ÇOCUK NEFROLOJİ DERNEĞİ

Yan dal uzmanlık dernekleri içerisinde en aktif olanlardan biri olduklarını dile getiren Çocuk Nefroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Oğuz Söylemezoğlu, bilimsel anlamda yurt dışı ile yarışır seviyede olduklarını belirtti.

Esra Öz: Derneğiniz hakkında kısaca bilgi verir misiniz ?
Prof. Dr. Oğuz Söylemezoğlu :
1990 yılında Prof. Dr. Ümit Saatçi başkanlığında kuruldu. 19 senedir çocuk nefroloji alanındaki uzmanları, bu alana ilgisi olan pediatristler, hemşireler üyelerimiz içerisinde yer alıyor.

Ne gibi faaliyetleriniz var? Derneğinize kimler üye olabiliyor? Şu anki üye sayınız nedir?
Derneğimizin 150 uyesi var ve 3 yılda bir kongre düzenlemekteyiz. Son yıllarda da 2 yılda bir kongre düzenlemeye başladık. 2005 yılında derneğimizin önderliğinde Avrupa Pediatrik Nefroloji Kongresi ülkemizde yapıldı. Ayrıca Nisan 2009 da Dünya Pediatrik Transplantasyon Kongresi’ni düzenledik ve 62 ülkeden katılım gerçekleşti. Aylık Eğitim toplantılarımızı genelde Ankara’da kongre olmayan yıllardaki eğitim sempozyumlarını da Ankara dışındaki illerde düzenliyoruz.

Derneğinizin yeterlik kurulu ve yeterlik sınavı var mı? Yapılan sınavlar hakkında bilgi verir misiniz ?
CND Yeterlik kurulu 2002 yılında kuruldu. Yan dal dernekleri içinde ilk yan dal yeterlik sınavını biz gerçekleştirdik. Dernek kurulumundan bu yana iki kez sınav yaptık, hem yazılı hem de sözlü sınavlar gerçekleştirildi. İlk sınavdan 10, ikincisinden 8 kişiye yeterlik belgeleri verildi. Ayrıca çocuk nefroloji müfredatı ve asistan karneleri oluşturuldu. Yeterlik sınavına girerken asistan karnelerine bakılıyor ve değerlendirilmeye alınıyor.

Branşınızı ve derneğinizi, dünya ile değerlendirdiğinizde nerede görüyorsunuz?
Branş olarak dünya ile yarışacak konumdayız. 2000 yılının başından bu yana Avrupa’da Türk nefrologları çok saygın bir yer edindiler. Pediatric Nephrology dergisinde yayınlarda ilk sırada Amerika yer alır, ikinci sırada Japonya’dan gelen yayınlar ve üçüncü sırada da Türkiye’den gelen yayınlar yer alır. Pediatric Transplantation dergisinde de durum aynı ve Türkiye basılan makalelerde 3. sıradadır.

Dernek başkanlığınız süresince hedefleriniz nelerdir?
Dernek Başkanlığında ikinci dönemim ve bu dönemde V. Dünya pediatrik transplantasyon kongresini yaptık. Yine bu dönemde Ulusal kongrenin yanı sıra Balkan Pediatrik Nefroloji toplantısını düzenledik. Türki cumhuriyetlerle çok iyi ilişkilerimiz var. Derneğimize yeni bir merkez aldık ve bu merkezlerde çeşitli eğitimler vermeye başlayacağız.

Branşınızda yapılması gerekenler nelerdir?
Ülkemizde çocuk nefrolojisinde cihaz ve eğitim açısından hiçbir sıkıntımız yok. Yalnız genetik tetkiklerde zorlanıyorduk ve nefrolojik genetik tetkikler de yurt dışına bağlıydık. Ancak Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Nefrogenetik laboratuaru açıldı. Benzer bir laboratuarda Ege Üniversitesinde var ve böylece bu sorunda çözümlendi.

Branşınızın uzmanlık süresi ve içeriği sizce yeterli mi, yan dal hakkında ne düşünüyorsunuz?
4 yıllık pediatri eğitimi üzerine 3 yıl yan dal eğitimi alınıyor. Dolayısıyla yeterli eğitim alınmış olunuyor.

Branşınızın tercih edilme oranı nedir?
Branşımızı genelde yoğun çalışma şartlarını seven, gelişmeye ve yeniliklere açık pediatristler tercih ediyorlar. Hastalarımız zaman zaman çok ağır vakalar oluyor. Bir hasta için uzun saatler ilgilenmemiz gerekebiliyor. Ancak en sıkıntılı hastalarımız olan diyaliz hastalarında bile organ nakli yaptığınızda sonuçlar olumlu olunca çok büyük keyif alınıyor. Ayrıca koruyucu hekimlik alanında da çalışmalar yapabiliyorsunuz.

Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) hakkında ne düşünüyorsunuz? Uzmanlık eğitimi alabilmek için sizce nasıl bir yöntem olmalı?
TUS bu zamana kadar bulunmuş en iyi yöntem, 6 yıllık periyot sonunda uzmanlığı alırken objektif değerlendirme açısından olumlu bir sınav. Tabii artıları ve eksileri var. Belki tek bir sınav yerine 6 yıllık eğitim süresi içerisinde birkaç farklı sınav uygulayarak klinik ve preklinik sonuçlarının TUS’a yansımaları değerlendirilirse daha iyi olur. Amerika’da sürdürülen sistemler gibi olabilir. 3. sınıfın sonunda ve okul bitince yapılacak sınav sonucları TUS’a yansıtılabilir ve tercih edilecek yerlerde interviewler yapılabilir.

Branşınızda özellikle üzerinde durulması gereken bir konu var mı?
Halka yönelik olarak eğitimlerde üzerinde durduğumuz, idrar yolu enfeksiyonunun tedavi edilmesi ve erken dönemde doktora götürülmesidir. Atlanılan idrar yolu enfeksiyonları, komplike idrar yolu enfeksiyonlarına dönüşebiliyor ve mesane disfonksiyonlarına neden olabiliyor. Bunların altında da veziko üretal reflü denilen hastalık yatabiliyor. Kronik böbrek yetmezliği olan çocuk hastaların yaklaşık yüzde 40’ı bu nedenle hastalanıyor. Bu demektir ki tamamen önlenebilecek bir hastalıkken, iyi tanı almaması ihmal edilmesi, iyi tedavi edilmemesi yüzünden bu hastalar son dönem böbrek yetmezliğine gidiyor. Özellikle 5 yaş altındaki idrar yolu enfeksiyonlarının altında başka bir nedeni var mı diye araştırmak gerekiyor. Bir neden bulunmazsa tedavisi yapılıyor. Ancak başka hastalık varsa ona göre tedavi uygulanıyor. Bunların sonucu gelişen kronik böbrek yetmezliği ülkeye 100 binlerce dolara mal oluyor. Özellikle diyaliz hastalarının maliyeti 35-40 bin dolar civarında. Organ nakil sayısı da ihtiyacı karşılamıyor.

Derneklere örnek teşkil edecek çalışmalarınız nelerdir?
Derneğimizin içerisinde çok farklı çalışma grupları var. Çok merkezli çalışmalar yapıyorlar ve o grup içerisinde yurt dışı yayına dönüştürüyorlar. O çalışmalar içerisinde biz Türkiye’de bir çok hastalığın profilini ortaya çıkarttık. Ayrıca derneğimizin daimi kurulları var. Kayıt kurulu, bilimsel toplantı düzenleme kurulu, yurt dışı ilişlikler kurulu ve bilimsel çalışmalar kurulu var. Bu kurullar sayesinde yurtdışındaki dernekler ve önemli kişilerle temasta bulunuluyor. Yurtdışındaki kongrelerin bilimsel kurullarında üyelerimizin yer alması için çalışmalar yürütülüyor ve üyelerimiz bir çok yurt dışı organizasyonun yönetim kurullarında yer alıyorlar.
http://www.cocuknefroloji.org.tr