HER KANAMA HEMOROİD MİDİR?

Beslenmemiz hayatımızı nasıl etkiliyor? Yediklerimiz sürekli katı ise, su içmiyorsak vücudumuzda neler olur? Peki tuvalet alışkanlığını doğru biliyor muyuz? Genelde konuşmaktan çekinilen konulardan biri olan hemoroid şüphesi olduğunda ne yapmanız gerekir? 

Yakın çevremiz de dahil olmak üzere bazı sağlık sorunlarını dile getirmekten çekiniyoruz. Bunlardan birisi de hemoroid olarak bilinen basur.  Hastaların sıklıkla dışkıda kan gelmesi şikayetini ihmal ettiklerini söyleyen Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ayhan Kuzu, hemoroid ile ilgili önemli noktalara dikkat çekerek soruları yanıtladı.

Hemoroid nedir?
Bazı kişilerde makat (anüs)  ve kalın bağırsağın son bölümü (rektum) çevresinde bulunan hemoroidal damarlar aşırı derecede genişler ve makattan dışarıya taşarlar. Örneğin kabızlık şikayeti olan bireylerde dışkı sertleşir ve dışkılama işlevi zorlaşır. Birey bu sert dışkıyı boşaltmak için aşırı ıkınma gereği duyar ve zorlanır. Bu sırada makat kanalını örten tabaka ve damarlar zedelenir. Bu da damarlarda genişleme ve şişmeye neden olur. Damarlardaki bu genişleme ve şişmeye hemoroidal hastalık – basur hastalığı ya da kısaca hemoroid (mayasıl hastalığı) denir.

Kimlerde ve neden görülür?
Genellikle toplumdaki 30 yaş üstü bireylerin yarısından fazlasında hayatlarının herhangi bir döneminde basur (Hemoroidal Hastalık) ile ilgili yakınmalar görülür. 

Kesin neden-sonuç ilişkisi tam olarak bilinmemekle birlikte insanın, diğer canlılardan farklı olarak ayakta dik durmasının, makattaki toplardamarlara (anüsteki venlere) büyük bir basınç ve hacimde kan dolmasına neden olduğu düşünülüyor. Bu da hastalığın gelişmesini kolaylaştıran bir etkendir. 
Hemoroidal hastalığın önemli diğer bir nedeni, beslenme alışkanlığıdır. Batı toplumunda 20. yüzyıldan itibaren endüstrinin gelişmesiyle beslenme alışkanlığı da değişmiştir. Sonuçta diyetteki lifli ( Posalı) yiyecekler azalmıştır. Oysa vücutta sindirilemeyen lifler, 30 katı kadar su çekmekte ve dışkının yumuşak, şekilli olmasını sağlamaktadırlar. Böylece, kolay, zorlamadan ve ıkınmadan dışkılama yapılabilir. Aksi takdirde ıkınma ve zorlama bu bölgedeki basıncı daha da artırır. Bunun sonucunda hemoroidal hastalık gelişebilir. 

Su içmek önemli midir?
Dışkılama alışkanlığını düzenlemede diğer önemli bir etken de içilen su miktarıdır. Su alımını kısıtlayan herhangi bir hastalık olmadığı müddetçe normalde günde en az 8-10 bardak su içilmesi gereklidir. Az miktarda su içmek kabızlığa neden olabilir. Kabızlık da ıkınmaya neden olacağı için hemoroide ait şikayetler artabilir.

Her kanama hemoroid midir? Farkı nasıl anlaşılır?
Makattan kan gelmesi (dışkıda kan) birçok nedenle olabilir. Bunun en sık görülen nedeni basür hastalığı  veya makatta çatlak  hastalığıdır. Bundan başka kalın bağırsak içinde bulunan bazı hastalıklar da makattan kan gelmesine neden olabilir. Hastalar sıklıkla dışkıda kan gelmesi şikayetini ihmal ederler. Gelişi güzel tedavi yöntemleri ile zaman kaydedilmeden ayırıcı tanı ve tedavi için bir uzman görüşü almak gerekir. Gereken her vakada;

Kolonoskopi /sigmoidoskopi
Kalın bağırsak filmi
Görüntüleme yöntemleri ve diğer teşhis yöntemleri uygulanabilir.

Hemoroid’den korunmak için neler yapmak gerekir? 
– Kabızlığın önlenmesi için gerekli tedbirleri almak
– Bol miktarda posalı (Lifli) gıda tüketmek 
– Bol su içmek (Günde 8 -10 bardak)
– Dışkılama ihtiyacı hissedildiğinde, ertelemeden dışkılamak (Ertelenmesi dışkının daha da sertleşmesine ve dolayısı ile daha çok ıkınmaya neden olabilir.)
– Tuvalette çok zaman harcamamak (Uzun süre oturma ve ıkınma, şikayetleri arttırır.)
– Düzenli fiziksel aktivite (Egzersiz) yapmak 
– Tuvalet sonrası anal bölge (Makat) temizliğine ve nemli ıslak kalmamasına dikkat etmek (Aşırı temizleme bu bölgedeki deriyi tahriş eder.)

Tedavi yöntemleri nelerdir? Yeni seçenekler var mıdır?
Öncelikle hangi hemoroidal hastalığın olduğunun belirlenmesi gerekir. İç ve dış hemoroidal hastalığın tedavi yaklaşımları farklıdır. Bu nedenle ayırıcı tanı önemlidir.

İç ve dış hemoroidal hastalıkta en önemli tedavi basamağı koruyucu tedbirlerin alınmasıdır. Bol su içilmesi, dışkılama alışkanlığının düzenlenmesi, hijyenik tedbirler, sağlıklı gıda tüketilmesi önemlidir.
İç hemoroidal hastalıkta hastalığın şiddetine göre tedavi planlanmalıdır. Hafif şiddete hastalıkta günübirlik poliklinik şartlarında lastik band ligasyon, infrared fotokoagulasyon veya skleroterapi kullanılabilir. İleri şiddete tedavi için ameliyat gerekebilir. Buna ek olarak teknolojik imkanların gelişmesi ile özel cihazlar kullanılarak daha konforlu tedavi yöntemleri de mevcuttur. Bunlardan bazıları stapler hemoroidektomi, laser hemoroidektomi, HAL – Doppler yaklaşımlı hemoroid cerrahisi sayılabilir.

Dış hemoroid hastalığın en önemli sorunu hemoroid damarları içinde pıhtı gelişmesidir. Tromboze hemoroid denilen bu hastalıkta içinde pıhtı gelişen hemoroid pakesi ameliyat ile alınabilir.

Prof. Dr. Ayhan Kuzu kimdir? 
İlk, orta ve lise eğitimini Türk Eğitim Derneği Ankara Kolejinde tamamladı. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olduktan sonra Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı’nda uzmanlığını aldı ve halen aynı bölümde öğretim üyesidir.