“MEME KANSERİNDE YÜZDE 25 ARTIŞ”

Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) araştırmalarına göre son dönemde meme kanserinin görülme sıklığında yüzde 25-30 civarında bir artış olduğunu belirten Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Dursun, İngiltere’de 40 yaşından sonra 2 yılda bir, Türkiye’de ise 50 yaşından sonra 2 yılda bir tarama yapılmasının önerdiğini söyledi.
Son dönemde özelikle ünlü isimlerle gündeme gelen meme kanserinin görülme sıklığı her geçen gün artıyor. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Dursun, bu konuda ülkemizdeki özellikle büyükşehirlerdeki kadınların oldukça bilinçli olduğunu ve mamografi çektirenlerinin sayısının arttığını açıkladı.
Kadınlarda En Sık Görülen Kanser
Meme kanseri gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde kadınlarda en sık görülen kanser türü olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Dursun, kadınları 20 yaşından sonra kendilerini muayene etmeleri konusunda uyardı. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) araştırmalarına göre son dönemde meme kanserinin görülme sıklığında yüzde 25-30 civarında bir artış olduğunu anlatan Dursun şu bilgileri verdi: “Meme kanserini 20-25 yaşlarda bile görmeye başladık. Gelişmekte olan ülkelerde sağ kalım oranı yüzde 54 gelişmiş ülkelerde ise yüzde 73. Sağ kalım gelişmiş ülkelerde halkın bilinçlenmesi, erken tanı ve taramalar sayesinde artıyor. Ülkemizde doğu bölgelerde görülme sıklığı 100 binde 20 iken batıda 40-50 civarında. Bunu da yaşam şekli ve beslenme alışkanlıklarıyla açıklanabilir.”
Tarama Yaptırmak Önemli
Meme kanserinde risk faktörlerinin önemli olduğunu aktaran Dursun, “Ailesinde meme kanseri olanlar, 10-30 yaşları arasında baş ve boyun bölgesine radyoterapi alanlar, yumurtalık kanseri olanlar, genetik hastalığı olanlar yüksek risk grubunda ve 40 yaşından önce mamografi çektirmeli. Doğum yapmamış olmak, emzirmemek, şişmanlık, fazla alkol ve sigara tüketimi, uzun süre kullanılan hormon ilaçları da meme kanseri riskinin artmasına neden olabiliyor. Sebze ve meyve ağırlıklı beslenmek, egzersiz yapmak, hayvansal gıdaları daha az tüketmek riski azaltıcı faktörler” diye konuştu.
Ancak hiçbir şeyin riski yüzde 100 azaltmayacağını ifade eden Dursun, bu nedenle kontrollerin önemine değindi. Dursun, “Önemli olan tümörün ele gelmeden saptanması. Bu nedenle kadınların eğitimi çok önemli. Kendi kendilerini muayene etmeli ve düzenli doktora gitmeliler. Ankaralı kandınlar bu konuda çok bilinçli ve farkındalık gittikçe de artıyor. Kendi kendilerini muayene ediyorlar ve mamografi sayıları da arttı.”
DSÖ ve ABD Kanser Derneği, 40 yaşından itibaren yılda bir mamografiyi önerdiğini belirten Dursun, İngiltere’de 40 yaşından sonra 2 yılda bir, Türkiye’de ise 50 yaşından sonra 2 yılda bir tarama yapılmasının önerdiğini söyledi.
Hamilelik sürecinde meme kanseri tespit edildiğini anlatan Dursun, çünkü bu dönemde hormonlara bağlı olarak lezyonlar büyüyor. Kişi hamileliğe bağlı süt doluyor diye düşünebiliyor.

“MEME KANSERİNDE YÜZDE 25 ARTIŞ”

Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) araştırmalarına göre son dönemde meme kanserinin görülme sıklığında yüzde 25-30 civarında bir artış olduğunu belirten Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Dursun, İngiltere’de 40 yaşından sonra 2 yılda bir, Türkiye’de ise 50 yaşından sonra 2 yılda bir tarama yapılmasının önerdiğini söyledi.
Son dönemde özelikle ünlü isimlerle gündeme gelen meme kanserinin görülme sıklığı her geçen gün artıyor. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Dursun, bu konuda ülkemizdeki özellikle büyükşehirlerdeki kadınların oldukça bilinçli olduğunu ve mamografi çektirenlerinin sayısının arttığını açıkladı.
Kadınlarda En Sık Görülen Kanser
Meme kanseri gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde kadınlarda en sık görülen kanser türü olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Dursun, kadınları 20 yaşından sonra kendilerini muayene etmeleri konusunda uyardı. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) araştırmalarına göre son dönemde meme kanserinin görülme sıklığında yüzde 25-30 civarında bir artış olduğunu anlatan Dursun şu bilgileri verdi: “Meme kanserini 20-25 yaşlarda bile görmeye başladık. Gelişmekte olan ülkelerde sağ kalım oranı yüzde 54 gelişmiş ülkelerde ise yüzde 73. Sağ kalım gelişmiş ülkelerde halkın bilinçlenmesi, erken tanı ve taramalar sayesinde artıyor. Ülkemizde doğu bölgelerde görülme sıklığı 100 binde 20 iken batıda 40-50 civarında. Bunu da yaşam şekli ve beslenme alışkanlıklarıyla açıklanabilir.”
Tarama Yaptırmak Önemli
Meme kanserinde risk faktörlerinin önemli olduğunu aktaran Dursun, “Ailesinde meme kanseri olanlar, 10-30 yaşları arasında baş ve boyun bölgesine radyoterapi alanlar, yumurtalık kanseri olanlar, genetik hastalığı olanlar yüksek risk grubunda ve 40 yaşından önce mamografi çektirmeli. Doğum yapmamış olmak, emzirmemek, şişmanlık, fazla alkol ve sigara tüketimi, uzun süre kullanılan hormon ilaçları da meme kanseri riskinin artmasına neden olabiliyor. Sebze ve meyve ağırlıklı beslenmek, egzersiz yapmak, hayvansal gıdaları daha az tüketmek riski azaltıcı faktörler” diye konuştu.
Ancak hiçbir şeyin riski yüzde 100 azaltmayacağını ifade eden Dursun, bu nedenle kontrollerin önemine değindi. Dursun, “Önemli olan tümörün ele gelmeden saptanması. Bu nedenle kadınların eğitimi çok önemli. Kendi kendilerini muayene etmeli ve düzenli doktora gitmeliler. Ankaralı kandınlar bu konuda çok bilinçli ve farkındalık gittikçe de artıyor. Kendi kendilerini muayene ediyorlar ve mamografi sayıları da arttı.”
DSÖ ve ABD Kanser Derneği, 40 yaşından itibaren yılda bir mamografiyi önerdiğini belirten Dursun, İngiltere’de 40 yaşından sonra 2 yılda bir, Türkiye’de ise 50 yaşından sonra 2 yılda bir tarama yapılmasının önerdiğini söyledi.
Hamilelik sürecinde meme kanseri tespit edildiğini anlatan Dursun, çünkü bu dönemde hormonlara bağlı olarak lezyonlar büyüyor. Kişi hamileliğe bağlı süt doluyor diye düşünebiliyor.