“SAĞLIK MUHABİRLERİNİN TEMEL EKSİKLİĞİ ÖZELLİKLE TÜRK HEKİMLERİNİN YAYINLARINI TAKİP ETMEMELERİ”

SAĞLIK HABERCİLİĞİNE YÖN VERENLER

Sağlık muhabirinin akademik dergileri de takip etmesi gerektiğini belirten Karadeniz Teknik Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Şule Yüksel Öztürk Özmen, “Türkiye’deki sağlık muhabirlerinin temel eksikliği özellikle Türk hekimlerinin yayınlarını takip etmemeleri. Birçok tıp fakültesi var ve burada birçok araştırma yapılıyor. Pek çoğu da uluslararası nitelikli dergilerde kendine yer buluyor. Bu bilim insanlarının medyayla bağlantısı olmayınca pek çok çalışmadan haberdar olamıyoruz” diye konuştu. 

Sağlık muhabirlerinin kendilerini geliştirmek adına sürekli araştırma yapması gerektiği ve öğrendikleri bilgilere şüphe ile yaklaşarak sorgulamaları en önemli özellikleri olmalı. Öğrendikleri bilginin doğruluğunu sorgulamadan yayınlamamalı ve birçok kaynağa başvurmaları gerekiyor. Sağlık haberleri geçmişten bu güne en çok okunan haberler arasında yerini aldığını kaydeden Karadeniz Teknik Üniversitesi  İletişim Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Şule Yüksel Öztürk Özmen, şu bilgileri verdi: “20-30 yıl öncesine baktığımızda özellikle gazetelerde sayfadaki boşluğu dolduran haberler olarak göze çarpıyor. Bugün gelinen noktada sağlık haberlerinin önemi fark edilmiş, sağlık editörleri, özel sağlık sayfaları, sağlık programları, sağlık portalları hatta sağlık kanalları var. Mecranın bu kadar çeşitlenmesi beraberinde bir takım sorunları getirse de ben bu gelişmeleri olumlu karşılıyorum. Tüm bu mecradaki problemlere gelince özellikle haber kaynakları, kullanılan görsel malzeme ve hedef kitlenin sağlık okuryazarlığı konusunda yetersiz bilgiye sahip olmadığını göz önüne almadan haber yapmasını sayabilirim. 

Sağlık Haberciliğini Diğer Haber Türlerinden Ayıran En Önemli Özellik, Hedef Kitlesinin Genişliğidir
Sağlık doğrudan insan yaşamına ilişkin bir unsur olduğu için sağlık haberlerinin dikkatle ele alınması gereken haberler olduğunu düşünüyorum. Sağlıkla ilgili konular tıp alanına girdiği için özellikle halkın anlayacağı bir dil kullanımı çok önemli. Sağlık haberciliğini diğer haber türlerinden ayıran en önemli özellik, hedef kitlesinin genişliğidir. Diğer haber türleri gerek ekonomi, gerek siyaset gerek spor kişinin ilgi alanlarıyla ilgilidir. O konuya ilgi duyan kişilerin ilgi duyup okuduğu haberlerdir. Sağlık haberleri ise toplumun tümüne hitap eder. Hayatta “ben hiç hasta olmadım” diyen biri yoktur. Herkes sağlıkla ilgili bir problem yaşar ya da mutlaka bir yakını sağlıkla ilgili bir soruna sahiptir. Bu yüzden hiç kimse sağlık haberlerine kayıtsız kalmaz. Bu yüzden sağlık haberlerinin diğer haber türlerinden farkı hitap ettiği hedef kitlenin genişliğinde yatmaktadır. 


Hastalık Tıbben Konulan İsimken Rahatsızlık Kişinin Hisleriyle Alakalıdır
Neler sağlık haberinin konusudur sorusunun cevabı hastalık ve rahatsızlık kavramlarında yatmaktadır. Hastalık tıbben konulan isimken rahatsızlık kişinin hisleriyle alakalıdır. Bu iki durum da günümüzde sağlık haberinin konusu olmaktadır. Biliyorsunuz sağlık konusunda en fazla yer verilen haberlerin başında diyet haberleri geliyor. Vücut kitle indeksi 30’un üstünde olan kişi obezite hastasıdır. Obezite sınırında olmayıp birkaç kilo fazlası olan kişi de içinde bulunduğu durumdan rahatsız olabilir. Yani sağlık haberlerinin konusu genel anlamda hastalıklar ve rahatsızlıklardır demek yanlış olmaz. Bu noktadan hareketle sağlıklı yaşam tarzı önerileri de sağlık haberlerinin konusuna girebilir.  Türkiye’de sağlıkla ilgili haber kaynakları genellikle doktorlar bir de yabancı haber ajanları. 

Sağlık Haberlerindeki Temel Yanlış Umut Tacirliği Yapılmasında Yatmaktadır
Sağlık haberlerini yaparken dikkat edilmesi gereken noktalar diğer gazetecilik etik kurallarına ek olarak hekim ve hasta haklarına saygıdır. Bence sağlık haberlerindeki temel yanlış umut tacirliği yapılmasında yatmaktadır. Henüz araştırma aşamasında olan bir tedavi yöntemini sanki hemen yarın ya da en yakın hastaneye gittiğimizde hemen uygulanabilecekmiş gibi kaleme alınması ve tedavinin kendisi dışında araştırmanın niteliğine yer verilmemesi temel sorun. Bu durumun bir diğer ifadesi de düş kırıklığı yaratmadır. Sağlık muhabirliğinde uzmanlaşmış olan kişiler tarafından yazılan haberlerde buna ilişkin hatalara daha az rastlıyoruz. Fakat özellikle dış haberler servisi ve ajanslardan geçilen çeviri haberlerde buna ilişkin hatalar göze çarpmakta. Bu durum sağlık editörlüğü kurumunun geliştirilmesiyle aşılabilir. O İngiliz bilim adamları kim, hangi dergi de yayınlanmış o derginin impact faktörü nedir? bu kontrol edilmelidir. Sağlık haberi de tüm diğer haberler gibi, gerçek, doğru, tutarlı, nesnel, inanılır ve doğru Türkçe ile yazılmalı. 


Türkiye’deki Sağlık Muhabirlerinin Temel Eksikliği Özellikle Türk Hekimlerinin Yayınlarını Takip Etmemeleri
İdeal bir sağlık muhabiri öncelikle sağlık okuryazarı olmalı. Kendisi sağlık okuryazarı olmayan bir muhabirin okuyucu ya da izleyiciye katkı sağlayacağını düşünmüyorum. Yeniliklere açık, günceli takip eden sadece kendini haber kaynağının söylediklerine mahkum etmeyen araştıran sorgulayan biri olmalı. Akademik dergileri de takip etmeli. Türkiye’deki sağlık muhabirlerinin temel eksikliği özellikle Türk hekimlerinin yayınlarını takip etmemeleri. Birçok tıp fakültesi var ve burada birçok araştırma yapılıyor. Pek çoğu da uluslararası nitelikli dergilerde kendine yer buluyor. Bu bilim insanlarının medyayla bağlantısı olmayınca pek çok çalışmadan haberdar olamıyoruz. Sadece tıp bilimi ile de sınırlı kalmamalı. Mesela medikal jeoloji diye bir dal var. Bir yerin jeolojik yapısı kişilerin sağlıkları üzerinde bir etkisi oluyor mu bunu araştırıyor. Buna ilişkin çalışan jeologlar var bu da bir haber konusu. Yani sağlık habercisi kendini bir çerçeveye hapsetmemeli. 

Haber Kaynakları İle Seviyeli Bir Samimiyet Kurulmalı
Haber yapacağı kaynaklar ile ilgili iletişimi sadece sağlık muhabirlerinin değil özellikle ekonomi muhabirlerinin de sorunu. Bu noktada gazetecilik etik ilkeleri devreye giriyor. İlaç reklamı yasak olduğunu biliyoruz ki bugün pek çok ilaç firması, “eleman arıyoruz” bahanesiyle gazetelere boy boy ilan vermekte. Bazı yasakların bu şekilde delinmeye çalışılan bir ortamda bu ilişkileri düzenlemek çok zor ve hassas bir nokta. Bu kişiler senin haber kaynağın, bilgi alman gereken kişiler ama bir bakıyorsun ki bu kişi ve kurumlar kendi kişisel tanıtım ve ünleri için baskı unsuru olarak karşına çıkıyorlar. İlişkiyi belirli seviye de tutmak önemli. Bu ayarlamayı da muhabir kendi yapacaktır. Benim önerim seviyeli bir samimiyet. 

Neden Bir Rehber Kitap Yok!
Sağlık haberlerine bakalım. Neler görüyoruz; ilki dramatize ediliyor. İkincisi haber eğlenceli bir içeriğe büründürülüyor. Üçüncüsü, yıldız yaratıyor. Star doktorlarımız var. Her haber bültenin de rastlıyoruz. Hatta bazı programların sunucusu ya da sürekli konuğu gibi şeylere rastlıyoruz. Görsel malzeme kullanımında dikkat çeksin diye genelde genç ve güzel kadın fotoğraflarına ya da görüntülerine yer veriliyor. Bu durumu düzeltmek sadece gazetecinin ya da habercinin sorumluluğunda olmamalı. Sağlık çalışanları, STK’lar, Bakanlık ve iletişim fakültelerinin hazırladığı ortak bir  eğitim programı olmalı. Neden bir rehber kitap yok. Muhabirlerin başvuracağı temek tıp konularını içeren bir rehber kitap tıp dernekleri tarafından hazırlanabilir. Sağlık Bakanlığı dizi yapımcılarına televizyondaki dizilerde sağlıkla ilgili bir durum konu edileceği zaman başvurulması için bir danışmanlık hizmeti vermeye başlamıştı bu en güzel örnek. 


Tıp Fakültelerinde İletişim Eğitimi Dersi Verilmeli
Bir hastalık konusunda birçok çalışması var ve başarılı işlere imza atmış bir doktor. Onu konuk alıyorsunuz, ama televizyonda nasıl konuşulacağı, halkın anlayacağı dile bilgilerinin nasıl çevireceği konusunda yetersiz. Haliyle bir sonraki sefere daha iyi bir ekran yüzünü davet ediyor ve star doktorlar yaratılıyor. Tıp fakültelerine iletişim eğitimi koyarak sadece kişilerarası iletişim değil kitle iletişimi eğitimi de koyarak eğitimleri aşamasında bu konuya ilişkin hekimler eğitilebilir.
İnternet Medyası Geleneksel Medyadan Daha Fazla Önem Arz Ediyor
Akıllı telefonlar sayesinde artık her an internete bağlanabiliyor ve bilgiye ulaşabiliyoruz. Doktordasınız sonuç göstereceksiniz, elinizdeki kağıtta bir değer yüksek. Doktor için anlamlı bir şeyi ifade eden durum sizin için yan yana gelmiş birkaç harf dışında bir şey değil. Bu birkaç harfi telefonunuza girip “nedir” diye araştırdığınızda hemen o harfler sizin için de anlamlı oluyor. İnternet medyası geleneksel medyadan daha fazla önem arz ediyor. 

Health On The Net Foundation (HON) İyi Bir Kaynak
ABD’de yapılan bir araştırmada insanların yüzde 89’u sağlıkla ilgili bilgi almak için interneti kullanıyor. Araştırmanın ayrıntılı dökümüne şu siteden ulaşılabilir. (http://www.harrisinteractive.com/NewsRoom/HarrisPolls/tabid/447/ctl/ReadCustom%20Default/mid/1508/ArticleId/863/Default.aspx) Fakat bunların doğruluğunu ve güvenirliğini değerlendirebilecek kaynağa sahip değil. Bu durumu aşmak için çeşitli uluslararası organizasyonlar mevcut. En önemlileri Health On The Net Foundation (HON). Bu vakıf sağlıkla ilgili sitelere ilişkin belirli prensipler oluşturmuştur. Bu prensipler, internet ortamındaki sağlık haberciliği için geçerli ve uyulması gereken prensipler. Neler olduğuna gelince,  bilgilerin sadece sağlık konusunda nitelikli kişilerce verilmesi. Yani “ben şunu yaptım iyi geldi” gibi öznel unsurlar içermemesi. İkinci unsur “tamamlayıcılık” olarak tanımlayacağımız, insanları doktora gitmekten alıkoymaya yönelik değil onları desteklemeye yönelik bilgi içeriğinin paylaşılması. “Gizlilik” bir diğer unsur.  Fikir danışan kişilerin kimlik bilgileri ifşa edilmemeli. “Atıfta” bulunma bir diğer ve bence internet medyasını diğer medyalardan öne geçirecek unsur da bu. Paylaşılan bir bilginin kaynağını linkle ekleyerek asıl kaynağa ulaşılması sağlanabilir. 

Ayrıntılar için Haberi Yaptığı Derginin Linki Eklenmeli
Bir bilimsel dergide yeni bir tedavi yöntemi mi geliştirilmiş, bu haberi yaparsın ve ayrıntılar için de o derginin linkini haberine koyabilirsin. Haber kaynağı olan kişinin mail adresini habere koymak kaynağın şeffaflığı olarak ele alınan bir diğer unsur olarak karşımıza çıkıyor. Sponsorun şeffaflığı da en önemli unsur. Kim ve hangi kurumlar destekliyor. Bir özel hastane sitenize sponsor ve sizin haber kaynağınızdaki hekimler de hep o hastaneden, o zaman sizin siteniz o hastanenin PR organıdır. Bu tür soru işaretleri olmaması için sponsorlar da belirtilmelidir. 


Her Türlü Medya Aracını Kullanma Konusunda Yeterli Bilgiye Sahip Değiliz
Eleştirel medya okuryazarlığı sadece okullarda olmasın halkın her kesimine öğretilsin diye yapılan çağrılar da tam bu yüzden. Sadece sağlık haberlerini değil her türlü medya aracını kullanma konusunda yeterli bilgiye sahip değiliz. Bu da medya okuryazarlığı eğitiminin yayınlaşmasıyla olur. 

Sağlık konulu yayınlara ilişkin bir denetim, izleme, gözetim mekanizması yok. Ama tüm paydaşların bir araya gelerek düzenleyeceği çalıştaylar ve sonuç bildirileri bunların hayata geçirilmesiyle bir mekanizma kurulabilir. Kurulması da gerekiyor.
Sağlık haberlerinde kullanılan fotoğraflarda  konuyla ilgili olmalı. Amaç sayfaya dikkat çekmek olmamalı. Her türlü ayrımcılıktan uzak ve nefret söylemini destekleyecek unsurlar taşımamalı fotoğraflar.” 

Yrd. Doç. Dr. Şule Yüksel Öztürk Özmen Kimdir?
1975 yılında Ankara’da doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Ankara’da tamamladım. Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Basım ve Yayımcılık bölümünden 2000 yılında mezun oldum. Aralarında Milliyet, Dünya gazetesi,  Marketing Türkiye dergilerinin olduğu yazılı basın organlarında muhabir olarak çalıştım. 2005 yılında Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Ana Bilim Dalında başladığım doktora eğitimimi 2011 yılında bitirdim. Çevre İletişimi üzerine hazırladığım tez sırasında çevre iletişimi ile medyada savunuculuk risk iletişim ve bilim haberciliği alanında benzerlik gösteren sağlık iletişimi alanına da ilgi duydum, çalışmalarımı bu boyuta da taşıdım. 2011 yılından beri Karadeniz Teknik Üniversitesi Gazetecilik bölümünde öğretim üyesiyim. 2013 yılı şubat ayından beri dekan yardımcılığı görevini de yürütmekteyim. Çalışma alanlarım, çevre ve sağlık iletişimi, sosyal medya ve iletişim araştırmalarıdır. 

“SAĞLIK MUHABİRLERİNİN TEMEL EKSİKLİĞİ ÖZELLİKLE TÜRK HEKİMLERİNİN YAYINLARINI TAKİP ETMEMELERİ”

SAĞLIK HABERCİLİĞİNE YÖN VERENLER

Sağlık muhabirinin akademik dergileri de takip etmesi gerektiğini belirten Karadeniz Teknik Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Şule Yüksel Öztürk Özmen, “Türkiye’deki sağlık muhabirlerinin temel eksikliği özellikle Türk hekimlerinin yayınlarını takip etmemeleri. Birçok tıp fakültesi var ve burada birçok araştırma yapılıyor. Pek çoğu da uluslararası nitelikli dergilerde kendine yer buluyor. Bu bilim insanlarının medyayla bağlantısı olmayınca pek çok çalışmadan haberdar olamıyoruz” diye konuştu. 

Sağlık muhabirlerinin kendilerini geliştirmek adına sürekli araştırma yapması gerektiği ve öğrendikleri bilgilere şüphe ile yaklaşarak sorgulamaları en önemli özellikleri olmalı. Öğrendikleri bilginin doğruluğunu sorgulamadan yayınlamamalı ve birçok kaynağa başvurmaları gerekiyor. Sağlık haberleri geçmişten bu güne en çok okunan haberler arasında yerini aldığını kaydeden Karadeniz Teknik Üniversitesi  İletişim Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Şule Yüksel Öztürk Özmen, şu bilgileri verdi: “20-30 yıl öncesine baktığımızda özellikle gazetelerde sayfadaki boşluğu dolduran haberler olarak göze çarpıyor. Bugün gelinen noktada sağlık haberlerinin önemi fark edilmiş, sağlık editörleri, özel sağlık sayfaları, sağlık programları, sağlık portalları hatta sağlık kanalları var. Mecranın bu kadar çeşitlenmesi beraberinde bir takım sorunları getirse de ben bu gelişmeleri olumlu karşılıyorum. Tüm bu mecradaki problemlere gelince özellikle haber kaynakları, kullanılan görsel malzeme ve hedef kitlenin sağlık okuryazarlığı konusunda yetersiz bilgiye sahip olmadığını göz önüne almadan haber yapmasını sayabilirim. 

Sağlık Haberciliğini Diğer Haber Türlerinden Ayıran En Önemli Özellik, Hedef Kitlesinin Genişliğidir
Sağlık doğrudan insan yaşamına ilişkin bir unsur olduğu için sağlık haberlerinin dikkatle ele alınması gereken haberler olduğunu düşünüyorum. Sağlıkla ilgili konular tıp alanına girdiği için özellikle halkın anlayacağı bir dil kullanımı çok önemli. Sağlık haberciliğini diğer haber türlerinden ayıran en önemli özellik, hedef kitlesinin genişliğidir. Diğer haber türleri gerek ekonomi, gerek siyaset gerek spor kişinin ilgi alanlarıyla ilgilidir. O konuya ilgi duyan kişilerin ilgi duyup okuduğu haberlerdir. Sağlık haberleri ise toplumun tümüne hitap eder. Hayatta “ben hiç hasta olmadım” diyen biri yoktur. Herkes sağlıkla ilgili bir problem yaşar ya da mutlaka bir yakını sağlıkla ilgili bir soruna sahiptir. Bu yüzden hiç kimse sağlık haberlerine kayıtsız kalmaz. Bu yüzden sağlık haberlerinin diğer haber türlerinden farkı hitap ettiği hedef kitlenin genişliğinde yatmaktadır. 


Hastalık Tıbben Konulan İsimken Rahatsızlık Kişinin Hisleriyle Alakalıdır
Neler sağlık haberinin konusudur sorusunun cevabı hastalık ve rahatsızlık kavramlarında yatmaktadır. Hastalık tıbben konulan isimken rahatsızlık kişinin hisleriyle alakalıdır. Bu iki durum da günümüzde sağlık haberinin konusu olmaktadır. Biliyorsunuz sağlık konusunda en fazla yer verilen haberlerin başında diyet haberleri geliyor. Vücut kitle indeksi 30’un üstünde olan kişi obezite hastasıdır. Obezite sınırında olmayıp birkaç kilo fazlası olan kişi de içinde bulunduğu durumdan rahatsız olabilir. Yani sağlık haberlerinin konusu genel anlamda hastalıklar ve rahatsızlıklardır demek yanlış olmaz. Bu noktadan hareketle sağlıklı yaşam tarzı önerileri de sağlık haberlerinin konusuna girebilir.  Türkiye’de sağlıkla ilgili haber kaynakları genellikle doktorlar bir de yabancı haber ajanları. 

Sağlık Haberlerindeki Temel Yanlış Umut Tacirliği Yapılmasında Yatmaktadır
Sağlık haberlerini yaparken dikkat edilmesi gereken noktalar diğer gazetecilik etik kurallarına ek olarak hekim ve hasta haklarına saygıdır. Bence sağlık haberlerindeki temel yanlış umut tacirliği yapılmasında yatmaktadır. Henüz araştırma aşamasında olan bir tedavi yöntemini sanki hemen yarın ya da en yakın hastaneye gittiğimizde hemen uygulanabilecekmiş gibi kaleme alınması ve tedavinin kendisi dışında araştırmanın niteliğine yer verilmemesi temel sorun. Bu durumun bir diğer ifadesi de düş kırıklığı yaratmadır. Sağlık muhabirliğinde uzmanlaşmış olan kişiler tarafından yazılan haberlerde buna ilişkin hatalara daha az rastlıyoruz. Fakat özellikle dış haberler servisi ve ajanslardan geçilen çeviri haberlerde buna ilişkin hatalar göze çarpmakta. Bu durum sağlık editörlüğü kurumunun geliştirilmesiyle aşılabilir. O İngiliz bilim adamları kim, hangi dergi de yayınlanmış o derginin impact faktörü nedir? bu kontrol edilmelidir. Sağlık haberi de tüm diğer haberler gibi, gerçek, doğru, tutarlı, nesnel, inanılır ve doğru Türkçe ile yazılmalı. 


Türkiye’deki Sağlık Muhabirlerinin Temel Eksikliği Özellikle Türk Hekimlerinin Yayınlarını Takip Etmemeleri
İdeal bir sağlık muhabiri öncelikle sağlık okuryazarı olmalı. Kendisi sağlık okuryazarı olmayan bir muhabirin okuyucu ya da izleyiciye katkı sağlayacağını düşünmüyorum. Yeniliklere açık, günceli takip eden sadece kendini haber kaynağının söylediklerine mahkum etmeyen araştıran sorgulayan biri olmalı. Akademik dergileri de takip etmeli. Türkiye’deki sağlık muhabirlerinin temel eksikliği özellikle Türk hekimlerinin yayınlarını takip etmemeleri. Birçok tıp fakültesi var ve burada birçok araştırma yapılıyor. Pek çoğu da uluslararası nitelikli dergilerde kendine yer buluyor. Bu bilim insanlarının medyayla bağlantısı olmayınca pek çok çalışmadan haberdar olamıyoruz. Sadece tıp bilimi ile de sınırlı kalmamalı. Mesela medikal jeoloji diye bir dal var. Bir yerin jeolojik yapısı kişilerin sağlıkları üzerinde bir etkisi oluyor mu bunu araştırıyor. Buna ilişkin çalışan jeologlar var bu da bir haber konusu. Yani sağlık habercisi kendini bir çerçeveye hapsetmemeli. 

Haber Kaynakları İle Seviyeli Bir Samimiyet Kurulmalı
Haber yapacağı kaynaklar ile ilgili iletişimi sadece sağlık muhabirlerinin değil özellikle ekonomi muhabirlerinin de sorunu. Bu noktada gazetecilik etik ilkeleri devreye giriyor. İlaç reklamı yasak olduğunu biliyoruz ki bugün pek çok ilaç firması, “eleman arıyoruz” bahanesiyle gazetelere boy boy ilan vermekte. Bazı yasakların bu şekilde delinmeye çalışılan bir ortamda bu ilişkileri düzenlemek çok zor ve hassas bir nokta. Bu kişiler senin haber kaynağın, bilgi alman gereken kişiler ama bir bakıyorsun ki bu kişi ve kurumlar kendi kişisel tanıtım ve ünleri için baskı unsuru olarak karşına çıkıyorlar. İlişkiyi belirli seviye de tutmak önemli. Bu ayarlamayı da muhabir kendi yapacaktır. Benim önerim seviyeli bir samimiyet. 

Neden Bir Rehber Kitap Yok!
Sağlık haberlerine bakalım. Neler görüyoruz; ilki dramatize ediliyor. İkincisi haber eğlenceli bir içeriğe büründürülüyor. Üçüncüsü, yıldız yaratıyor. Star doktorlarımız var. Her haber bültenin de rastlıyoruz. Hatta bazı programların sunucusu ya da sürekli konuğu gibi şeylere rastlıyoruz. Görsel malzeme kullanımında dikkat çeksin diye genelde genç ve güzel kadın fotoğraflarına ya da görüntülerine yer veriliyor. Bu durumu düzeltmek sadece gazetecinin ya da habercinin sorumluluğunda olmamalı. Sağlık çalışanları, STK’lar, Bakanlık ve iletişim fakültelerinin hazırladığı ortak bir  eğitim programı olmalı. Neden bir rehber kitap yok. Muhabirlerin başvuracağı temek tıp konularını içeren bir rehber kitap tıp dernekleri tarafından hazırlanabilir. Sağlık Bakanlığı dizi yapımcılarına televizyondaki dizilerde sağlıkla ilgili bir durum konu edileceği zaman başvurulması için bir danışmanlık hizmeti vermeye başlamıştı bu en güzel örnek. 


Tıp Fakültelerinde İletişim Eğitimi Dersi Verilmeli
Bir hastalık konusunda birçok çalışması var ve başarılı işlere imza atmış bir doktor. Onu konuk alıyorsunuz, ama televizyonda nasıl konuşulacağı, halkın anlayacağı dile bilgilerinin nasıl çevireceği konusunda yetersiz. Haliyle bir sonraki sefere daha iyi bir ekran yüzünü davet ediyor ve star doktorlar yaratılıyor. Tıp fakültelerine iletişim eğitimi koyarak sadece kişilerarası iletişim değil kitle iletişimi eğitimi de koyarak eğitimleri aşamasında bu konuya ilişkin hekimler eğitilebilir.
İnternet Medyası Geleneksel Medyadan Daha Fazla Önem Arz Ediyor
Akıllı telefonlar sayesinde artık her an internete bağlanabiliyor ve bilgiye ulaşabiliyoruz. Doktordasınız sonuç göstereceksiniz, elinizdeki kağıtta bir değer yüksek. Doktor için anlamlı bir şeyi ifade eden durum sizin için yan yana gelmiş birkaç harf dışında bir şey değil. Bu birkaç harfi telefonunuza girip “nedir” diye araştırdığınızda hemen o harfler sizin için de anlamlı oluyor. İnternet medyası geleneksel medyadan daha fazla önem arz ediyor. 

Health On The Net Foundation (HON) İyi Bir Kaynak
ABD’de yapılan bir araştırmada insanların yüzde 89’u sağlıkla ilgili bilgi almak için interneti kullanıyor. Araştırmanın ayrıntılı dökümüne şu siteden ulaşılabilir. (http://www.harrisinteractive.com/NewsRoom/HarrisPolls/tabid/447/ctl/ReadCustom%20Default/mid/1508/ArticleId/863/Default.aspx) Fakat bunların doğruluğunu ve güvenirliğini değerlendirebilecek kaynağa sahip değil. Bu durumu aşmak için çeşitli uluslararası organizasyonlar mevcut. En önemlileri Health On The Net Foundation (HON). Bu vakıf sağlıkla ilgili sitelere ilişkin belirli prensipler oluşturmuştur. Bu prensipler, internet ortamındaki sağlık haberciliği için geçerli ve uyulması gereken prensipler. Neler olduğuna gelince,  bilgilerin sadece sağlık konusunda nitelikli kişilerce verilmesi. Yani “ben şunu yaptım iyi geldi” gibi öznel unsurlar içermemesi. İkinci unsur “tamamlayıcılık” olarak tanımlayacağımız, insanları doktora gitmekten alıkoymaya yönelik değil onları desteklemeye yönelik bilgi içeriğinin paylaşılması. “Gizlilik” bir diğer unsur.  Fikir danışan kişilerin kimlik bilgileri ifşa edilmemeli. “Atıfta” bulunma bir diğer ve bence internet medyasını diğer medyalardan öne geçirecek unsur da bu. Paylaşılan bir bilginin kaynağını linkle ekleyerek asıl kaynağa ulaşılması sağlanabilir. 

Ayrıntılar için Haberi Yaptığı Derginin Linki Eklenmeli
Bir bilimsel dergide yeni bir tedavi yöntemi mi geliştirilmiş, bu haberi yaparsın ve ayrıntılar için de o derginin linkini haberine koyabilirsin. Haber kaynağı olan kişinin mail adresini habere koymak kaynağın şeffaflığı olarak ele alınan bir diğer unsur olarak karşımıza çıkıyor. Sponsorun şeffaflığı da en önemli unsur. Kim ve hangi kurumlar destekliyor. Bir özel hastane sitenize sponsor ve sizin haber kaynağınızdaki hekimler de hep o hastaneden, o zaman sizin siteniz o hastanenin PR organıdır. Bu tür soru işaretleri olmaması için sponsorlar da belirtilmelidir. 


Her Türlü Medya Aracını Kullanma Konusunda Yeterli Bilgiye Sahip Değiliz
Eleştirel medya okuryazarlığı sadece okullarda olmasın halkın her kesimine öğretilsin diye yapılan çağrılar da tam bu yüzden. Sadece sağlık haberlerini değil her türlü medya aracını kullanma konusunda yeterli bilgiye sahip değiliz. Bu da medya okuryazarlığı eğitiminin yayınlaşmasıyla olur. 

Sağlık konulu yayınlara ilişkin bir denetim, izleme, gözetim mekanizması yok. Ama tüm paydaşların bir araya gelerek düzenleyeceği çalıştaylar ve sonuç bildirileri bunların hayata geçirilmesiyle bir mekanizma kurulabilir. Kurulması da gerekiyor.
Sağlık haberlerinde kullanılan fotoğraflarda  konuyla ilgili olmalı. Amaç sayfaya dikkat çekmek olmamalı. Her türlü ayrımcılıktan uzak ve nefret söylemini destekleyecek unsurlar taşımamalı fotoğraflar.” 

Yrd. Doç. Dr. Şule Yüksel Öztürk Özmen Kimdir?
1975 yılında Ankara’da doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Ankara’da tamamladım. Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Basım ve Yayımcılık bölümünden 2000 yılında mezun oldum. Aralarında Milliyet, Dünya gazetesi,  Marketing Türkiye dergilerinin olduğu yazılı basın organlarında muhabir olarak çalıştım. 2005 yılında Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Ana Bilim Dalında başladığım doktora eğitimimi 2011 yılında bitirdim. Çevre İletişimi üzerine hazırladığım tez sırasında çevre iletişimi ile medyada savunuculuk risk iletişim ve bilim haberciliği alanında benzerlik gösteren sağlık iletişimi alanına da ilgi duydum, çalışmalarımı bu boyuta da taşıdım. 2011 yılından beri Karadeniz Teknik Üniversitesi Gazetecilik bölümünde öğretim üyesiyim. 2013 yılı şubat ayından beri dekan yardımcılığı görevini de yürütmekteyim. Çalışma alanlarım, çevre ve sağlık iletişimi, sosyal medya ve iletişim araştırmalarıdır.