Prof. Dr. Gissmann: “HPV AŞISI YENİ BİR AÇILIM GETİRMİŞTİR”

Almanya’nın Heidelberg şehrinde bulunan, Alman Kanser Araştırma Merkezi Enfeksiyon ve Kanser Programı, Genom Modifikasyonları ve Karsinogenez Bölüm Başkanı Nobel Tıp Ödülü sahibi Prof. Dr. Lutz Gissmann, düzenlenen bilimsel bir toplantıya katılmak üzere Türkiye’ye geldi.

Prof. Dr. Lutz Gissmann HPV aşısı ile ilgili yapılan son klinik araştırmalar ve bulgular konusunda bilgiler verdi. Uzun süredir başarılı bir şekilde uygulanmakta olan sitoloji taraması çalışmaları ile çok sayıda ülkede serviks kanseri morbidite ve mortalitesinde dikkat çeken azalmalar sağlandığını söyleyen Gissman. HPV aşısı seviks kanserinden korunma konusunda yeni bir açılım getirmiştir. Aşılar son derece güvenlidir çünkü sentetiktirler” dedi.

Serviks kanserinin epidemiyolojisi hakkında bilgi verir misiniz? Aşıların epidemiyoloji üzerinde nasıl bir etkisi vardır?
Serviks kanseri kadınlarda meme kanserinden sonra ikinci sıklıkta görülen kanser türüdür.
Her yıl yaklaşık 500 bin yeni vakaya rastlanmaktadır. Ancak serviks kanseri insidansı düzensizdir. Finlandiya’da bu insidans düşükken, Avrupa’da doğu Avrupa ülkeleri ile Balkan ülkelerinde serviks kanseri insidansı yüksektir. Bu ülkelerde yıllık insidans yüz binde 24-40 arasındadır. Dünyada ise Afrika ülkeleri ve Hindistan ile orta ve güney Amerika ülkeleri hastalığın sık görüldüğü bölgeler olarak bilinmektedir.
Uzun zamandan beri başarılı bir şekilde uygulanmakta olan sitoloji taraması çalışmaları ile çok sayıda ülkede serviks kanseri morbidite ve mortalitesinde dikkat çeken azalmalar sağlanmıştır. Mesela Avrupa, Amerika ve Japonya’da bu tarama çalışmaları düzenli bir şekilde uygulanmaktadır. Ancak gelişmekte olan ülkelerde tarama çalışmaları sistematik ve yaygın şekilde yapılamamakta, bunun sonucu olarak da bu ülkelerde serviks kanseri hala çok sayıda ölümlere yol açmaktadır.

20 yıl önce serviks kanserine bir enfeksiyonun neden olduğu söylenmiş ve bu nedenle aşı geliştirmek çok önemli olmuştu. HPV aşısı seviks kanserinden korunma konusunda yeni bir açılım getirmiştir. Aşı, rekombinan teknoloji kullanılmak suretiyle virüse benzer parçacıklardan üretilmektedir. Şu anda piyasada bulunan iki aşı vardır. Bu aşılar rahim ağzı kanserinden sorumlu olan HPV tip 16 ve 18’i içerirler. Aşılar son derece güvenlidir çünkü sentetiktiler.
Aşılar hem enfeksiyona hem de serviks kanserinin öncülerine karşı yüzde 100’e yakın bir koruma sağlamaktadır. Dünya çapında aşılama çalışmaları yaygın olarak gerçekleşebileceği takdirde, bu hastalığın görülme sıklığının azalacağı kesin. Zaten gelişmekte olan ülkelerde de serviks kanserinin önüne geçmenin tek yolu aşılama.

Aşıya karşı ilerleyen dönemlerde direnç gelişmesi söz konusu mu?
Direnç gelişmesi neredeyse imkansız. Çünkü human papiloma virüsü yüzyıllardır bizimle ve şimdiye kadar hiç karakter değiştirmedi. Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan Kızılderililerden alınan HPV tip 16, şimdikinden farklı değil.

Aşının koruyuculuğu ömür boyu mu? Arada rapel doza gerek var mı?
Şu anda bu konuda net bir şey söyleyemiyoruz. Zamanla bu konu netleşecektir, fakat şu andaki verilere göre en az 8 yıl koruyuculuğun devam ettiği bilinmektedir. Bu nedenle bir rapel doza gerek olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca antikor tirelerinin 20 yıl boyunca sürdüğüne dair modeller var elimizde.

Aşı hangi yaş aralığında uygulanmalı?
Aşının yapılması için en uygun dönem 10 ile 25 yaş aralığıdır. Ancak ilerleyen dönemlerde de aşı uygulanabilmektedir. Bazı ülkelerde 40 yaşına, bazı ülkelerde 55 yaşına kadar aşının yapılması tavsiye edilmektedir. Ancak aşının cinsel olarak aktif olmadan önce uygulanması en üst düzeyde koruyuculuk sağlayacaktır. Dolayısıyla genç bir kadın cinsel olarak aktif olmadan önce aşı ile koruma altına alınırsa riskin en fazla olduğu adölesan dönemde korunma sağlanacaktır.

Aşı kaç doz uygulanıyor?
3 doz olarak uygulanıyor. İlk dozdan 1 ay sonra ikinci doz, ikinci dozdan 4 ay sonra da üçüncü doz uygulanmaktadır.

Daha önceden HPV ile enfekte olmuş bir kişiye aşı uygulanabilir mi?
Evet yapılır. Çünkü bu kişinin aşının koruma sağladığı tüm virüs tipleri ile enfekte olma olasılığı sıfıra yakındır. Dolayısıyla aşı yapılarak diğer virüslerden korunma sağlanacaktır.

Aşı bağışıklığı baskılanmış kişilerde de uygulanabilir mi?
Bağışıklığı baskılanmış kişiler HPV enfeksiyonuna karşı çok daha büyük risk altındalar. Bu nedenle bu kişilere de aşı uygulanabilir.

Aşının yan etkisi var mı?
En sık sorulan sorulardan biri bu. HPV aşısı son derece güvenli. Aşının hafif yan etkileri var. En sık görülen yan etkisi aşının yapıldığı bölgede ağrıdır. Daha seyrek olmakla beraber, nezle benzeri hafif semptomlar veya baş dönmesi gibi komplikasyonlara rastlanabiliyor.
Diğer yandan HPV aşısı guillain barre sendromu ve felç gibi komplikasyonlar yönünden de oldukça dikkatli incelenmiştir. Ancak bu tür komplikasyonlara yol açtığını gösteren bir bulguya rastlanmamıştır.

Aşı ile ilgili yapılan son klinik çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz?
PATRICIA HPV – 008’in yeni sonuçları açıklandı. Buna göre, 18– 25 yaş grubundaki kadınlarda, hastalığa yol açan en yaygın HPV tipleri olan 16 ve 18’e karşı yüzde 97 oranında korunma sağlıyor.

Prekanseröz lezyonların sıklığı nedir ve aşı bunlarda da etkili midir?
Sitolojik tarama yöntemlerinin artması ve risk faktörlerinin belirlenmesi nedeniyle serviks kanserinin görülme sıklığı azalmakta ama prekanseröz lezyonların görülme sıklığı artmaktadır. Ancak aşılar bunlar üzerinde de etkilidir.

HPV aşısının ücreti aşının uygulanmasına etkili mi?
HPV aşısı, bugüne kadar üretilmiş aşılar arasında en pahalı aşılardan biridir. Gelişmekte olan bazı ülkelerde tarama programları tam olarak uygulanamamaktadır. Bu ülkelerde serviks kanserini önlemenin yolu HPV aşısıdır. Oysa fiyatın yüksekliği aşının bu ülkelerdeki ulaşılabilirliğini ne yazık ki kısıtlamaktadır. Ümit edilen çok yakın bir gelecekte ücretinin ulaşılabilir sınırlara inmesidir. Ancak iki aşının da geliştirilmesinin yaklaşık olarak 1 milyar dolarlık bir maliyeti olduğu gerçeği de göz ardı edilmemeli.

Siz 2008 yılında Nobel Tıp ödülünü alan ekibin içinde yer alıyorsunuz. HPV ile kaç yıldır uğraşıyorsunuz?
1974 yılında HPV ile çalışmaya başladım. Uzun yıllardır Harald zur Hausen ile tip 11-16 ve 18 üzerine çalışıyoruz. HPV’nin bu tipleri ile serviks kanseri arasındaki ilişki üzerine çalışmalar yaptık. Ancak hala keşfedilecek çok şey var. Şu anda da HPV ile deri kanseri arasındaki ilişki üzerine çalışıyorum. Biliyorsunuz bu konu da çok tartışılıyor.