmak. Hastaların yerine kendinizi koyup düşünemiyorsanız, zaten hizmette kaliteyi yakalayamazsınız. Beyinlerdeki hizmet sunumundaki zorlukları kırdık ve birçok yeniliği yapmayı başardık. Bölgenin en büyük kalp hastanesi, dalında örnek bir hastane haline geldi. Kadın doğum hastanesinde Bölgenin en büyük yeni doğan merkezini açtık. Hastanede anne oteli açarak, anne ve bebek ayrılmayacak şekilde bakımını sağladık. Ayrıca ilçelerde yeni doğan üniteleri açarak yığılmaların engellenmesi için adımlar atıldı. Yeni doğan yapılandırılmasının üzerine gidilerek merkezde yığılmaları önüne geçtik. Diyaliz hastaları için 5 ilçede de diyaliz üniteleri açıldı ve Van’da şu anda il genelinde diyaliz hizmeti alamayan ve ulaşılabilirlikte sorun yaşayan alan kalmadı. Tam donanımlı 12 yataklı bölgeye hizmet sunan 3. basamak yanık merkezi açıldı.”
“Teletıpı İlçeyle İl Arasında Uygulayan Tek İliz”
“Teletıpı ilçeyle il arasında uygulayan tek iliz.”diyen Dr. Özer, dijital sistemin hazırlandığını ve Aile Hekimliği uygulamasının alt yapısının temellerini attıklarını dile getirdi. Bu uygulamanın Doğu illerinde de başarıyla uygulanacağını kaydeden Dr. Özer, sistem sayesinde sağlık elemanın daha uzun süre kalmasının sağlayacağına işaret etti. Sağlık personelinin yaşadığı zorlukların önüne geçmek için, ilçe merkezlerinde hastane ve sağlık ocaklarına lojman uygulaması getirdiklerini belirten Dr. Özer, “Yapılan bütün inşaat yatırımları lojmanlıdır. Doğu bölgesinde yaşanan en büyük sorun sağlık personelinin kalma yeridir. Göreve geldiğim ilk yıllarda hep alt yapıyla uğraştım. Türkiye’de sağlık ocağında hekim başına düşen kişi sayısı 11 bin civarındadır. Van’da ilk göreve başladığımda sağlık ocağındaki bir hekime düşen kişi sayı 25 bindi. Üç yıl içinde 20 yeni sağlık ocağı açıldı. Yıllardır devam eden ama bir türlü bitmeyen Gevaş ve Çaldıran Devlet Hastanesi inşaatları seneye bitecek. 400 yataklı yeni bölge hastanesi ile şu an yapılmakta olan 8 sağlık ocağı inşaattı. 3 özel proje inşaatı içerisinde Aile Hekimliği uygulaması için 5 katlı hizmet binası da dahil olmak üzere inşaatlar tamamlandığında sayı, hekim başına 14 bin kişiye düşecek. Bu da büyük bir başarıdır.” şeklinde konuştu.
“Sağlık Hizmetinde Yenilikler Yapılması Anahtar, Sürdürülebilir Olması da Kilit”
Hizmetin sunumunda hasta ve çalışan memnuniyetinin çok önem taşıdığını kaydeden Dr. Özer, sağlık hizmetinde yenilikler yapılmasının anahtar, sürdürülebilir olmasının da kilit olduğunu, başarı kapısının açılması için bu iki kriterin uyumlu şekilde çalışmasının gerektiğini vurguladı. Başarı kapısı açılması için bundan sonraki çalışmaların bunlara dikkat ederek yapılması gerektiğine dikkat çeken Dr. Özer, “Gelinen noktada hekim seçme özgürlüğünden, görüntüleme hizmetlerinin son teknoloji olmasına kadar birçok yenilik yaptık. Van’da özel sağlık hizmetlerinden daha ilerdeyiz. Toplum sağlığı içinde diğer illere örnek gösterilecek seyyar mobil araç adını verdiğimiz, sağlık ocağı görevi yapabilen, özel donanımlı 3 tane araç yaptık. 112 acil servis sistemimiz, merkeze entegre şekilde GPRS ile izlenebiliyor. 400 yataklı sağlık kampusunun ilk hastanesi, bir yıl sonra hizmete girecek. Önümüzdeki aylarda helikopter pisti olmak üzere hava ambulans sistemi devreye girecek.” dedi.
Sorun: “Hasta Odalarının Nitelikli Hale Getirilmesi”
Hastanelerde yaşanan zorluğun hasta odalarının nitelikli hale getirilmesi olduğunu ifade eden Dr. Özer, “Van’da yatak açığı gözükmemesine rağmen, yüzde 10 nitelikli yatağa sahibiz. Asıl hedef nitelikli yatak sayısını yükseltmek 400 yataklı hastane yapmamızın sebebi de bu amaca ulaşmak içindir. Sağlık hizmet sunumunda hedeflerimizden bir tanesi de ilimizden İstanbul ve Ankara gibi illere tedavi için hastaların gitmemesiydi. Biz de bunu başardık.” değerlendirmesini yaptı.
Hizmette sürdürülebilirlik temel anlamda insan kaynakları, alt yapı, donanım, hizmet sunumu ve mali porteyi de kapsadığını dile getiren Dr. Özer, “Bunlardan birinin aksaması başta hasta memnuniyeti olmak üzere birçok sıkıntıyı da beraberinde getirmektedir. Sürdürülebilirlik hizmete kaliteyi ve etkinliği artırmak olarak algılanmalı ve algılatılmalıdır. Tüm idarecilerin yıllık hedefleri ve bu süreçteki yol haritası ve iş akışları istenmeli ve bunlar yazılı hale getirilmelidir. Bu çalışmalar daha sonra gerçekleşme yönünden mevcut planlar çerçevesinde bakanlık tarafından analiz edilmeli ve hayata geçirilmelidir. Çünkü mevcut yapılarak giderek zayıflamada geriye doğru gitme tehlikesi içerine girmektedir. Bu geriye gidiş kısa sürede olamayacağı içinde, idareler tarafında kısa sürede algılanmayacak ancak algılandığında da zor çözümlenecek hal almış olacaktır.” dedi.